Ülke Puanı #19: Finaller Öncesi Son Durum

Avrupada finaller belli oldu, Almanlar ve Ukraynalılar temsilcilerini bu gece belirlediler. Ukrayna tarafından tanıdık yüz Mircea Lucescu Shaktar'ı finale taşırken Almanya ayağında sürpriz vardı bu gece. Werder Bremen kendi sahasında avantajı teslim ettiği Hamburg'dan turu alarak biz Galatasaraylıları kafamızı duvarlara vurmaktan kurtarmış oldu bir bakıma. Diego ve saz arkadaşlarını finalde izlemek güzel olacak Saraçoğlu finalinde.

Finallerde alınacak puanlar tabloda herhangi bir değişiklik yapmayacağından hafiften kendi durumumuzu ve rakip ülkelerin performanslarını irdelemeye başlayabiliriz. Ukrayna'nın ender görülen sezonluk patlamasını bir kenara koyarsak rakiplerimizden kopamasak da en az onlar kadar puan topladığımız için bu sezonu kötü geçmiş saymak bence abes olur. Çok daha iyisi olabilirdi belki ama aslında her sezon için biraz geçerli bu. Takımlarımız bazı eşikleri geçemiyorsa olasılıklar üzerinden yorum yapmak bence yersiz. Üstelik bu sezon Fenerbahçe'nin ŞL çeyrek finali oynadığı 07/08 sezonunun ardından geçirdiğimiz en verimli sezon puan anlamında. En başarılı iki performansın son iki yılda gelmesi bizim için işlerin en azından vasatın üstünde gittiğini gösterir.
Hollanda 6.333
Romanya 2.642
Portekiz 6.785
Yunanistan 6.500
İskoçya 1.875
Rakiplerimizin sezonuna baktığımızdaysa ekstra performans gösteren ve bizim topladığımız 7.000 puanı geçebilen yok. Sezon boyunca Ukrayna'dan bahsettik, o nerde diyorsanız artık uzunca bir süre rakibimiz olmayacaklar, bunu söyleyebiliriz rahatlıkla. İskoçya ve Romanya'daki büyük düşüş de sıralamadaki yerimiz açısından önemli kazanımlar oldu. Gelecek sezon da bu ülkelerin üstünde bir puan toplamayı başarabilirsek sıralamadaki yerimizi bir-iki basamak daha yükseltebiliriz, bu anlamda Portekiz ve Hollanda'nın performansına da sıkça göz atacağız.

Romanya'nın geçireceği bir felaket sezon daha bizi 16 puanları devre dışı kalmadan onların da üstüne taşıyabilir, onlar da çok takımla Avrupada bulunmanın keskin yüzünü görmeye başladılar. Tırmanma süreci aslında her şeyin başlangıcı, Avrupada istikrarlı performans gösterecek 3-4 takım çıkaramıyorsanız ilk 7-8'de bulunmanız pek bir anlam ifade etmez, hızla irtifa kaybedersiniz. Bunu daha önce Yunanistan yaşamıştı. Çok takımla katılıp ilk turda elenen ıskarta takımları sebebiyle 2006 sıralamasında kendine 8. sırada yer bulan Yunanistan geçtiğimiz sezonu ancak 14. olarak bitirebildi. Bu sezon Şampiyonlar Ligine tek takımla katılıyorlar ve bu takım da eleme oynamak durumunda. Romanya bana göre Yunanistan kadar bile tutunamayacak, peri masalı yakında sona erecek onlar için.

Bizim önümüzdeki sezon için hedefimiz minimum 7.500-8.000 puan olmalı ki 5 sezonluk planda 40 puan ve üstünü görebilelim. Bu da geçtiğimiz sezonlardaki sıralamalara bakarsak bize ilk 7-8 arasında yer bulabilmek demek. Transfermarkt.de'ye bakıp "Biz Avrupanın en iyi 6. ligiyiz" diye kendimizi kandırmadan önce UEFA sıralamasında bu hedefi tutturmalıyız ki Avrupada saygın bir lig olma hedefimiz varsa bununla ilgili belli çalışmaları yapabilelim. Ligin pazarlanması, TV yayın hakları vs. gibi. Suni transferlerle günü kurtarmak bir yere kadar, taşıma suyla dönen değirmen de bu kadar oluyor...

Bu Yazıyı Paylaş!

