Gözden düşen yıldızlar. Kimi erken yaşta gözden düştü, kimisi ülkesine geri döndü, kimisi de kariyerinin çok altında bir kulüpte futbol oynamaya çalışıyor.
Aslında bu yazının temel fikri Gençlerbirliği,Avustralya ve Premier Lig yazısının yorumlarından çıktı. Josip Skoko'nun Hajduk Split'te forma giydiğini gördükten sonra bu tarz ülkemize uğramış ya da teğet geçmiş, kariyerli ancak üst düzey olmayan kulüplerde forma giyen oyuncuları incelemek istedim. Özellikle anadolu takımlarına kaliteli oyuncular getiremedikleri için zaman zaman salldığımız için bu tarz TSL radarına girebilecek oyuncuları da not düşmek lazım bloga, kuru kuru eleştirmekle kalmayalım.
İlk isim tabii ki Josip Skoko. Skoko Avustralya milli takım oyuncusu olmasına rağmen hırvat asıllı bir oyuncu. Gençlerbirliği'nde kontratı sona erdikten sonra Wigan'a geçmişti. Aradaki Stoke City macerasıyla beraber 45 Premier Lig, 9 Championship maçında forma giydi. Temmuz 2008'de Hajduk Split'e geçti, şu an kariyerini burda sürdürüyor. Aralık 75 doğumlu Skoko, önünde verimli oynabileceği 2-3 sene var. Fellik fellik oyun kurucu arayan anadolu kulüpleri İngiltere'de yıllardır forma giymiş, TSL tecrübesi olan bonservisi elinde bir Skoko'yu neden düşünmezler acaba? Gayet uygun fiyata bitirilebilecek bir transfer olabilirdi bir Ankaragücü, bir Eskişehir, bir Hacettepe için.
Igor Biscan ise zamanında üç büyüklerin gündeminden düşmeyen, her sene Beşiktaş'la Fenerbahçe'yle ismi geçen bir oyuncuydu son bir kaç sezona kadar. İsmini o kadar uzun süre duyduk ki "futbolu bırakmak üzeredir" diye düşünmemek mümkün değil. Ancak Igor Biscan sadece 30 yaşında. 2007 yaz transfer döneminde takım bulamamış ve 6 ay boşta durduktan sonra Dinamo Zagreb'e imza atmış. Zamanında Liverpool'un 8.5 milyon dolar'a transfer olmuş bir oyuncu için pek iyi bir kariyer gelişimi olduğunu söylemek güç. Hırvat kulüplerinin maddi gücüyle bizim ligimizin potansiyelini yanyana koyduğumuzda Biscan gibi bir adamın TSL'de olmaması için bir sebep olmadığını söyleyebiliriz rahatlıkla.
Nikola Lazetic ise daha tanıdık bir isim bizler için. 2000-2002 arası Fenerbahçe forması giymişti. İtalya'da Lazio, Siena, Livorno, Torino gibi çeşitli ekiplerde forma giydikten sonra 30 yaşında ülkesine dönmüş. Kızılyıldız forması giyiyor şu an. Kızılyıldız'ın UEFA ön elemesinde Kıbrıs Rum ekibi Omonia'ya elendiğinden bahsetmiştik daha önce. Sanki Lazetic de TSL için kalburüstü bir transfer olabilirdi.
Son olarak bahsedeceğim isim ise beni en çok şaşırtanlardan. Norveç milli takımı oyuncusu Erik Hagen Zenit'ten ayrıldıktan sonra Valerenga'yla sözleşme imzalamış. Uzun süre Song'un yerine getirilebilecek isimler arasında düşünmüştüm Erik Hagen'i, hiç tahmin etmezdim ülkesine döneceğini. Hatırlarsanız deplasmanda 2-1 galip Euro 2008 vizesi aldığımız maçta golü atan oyuncuydu. Arda'yla olan fotoğrafı da ilginç, maçı izlerken farketmemiştim.
1 yorum:
bu fotoğrafın hikayesini dinlemiştim arda'dan gs tv'de. çok eğlenceliydi.
Yorum Gönder