Federasyonun en doğru icraatlarından birisi oldu PAF ligini yeniden yapılandırmak. Federasyonun temel görevi aslında ligin yapısındaki eksiklikleri tamamlamak ancak bizde federasyonlar da kulüp başkanlığı mantığıyla yönetildiği için görev tanımıyla pratikteki yönetim arasında farklar var. Geçtiğimiz sezon bir başka statü düzenlemesiyle de Bank Asya takımlarına belirli yaşın altındaki yabancı oyuncuları oynatabilme fırsatı verilmişti ve bunun olumlu izlerini geçen sezon Bank Asya'da gördük. Süper Lig seviyesindeki takımlarımızda dahi oynayabilecek oyuncuları seyretti Bank Asya takipçileri, uygulama oturdukça daha iyi yabancıların yolu da açılacaktır.
PAF liginin eksiklikleri ise çok daha netti. Bir kere belirli ölçülerde serbest bırakılması gereken yaş kısıtlaması geçtiğimiz sezonlarda daha da sıkılaştırıldı ki bu da henüz 19 yaşındaki oyuncuların ya kendilerini A takıma atmaları ya da kulüp bulmaları gerekliliğini beraberinde getiriyordu. Ayrıca zirve ligimizin aksine fizik olarak çok düşük seviyede maçlar oynanıyordu PAF liginde, bunun eksikliği de A takıma yükselen hemen her oyuncuda rahatlıkla görülebiliyordu. Ligin daha ciddi bir statüye kavuşması bu fizik mücadeleyi de beraberinde getirebilir.
20-23 yaş arası üç oyuncunun da bu maçlarda mücadele edebilecek olması yeni statünün en önemli düzenlemesi konumunda. A takımla antremanlara çıkan ancak A2 takımıyla maç yapan oyuncular görebiliriz bundan sonra. Ayrıca uygulamaya A takımdaki yabancılar da dahil edilmiş. +2 kontenjanına yapılan transferlerde 23 yaş altı yabancıları görmemiz sürpriz olmayacak. Bank Asya'daki uygulamanın da paralelinde zirve takımları yeni bir strateji izleyebilirler. Galatasaray'ın 2000'lerin başında yaptığı Bruno transferi, Fenerbahçe'nin geçtiğimiz sezonlarda denediği Edmar tekrar bir model olarak ortaya çıkabilir.
Bir de altyapı oyuncuları açısından bakmak gerek elbette. 89'luların yaşadığı ciddi sıkıntıyı bu sezon 90'lıların yaşamayacak olması iyi haber zira U19 ligi niteliğindeki PAF ligi U20 ligine dönüştürüldü bir anlamda. Bunun yanı sıra 3 oyuncunun da dışardan oynayabilmesi A takıma yükselişlerde bu oyuncuların şansını arttıracaktır. 3 oyuncu bence yetersiz bir rakam ama hiç yoktan iyidir diyebiliriz yine de. Özellikle bu sezon Gökhan Öztürk'te yaşanan ikilem bu kadar uç bir problem olarak karşısına çıkmayacak takımların.
Ayrıca maçlar Salı ve Çarşamba günleri oynanacak ki bu da yayın imkanlarını ve ilgiyi arttırabilecek bir unsur. Benim arzum lig maçlarından 3 saat önce stadlarda oynanılması yönündeydi ama bunun ülkemizde uygulanması pek de kolay değil, TSL seviyesindeki stadların bile durumunu düşününce iki maç üst üste oynanmasına izin verilmeyecektir. İngiltere'deki Rezerv lig ciddiyetinde bir lig görmemiz pek olası değil ama umarım maçların kötü koşullardaki tesisler yerine imkan varsa stadlarda oynatılması yönünde bir adım da gelir.
Statünün tamamı şurda, detayları öğrenmek isteyenler için. Uygulamayı gördükten sonra artılarını ve eksilerini tekrar konuşuruz blogda...
1 yorum:
yaş sınırının 19 dan 20 ye çekilmesi çok önemli 1 yaş deyip geçmemek lazım..ancak belirttiğin gibi 20-23 yaş arası 3 oyuncu biraz az olmuş..hiç değilse 23-25 arası 2 25 yaş üstü 1 oyuncu olsaymış..(bu 25 yaş üstü oyuncu uzun süreli sakatlık yaşamış futbolcuların hazırlığı açısından söyledim)
Yorum Gönder