Bookmark and Share

11 yorum:

apaç dedi ki...

sene başındaki anlamsız transfer politikası, haldun üstünel'in bonservissiz futbolcu fetişliği ve de lincoln olmasa, şu an kıçı kırık werder yerine biz olacaktık finalde.

gel de yanma..

neyse reçeteyi veriyorum:

http://www.this11.com/boards/1241735906316754.jpg

______

ramazan (erarslan), ismin sığmadı kardeşim. kusura bakma. seni seviyorum ve inşallah transfer yaparsın. ammo'ya selam..

gökhan dedi ki...

diego finalde yok cezalı duruma düştü.şu pizarro haberi keşke doğru olsa galatasaray çok iyi bi transfer yapmış olur ama sanmıyorum

mondo trasho dedi ki...

diego olmadığından saz arkadaşlarıyla yetinmek zorundayız. mesut o saz grubunun en bi' diego veliahtı isim. diego juve macerası öncesi hoş bir final yapsa fena olmazdı aslında. şansı yokmuş diego'nun ve tabii istanbul'un.

Gala's dedi ki...

@ apaç

bu sefer sabri petkoviç demiyeceğim ama 2 tane mehmet yıldız nasıl oluyor? kadroda hata var sanırım.

apaç dedi ki...

@ gala's

mehmet yıldız kalitesinde ikinci bir isimdi onun meali.

yoksa gidin, 35'lik sertan'ı alın da demiyorum

sadece mehmet yıldız ve en az mehmet yıldız kadar kaliteli, işlevsel, fonksiyonel, efektif bir forvet ile; büyükşehir ve kasımpaşa'daki (bakın beşiktaş demiyorum) sertan'ın 7-8 yaş küçüğünü, ters ayakla ters kanatta oynayabilenini, kewell gibi olmayanını, içeri katedmeyi bilenini istiyorum.

çok mu şey istiyorum :(

mondo trasho dedi ki...

bu arada muhtemelen sivas ile birlikte bursa da avrupa'da olacak seneye. galatasaray'ın tüyleri diken diken eden bir antrenörlük örneği sergileyen müstesna hocası bülent korkmaz faciasıyla beraber tepetaklak bir finiş ile beterin beterini göreceğini düşünüyorum. yani seneye 'korkmaz' gazisi galatasaray yerine, 'sağlam' yürüyüşlü bursa avrupa'da olacaktır. bu da demektir ki sivas ve bursa'nın karşısına avrupa'da koca bir sıfır koyabilirsiniz. elbette bu takımların lokal olarak elde ettikleri başarıyı takdir ediyorum ama seneye avrupa'da herhangi bir başarı yakalayacaklarını söylemek olanaksız.

FD dedi ki...

Bursaspor ve Sivas ın nasıl bir performans göstereceğini seneye göreceğiz ama en fazla tromso ya elenir , sıfır çeker ya da 8 yer bundan kötü bi şey olabilir mi? küçük görmeye gerek yok.

Neyse ya ben başka bi şey yazacaktım yorumu görünce...

seneye portekiz in 1.5, hollandanın 0.5 gerisinde başlayacağız. eğer onları geçip 9unculuğa yerleşirsek 2010-2011 sezonunda avrupa ligi ne 4 takımla katılırız.

pclion dedi ki...

FD, küçük görme işini nerden çıkardın, ben tam olarak anlayamadım. Aklımdan bile geçmemişti böyle bir şey yazı boyunca. Sondan ikinci paragrafta yazdıklarım gerçekten Romanya'yla alakalıdır.

Aksine bu yazıda eleştirilen ekipler üç büyüklerdir esasen. Suni transferlerle günü kurtaranlar Bursaspor ya da Sivasspor olmasa gerek...

FD dedi ki...

bi yanlı anlama oldu ben onu "mondo trasho" nun yorumu için dedim
pardon

pclion dedi ki...

Esas pardon demesi gereken benim, atlamışım o yorumu. :)

mondo trasho dedi ki...

FD;
ben yorumumun arkasındayım. benim tahminim budur.

büyük takımlar bile o bahsettiğin "trömsö" ve "8-0"lık faciaları yaşıyorsa, sivas ve bursa'nın pek bir varlık gösteremeyeceğini söylemek daha gerçekçi bir tahmin.

sivas'ı bu sene braga karşısında gördük. karşılarına gelecek takımların en güçsüzü braga kıvamında olacaktır. bursaspor'un ne yapacağı da koca bir soru işareti ki ben türk futbolunun ahvali içersinde herhangi bir başarı olasılığı göremiyorum. yani burada büyük takım ayrımcılığı yaptığım yok. onlar da farksız benim gözümde ama kör topal puanlar toplayabilir fener olsun beşiktaş olsun.burada anadolu takımı yergisi de yaptığım yok. büyük takımların da bir halt başaracağını sanmıyorum. temel olartak altın çizdiğim bursa ve sivas'tan avrupa arenasında birşey beklemediğimdir, o kadar. izleyip göreceğiz. umarım yanıltırlar.

Related Posts with Thumbnails