Gözden düşen yıldızlar demiştik geçen gün, işi bir adım öteye götürüp boşta kalan yıldızlara bir göz gezdirelim istedim.
Stephen Appiah bildiğiniz gibi Fenerbahçe'yle sorunlu bir şekilde ayrılıp boşa çıkmıştı. transfer dönemi boyunca herhangi bir kulüple anlaşamayıp boşta kalanlardan o da. Bundan iki sene önce Schalke'den gelen 11 milyon euro'luk teklifin reddedildiğini düşünürsek Fenerbahçe'nin yabancı oyuncu satışı konusundaki şöhretiyle pek örtüşmeyen bir son oldu bu.
Ancak duyduğum kadarıyla onun kaderi diğerlerinden biraz farklı. EPL'deki "free transfer" dönemi daha bitmediği için ingiliz kulüpleriyle görüşmelere devam ediyormuş. En ciddi talibi ise West Ham United. Yakında çıkar kokusu.
Real Madrid'in efsane yedeklerinden biri olmasından kelli bir dönem başta Galatasaray olmak üzere üç büyüklerin transfer listesinin en önlerinde yer almış bir isimdi Albert Celades. 2005'ten bu yana Zaragoza'da forma giyen Celades anlaşılan pek formunda değil ve henüz 32 yaşında olmasına rağmen herhangi bir La Liga kulübü kendisine sözleşme önermemiş. Aslında Josico transferini düşününce daha genç ve daha tanınmış bir oyuncu olan Celades'in Fenerbahçe'nin +2 kontenjanı için daha uygun bir oyuncu olabileceği aklımdan geçmiyor değil. Zaragoza yerine Villareal'den serbest kalsa şu anda Fenerbahçe formasıyla izliyor olabilirdik belki de.
Diego Tristan'ın kariyerini ise biraz Mateja Kezman'a benzetiyorum, daha doğrusu Kezman'ınkini Tristan'a. İsminin en parlak olduğu dönem olan 2000'lerin başında 17.8 milyon euro'ya Mallorca'dan Deportivo'ya geçen Tristan ilk sezonlarında hatrı sayılır bir performans sergilemesine rağmen 2003/2004 sezonundan sonra kariyerinde büyük bir düşüş yaşadı. Son 4 sezondur 10 gol barajını geçemeyen Tristan bu transfer döneminde Livorno tarafından serbest bırakıldı. Adının bir dönem Konyaspor'la da anıldığını belirtmeden geçmeyeyim.
Açık konuşmak gerekirse Eduardo Costa ismi ilk bakışta bana pek bir şey çağrıştırmadı ama henüz 25 yaşında olup 7 kere Brezilya milli takım forması giymiş bir ismi görmüşken yazmamak olmazdı. Kariyerine de bakılınca Bordeaux, Marsilya, Espanyol gibi kalburüstü ekiplerde forma giydiğini de görüyoruz. Böyle bir oyuncu nasıl boşta kalır, anlamak pek mümkün değil. Klasik "bir Ankaragücü, bir Hacettepe" geyiğimi yapmanın tam yeri, tam zamanı deyip bu yazıyı da burda bitirelim.
0 yorum:
Yorum Gönder