Galatasaray 4 gün içinde ikinci 4 gollü galibiyetini aldı. Gol pozisyonu vermeden gol yeme gibi ilginç bir yeteneğe sahip olan Galatasaray defansı yine oldukça zor bir pozisyonda golü yemeyi başardı. İlk yarım saat bu skorla geçilirken Milan Baros'un TSL'deki ilk golü geldi. Nonda'nın kafaya çıkışında bir faul var mı, bilemiyorum, ben kararsız kaldım. Sanki kaleciye bir müdahele yokmuş gibi duruyor ama faul verse "hoca ne yaptın sen?" diye de ayağa kalkmazdım muhtemelen. Pozisyonun devamında top önce Lincoln'e, onun pasıyla Baros'a geldi, o da ağlara göndermesini bildi. Neyse maç özeti kısmını bu sefer kısa keselim, Galatasaray'ın ikinci yarıdaki 3 golüyle maç 4-1 bitti diyelim ve oyunculara bir göz atalım.
Casio Lincoln'ün Bellinzona maçındaki müthiş oyununa rağmen eskiden kalma önyargılarla adamı beğenmeyenler bu maçı izleyince büyük ihtimalle ikna olacaklardır Lincoln'ün daha pozitif oynadığına. Daha diri olabilir, daha güçlü olabilir, ona lafım yok ama bir 10 numaranın yapması gereken herşeyi yapıyor bu adam. İki maçta ona yakın net gol pası var, çıkardığı sert şutlar yanında hediye. Lincoln için kilit kelime istikrar, bu kadar müthiş oynamasa da belli bir standardı tutturduğunda Lincoln bu ülkenin sayılı oyuncularından.
Harry Kewell, Harry Kewell, Harry Kewell! Bu adam Gheorghe Hagi ve Franck Ribery'den sonra beni en çok heyecanlandıran yabancı oyuncu. Bu formda, bu güçte geri döneceğini bilseler büyük ihtimalle EPL kulüpleri onu ada dışına tatile bile göndermezlerdi. Hızlı düşünme, karar verme, uygulama, hepsi üst düzey. Her Kewell deyişimde tahtaya vurasım geliyor, allah nazardan saklasın.
Milan Baros'a sene başında hedef olarak ligde 10 gol demiştim ama beni pozitif yönde yanıltacağının sinyalini bugün verdi. Milan Baros bu sürati, bu mücadelesiyle arkasındaki ofansif orta sahalarla beraber takımı da sırtlayıp götürecek düzeyde. Galatasaray santraforuna kavuştu gibi. 5.5 milyon euro gibi uygun bir bonservisle alınmış olması da büyük bir transfer başarısı. Daha 27 yaşını yeni doldurduğunu unutmamak lazım.
Bu isimlerin yanında bahsedilmesi gereken bir diğer oyuncu Alparslan Erdem. İlk transfer edildiğinde Galatasaray'ın ofansif bir sol bek alternafine kavuştuğunu söylemiştim, sanıyorum kendisi alternatiften daha fazlası olacağını göstermek istiyor. Bugün 3. golde yaptığı asist birinci sınıftı. Eğer forma şansı bulursa milli takımımız sol tarafa da bir "Gökhan Gönül" kazanmış olur.
3 yorum:
Harry Kewell gibi bir adama sahip olduğumuz için çok şanslıyız.Onun kazanma hırsı diğer oyuncularından da yavaş yavaş kendine gelmesine yardımcı oluyor.
Defans hattımız hala çok kötü.Sakatların düzelmesi ile burada da alternatiflere kavuşacağız.
Takımın kendine güveni gelmeye başladı.Büyük potansiyele sahip ofans hattımız istediğinde her takımı çaresizliğe düşürecek kalitede...
Biraz daha zaman...
alparslan'ın pası çok iyiydi gerçekten.umut vaadeden bir oyuncu.şu görünüyor ki türk milli takımının sol beki galatasaraylı olacak uzun seneler.
hary kewell müthiş istekli baros yeniden adından söz ettirmek istiyor kısacası yabancı transferleri uzun seneler sonunda ilk kez bu kadar isabetli oldu.
lincoln'dende memnun olmaya başlıyoruz yavaş yavaş
hakan'dan da volkan'dan da iyi alparslan. iyi olması lazım.
Yorum Gönder