Shaktar Donetsk 2-1 Werder Bremen || Kupa Ukrayna'da...

Maç öncesinde favori açık olarak Shaktar'dı hem formsuz hem de eksik Bremen karşısında, bu açıdan beklenen bir sonuç olduğunu söyleyebiliriz Shaktar zaferinin. İtiraf edeyim, bir Avrupa kupası maçı seyrediyor olmama rağmen Galatasaray'ın neden burda olmadığını sorgulayarak geçirdim maçın büyük bir bölümünü. Bu sezonki UEFA sürecini bizim lige de benzetiyorum bir yandan, Galatasaray'ın aslında sonuna kadar yürüyebilecekken gereksiz ve yanlış hamleler yüzünden son yılların en zayıf turnuvalarından birinde son düzlüğe iddiasız girmesi olarak görüyorum bu tabloyu. Hele hele Hamburg'u elemiş olan Bremen'in Diego'suz ne hallere düştüğünü görünce daha da içleniyor insan. Neyse, yine depresyona girmeden maç analizine girelim biz en iyisi.

Bremen tarafında dediğimiz gibi takımın oyun kurucusu Diego yok. Ona ofansif açıdana yardımcı olan ikinci hücumcu orta saha Mesut ise onun rolüne çekilmiş beklendiği gibi ama Mesut'un performansının beklenenin çok çok altında olunca Bremen'in kupa şansı tamamen skoru bağlayıp maçı penaltılara götürme ihtimaline kalmıştı. Pizarro'nun kalabalık ve iyi alan kapatan Shaktar savunması arasında top tutabilmesi bile Bremen'in ön alanda çoğalmasına yetmedi. Bekler Boenisch ve Passanen bindirme yapmaya niyetlendilerse de hücumda pek verimli olamadılar, özellikle Boenisch Bremen adına kritik anlarda topla buluşmasına rağmen pozisyonu gol tehlikesine dönüştürebilecek aksiyonları gerçekleştiremedi. Rakibin teknik kapasitesi de bir hayli yüksek olunca top sizde fazla kalmıyor haliyle, kaldığı dönemlerde de Lucescu'nun futbol fikri gereği topun arkasına geçmiş ve alanını kapatmış 10 adamla karşılaşıyorsunuz. Buna rağmen kalecinin de katkısıyla bir duran top golü bulmaları maça tutunmalarını sağladı normal sürede.

Shaktar ise defansta kontrollü bir oyun ortaya koyup rakibi Srna ve Ilsinho ikilisiyle sağ taraftan yıpratma amacındaydı, bunu da başardılar maçın büyük bölümünde. Baya bir hırpaladılar Bremen defansını ordan. Maçı koparan gol pası da o bölgeden çıktı zaten, kaptan Srna maç boyu sergilediği efektif oyununu yaptığı asistle taçlandırdı. Shaktar Bremen'e göre çok daha ağır basıyordu kadro kalitesi olarak, skoru almalarının bu kadar uzun sürmesi açıkçası şaşırttı beni. Özellikle ilk çeyrekte öyle etkiliylerdi ki maçı farklı alacaklarmış gibi duruyordu. Attıkları ikinci golde Pyatov kadar olmasa da Wiise'nin de payı vardı hani. Anladığım kadarıyla uzak köşeye bir vuruş bekliyordu Wiise ve ona göre yaylanmak üzereyken nispeten daha kolay bir vuruşu çelmekte gecikti ve maçı bitiren gol geldi.

Taraftar sayılarına baktığımızda UEFA Kupasının gittikçe zayıflayan marka değerini rahatlıkla görmek mümkün oluyor. Bundan bir on sene önce Parma, Liverpool, Valencia gibi ekiplerin çok zorlu süreçlerden geçip aldığı kupalara bakıyorum, bir de son 3-4 sezonki şampiyonlara. Shaktar takıma yaptığı inanılmaz yatırımla belki kupayı bir nebze daha hakediyordu ama Bremen şu haliyle kupayı alsaydı gerçekten ayıp olacaktı. Kendi liginde ayakta duramayan bir takımın gelip Avrupa kupası alması benim hoşuma gitmez açıkçası.

Bir de yayıncı kuruluş var tabii, beni maç için bilet almadığıma lanet ettiren Show TV. Avrupa kupası finaline yorumcu olarak koyduğu adam Bülent Tulun olan Show TV. Sözün bittiği yer denir hani, hakikaten öyle. Bundan daha kötü, daha berbat bir yayıncılık anlayışı olamaz herhalde. Maç analizi olarak bize "Shaktar büyük takım gibi oynuyor." diyen bir yorumcuyu ben istemiyorum. aklınca detay vereceğim diye önündeki Ertem Şenervari notlardan "Geçen sene Tomoşçuk (Timoshchuk demeye çalışıyor burda) final oynadı Ukraynalı olarak" demekle Avrupa futboluna hakim olunmuyor sayın Tulun ve Show TV yetkilileri. Ayrıca bir adamın kalkıp da Türkiye'deki yönetim sistemini eleştirmeden önce kalkıp da aynaya bakması gerekir. Türk futbol tarihinin en büyük skandalı olan Franck Ribery olayından sonra hangi yüzle ekranlara çıkıp bunları söyleyebiliyor, insan gerçekten şaşırıyor. Ben bir Galatasaraylı olarak ekran başında utanırken bu adamın pişkin pişkin bunları söyleyebilmesi gerçekten pes dedirtiyor insana. Kupa töreni rezaletine hiç girmeden bitireyim yazıyı, gece gece sinirlerimi daha fazla kaldırmayayım. Yatıp uyumak en iyisi galiba...

