
Normalde sezonun son maçı olduğundan fazla teknik detaya girilmez ama Galatasaray bu maç bir ara o kadar iyi bir performans gösterdi ki abartısız sezonun en iyi 10 dakikalık bölümünü izledik Sami Yen'de. Hızlı, tempolu, isabetli paslarla her iki kanattan da rakip kaleye inen, pozisyon üreten, baskı kuran bir takım izledik. Eğer şu performansı her maç 30 dakika uygulayabilsek muhtemelen bundan bir ay önce şampiyonluğumuzu ilan ederdik. Aslında onu sorgulamak lazım esasen. Tamam, takımın fizik gücü çok üst düzeyde değildi belki sezon boyunca ama benim sahada gördüğüm futbolu sahada uygulayabilmemizi sağlayan değişken fizik güç değil futbol iştahıydı. Taraftarlara güzel bir veda etme isteği, tribündeki sinerjiyle birlikte apayrı bir 10 dakika izlettirdi bizlere. Nerdeydiniz çocuklar diyesi geliyor insanın.
Maçın geri kalanını uzun uzadıya değerlendirmeye gerek yok. Arda Turan iki gol atsa da oyun içerisinde verdiği kararlarda tereddütler yaşadığını gördüm, sezonun geri kalanında olduğu gibi. Arda Turan'ı bir adım öne çıkaran özellik oyun zekası ve doğru tercihleridir. Hiçbir zaman hızıyla, fizik gücüyle adam geçen bir oyuncu olmadı Arda, mental özellikleridir onu özel kılan. Bunu kaybederse üzülürüm. Sivasspor'u yine boş geçmemesi ise ayrı bir detay. Adam sezon boyu atamadığı golleri Sivasspor'a atıyor. Bir de Hasan Şaş'ın Denizlispor takıntısı vardı bir ara. Sezon boyunca gol atamaz, gider Denizli'ye atardı illa ki. Kilosu belki üç haneli rakamlara yaklaştı ama ben yine de onu görmek isterdim son dakikalarda. Bülent hocam sezon boyunca yaptığını şu son maçta yapsa, bizlere de ona düzgün bir veda etme şansı verme fena mı olurdu?
Hasan yoktu belki ama son dakikalarda oyuna girmesi bizi mutlu eden bir isim vardı, o da Uğur Uçar. Buruk geçmiş bir sezona bundan iyi kapanış olmazdı herhalde. Avuçlarım patlayana kadar alkışladım Uğur'u, topu kazandığında gol atmış kadar mutlu oldum. Tezahürat yaparken kendimi megaloman gibi hissettim ama olsun, onun için değer. Hoşgeldin ait olduğun yere Uğur, ilk defa 3 numaralı formanla seni burda izlemek büyük keyifti.

Sezon tamamlandı bu maçlarla, Beşiktaş'ı tebrik etmeyi en sona sakladım. Şu kısır ligde rakiplerine oranla bir fark ortaya koyabilen tek takım oldular ve şampiyonluğa uzandılar. 6 yıllık hasretlerini dindirdiler, tüm Beşiktaşlı arkadaşlara tebrikler. Eğer kafama eserse ve finallerden fırsat bulursam Beşiktaş'la ilgili de bir şeyler karalayabiliriz bloga. Resmi olarak off-season da başlamış oldu, transfer haberleri ortalığı saracak doğal olarak. Doğru ve güvenilir olanlarıyla ilgili değerlendirmelerimizi ve önerilerimizi yaparız ancak dediğim gibi iki haftalık süreçte normal tempomuza göre bazı aksaklıklar olacaktır. Tatil demiyorum zira istesem de ara verebileceğimi sanmıyorum, yazı da İstanbul'da geçireceğimden bloga ara vermeyeceğim. Bu süreyi o şekilde yorumlayabilirsiniz. Süper Lig'e ara verme zamanı...