Galatasaray 3-0 Trabzonspor || İlk Devrenin Büyüsü

İlk devre goller gelince maç çabuk çözüldü. Arda Turan'ın kazara da olsa attığı nefis gol tribünde bizleri mest etti. Hele Lincoln'ün attığı son gol var ki bence bu sezon atılmış en organize pozisyondu açık ara. Gerçekten müthişti. Bu tempoyu anlık parlamalar olarak değil de oyunun belli bölümlerine yayabilirse Galatasaray çok daha kolay sonuca gidebilir, hem maç hem de sezon sonu hedefleri anlamında.

Maçın dakika dakika analizini bu seferlik atlamak istiyorum, sadece aklıma takılan birkaç noktaya temas edeyim. İlki Arda Turan-Harry Kewell ikilemi. Bu iki oyuncu da sağda verimsiz oynuyor, bunu görmek için müneccim olmaya gerek yok. Arda Turan bu soruna çözüm bulabilecek oyuncuydu ama o da sol taraftaki oturmuş düzenini bırakıp yeniden bir şeyler öğrenmek ve tecrübe kazanmak zorunda olduğu sağ kanada gitmek istemedi. Pasif agresif de olsa bir tepki koydu. Halbuki meziyetleri bunu kaldırabilecek kapasiteydi. Galatasaray'a geldiği ilk sene oynadığı bir Gaziantepspor maçı hatırlıyorum, aynı anda iki kanadı birden inanılmaz verimli kullanışını. Arda bu işi kotarabilirdi ama kendini o bölgede rahatsız hissediyorsa yapacak bir şey yok.

Geçelim Harry Kewell tarafına. Kewell'ın sağ tarafta oynayamayacağı çok net bir biçimde gözüktü bu maçta. Sağ ayağını kullanması gereken birçok pozisyonda sol ayağını kullanmaya çaba gösterdiği için normalde yapmayacağı pas hataları, tercih yanlışlıkları yaptı. Oldukça sırıtıyor o bölgede. Hele Lincoln'ün ilk yarıda ona çıkardığı bir top vardı ki akıllara zarar. Normalde gelişine vurup ağları sarsabilecek bir şut çıkarabilecekken topu çekip sol ayağıyla net vuruş yapmaya kalkması oldukça acemice gözüktü gözüme. Onun yeri net bir şekilde sol kanat, en olmadı forvet arkası ya da ikinci forvet ama asla sağ kanat değil.

Casio Lincoln maçın ilk 5-10 dakikasına ısınamadıysa da son bir aydır yakaladığı yüksek form grafiğini sahaya yansıtmasını bildi. Kırmızı kart görmesini bir kenara koyarsak muhteşemdi diyebilirim. Top kaptı, mücadele etti, asist yaptı, top dağıttı, yapmadığı şey yok gibiydi. Bu güzel oyununu maçın en güzel pozisyonunu bitirerek taçlandırması da güzeldi. Ben pozisyonun analizini arkadaşlarıma yapmaya çalışırken atıldığı pozisyonu kaçırdım ama TV'den gördüğüm kadarıyla ikinci sarı kartı doğru. Yalnız ilk sarı kart çok ucuzdu bence. Bünyamin Gezer bugün tribünlerin antipatisini topladı birçok kararda, hele en son Sabri'nin kaleci tarafından yaka paça indirilişine alakası olmadığı halde aut kararı vermesi komikti.

Milan Baros mücadelesine, top taşımasına, pas trafiğinin devamlılığını sağlamasına rağmen iki tane net ötesi pozisyonu bitirememesi beni çıldırtmadı desem yalan olur. Hele ilk yarıdaki kafa vuruşuna ne desem bilmiyorum, zoru başardı hakikaten. İkinci pozisyonda doğru tercihleri yapmasına rağmen topu ağlara göndermeyi beceremedi. Forvetlerin kaderidir bu, golü atarsan ilahsındır, kaçırırsan hayal kırıklığı. Umuyorum ki bugün kaçırdıklarını Olympiyakos maçında atar, orda daha fazla ihtiyacımız olacak çünkü.

Servet Çetin'in ofansif orta saha sendromu devam ediyor, bugün yine ekstra işler yapayım derken defansif olarak takımı zor durumda bıraktı. Golünü attı diyordum ama gördüğüm kadarıyla eline çarpmış. Bilerek yapmadığını, kesinlikle çarpma olduğunu söylemiş röportajında. Özeti de tam göremediğim için net bir görüşüm yok bu konuda, sadece pozisyon tam önümüzde olmasına rağmen hiçbir şey farketmediğimi söyleyebilirim. Zaten Arda'nın vuruşu o kadar beklenmedikti ki reaksiyon verip bilerek topa elini uzatacak durumda olduğunu sanmıyorum Servet'in.

Trabzonspor beklediğim gibiydi aslında. Yattara'nın ayrılışıyla oyun liderlerini kaybetmişlerdi. Puanları toplamaya devam ettilerse de oyun anlamında bir düşüş vardı görüldüğü kadarıyla. Galatasaray gibi bir rakibin karşısında kolay dağıldılar. İyi bir kadro altyapısı hazırladılar ama onlar için henüz çok erken. Bu sene onlar için UEFA Kupası vizesi yeterlidir, önemli olan kadronun oturması ve gelecek sene aynı doğrultuda takviyeler yapılması. Trabzonsporlu arkadaşlara tavsiyem bu sonuca fazla önem vermeden takımlarına destek çıkmaya devam etmeleri olur, üzülecek bir durum yok.

Üst taraftakiler kaybetti, Bursaspor, Gaziantepspor, Kayserispor ve son olarak Trabzonspor. Üç büyüklerin karlı çıktığı bir hafta oldu. Trabzonspor-Gaziantepspor ve Beşiktaş-Sivasspor maçları Galatasaray'ın zirveye biraz daha yaklaşması için bir fırsat olabilir ama Lincoln'süz bir Eskişehir deplasmanına kafadan üç puan yazmanın sağlıklı olacağını söylemek de akıl karı değil. Ama bu hesaplardan önce düşünülmesi gereken Avrupada oynanacak maçlar var. İki takımımıza da şimdiden başarılar diliyorum...

Bu Yazıyı Paylaş!

Bookmark and Share

2 yorum:

Juan y Fer dedi ki...

Hello,
I think that this Galatasaray´s victory is normal, cause it has experienced player and they are perfect for this kind of games.
Now the lig is very open.
Regards.
http://saqueneutral.blogspot.com/
(a blog about sport in English and Español)

evrendeki en mutevazı insan dedi ki...

Oyuncular neden mevkilerinde oynatılmaz anlamam bir türlü. Kewell 20 yaşında topço değil ki adamı bir yere monte etmee kalk.

Related Posts with Thumbnails