Bu Yazıyı Paylaş!

Bookmark and Share

8 yorum:

alperensaylar dedi ki...

srna penaltıyı kaçırdı dedi yazın ama aslında tek atandı:) ama kendisi de bu yönetim konusunda yanlışının farkına vardı sanırım. tören esnasında bununla ilgli bir cümleye cevap verirken utanıyor gibiydi ses tonundan. ayrıca show tv ye ben de sövdüm epeyce töreni banttan verirken:)

her boku bilen adam dedi ki...

ben dayanamadım mail attım show tv'ye buyrun okuyun.

http://herbokubilenadam.blogspot.com/2009/05/uefa-finali-show-tvye-mail.html

*reklam yapar gibi olmuş ama vallahi amacım o değil.

mondo trasho dedi ki...

şu finalde yerimizi almak içten bile değildi. geçen yılki son dönemeçte teknik direktörsüz şampiyon olunca "bu işi teknik direktörsüz de götürürüz, biz mükemmeliz" diyen ve takımın dibine dinamit koyan adnan polat ve sezgin beyefendileri kınıyorum. milleti schuster palavralarıyla kandıran, ardından yan çizip "schuster olmadı" diye kıvıran kulüp içine yakın paşazadelere de "hadi oradan" diyorum. biz 2002'de kaçırdık fırsatı. özhan canaydın gelmeseydi başa luce ile devam edecektik ki sanırım şu kupayı kaldırmak luce'ye daha da erken nasip olacaktı.

Pads dedi ki...

@pclionfc

Son yılların en zayıf turnuvası demişsin, aslında elenen takımlara bakarsak belki son 10-20 yılın en güçlü turnuvası olabilirdi. Bir Milan, Man City, Valencia, Stuttgart, Galatasaray, Marsilya, Tottenham, Fiorentina çeyrek finali olsaydı yine zayıf der miydin? Daha saymadığım CSKA, Zenit, Aston Villa, Deportivo, Bordeaux, Udinese var. CL çeyrek finali tadında olabilirmiş neredeyse.

Şanssızlık bu büyük takımların neredeyse hepsinin en formsuz dönemlerinde birer birer elenmiş olması. Neredeyse hiçbiri yolun sonuna gelemedi.

erdersson dedi ki...

bence prestij ve maddi anlamda bu uefa kupası büyük liglerdeki takımları kesmiyor.yani fransada bordo şampiyonlar ligine katılayım final oynamaktansa diye düşünüyor.bu durum yeni formatta da değişmeyecek.yine çok takım ve uzun yol.malta -litvanya-makedonya gibi ülkeler 3 takımla katılıyor bu sene.ingilterede 3 takımla katılıyor.yani katılan takım sayısı azalsaydı ve elemeler daha az olsaydı ve 32 takımla gruplar olsaydı daha çekici olabilirdi.shaktarın harcadığı para az değil bu kadroyu kurarken.ama kalite=para da bir denge olmuş.guiza gibi değil.vede bu brezilyalalıları satarkende epey bir kar edeceklerdir.lucescunun takımı sonuna kadar hak etti kupayı.ilerideki paslaşmalar bazen skibbeli galatasarayı hatırlattı.hem defansif hemde ofansif oyuncuların güzel bir karışımı olmuş shaktar.galiba fenere brezilyanın 2.ci elleri yollanıyor figer sayesinde.

http://www.transfermarkt.de/de/verein/660/schachtjor-donezk/uebersicht/startseite.html

pclion dedi ki...

Erdersson,

Para harcama konusunda haklısın, çok ciddi paralar harcadı 5 sene boyunca Shaktar, o yüzden çok büyük bir başarı olarak okumuyorum ben bu kupayı. Bu takıma harcanan bonservisin yarısını bizim ligimizde bir takım harcasa bence çok daha kaliteli bir takım kurabilir...

erdersson dedi ki...

harcadılar ama bir o kadarda girdi yaptılar.matuzalem ve başka oyuncuları sattılar.son olarakta marsilyaya brandaoyu sattılar.bence hemen hemen her sene ş.liginde oynamak ve birde uefa kupasını almak bir başarıdır.fenerin aldığı oyuncuların bonservsileri ve oyunculara ödenen paralar shaktardan çok çok az değildir.edu-lugano gibi defans oyuncuları toplam 13 milyon avro.oyuncuyada ukraynadan daha çok ödüyorlar.fenerin son 5 yılındaki girdiler ve çıktılar karşılaştırıldığında shaktar daha artıda olacaktır.yani shaktarda gelenler olduğu gibi bonservsile gidenlerde olmuştur.

Bhut_Jolokia dedi ki...

tulun büyük bir futbol dehasıymış demek ki finalde yorum yapan adam o. lion'un dediği gibi utandım adamın yorumlarına,saçmalıklarına. artık şu finaller adam gibi kanallarda yayınlansın yoksa güzelim maçlar heba oluyor bunlar yüzünden yazık..

Related Posts with Thumbnails