Türk futbolseverleri için kayıp bir 180 dakika. Kalitesiz, kısır bir mücadele, pozisyonsuz, golsüz bir 180 dakika. Maçları seyretmeyenler hiçbir şey kaçırmadılar, hatta kıymetli bir 3 saat kazandıklarını söyleyebiliriz.
Fenerbahçe'nin hücum hattı, Galatasaray'ın orta sahası oyunda yeterince etkin değil. İki takım da oyunu diğer yarı sahaya yıkmakta zorlanıyor. Galatasaray yetenekli oyuncuları sayesinde nispeten daha fazla pozisyon yakaladıysa da bunun organize, temeli olan akınlardan gerçekleştiğini söylemek mümkün değil.
Fizikli ve dirençli her takım bu iki takımdan sahasında en az 1 puan alır, son vuruşlarda becerikli olursa 3 puanı zorlar. Özellikle Ankaraspor oldukça iyi bir takım kurmuş, oyun içi alternatifleri oldukça fazla. Özer Hurmacı gibi takımın ofansif organizasyonlarını yöneten oyuncusu cezalı olduğu halde. Theo Weeks gerçekten üstüne konuşulması gereken bir oyuncu, kim bulup getirdiyse tebrik etmek lazım.
Söylenecek fazla da bir şey kalmamış gözüküyor. Galatasaray için bu sistemin deplasmanlarda işlemediği o kadar net ki. Ayhan Akman ve Fernando Meira teorideki iyi birlikteliklerini güç ve agresiflik olarak sahaya yansıtmaktan çok uzaktalar. Galatasaray Mehmet Topal ve Barış Özbek'in kesinlikle içinde olduğu bir sistem geliştirmek zorunda. Kim yedek kalır, kim dışarda kalır o önemli değil ama bu oyuncuların enerjisi olmazsa Galatasaray edilgen bir takım olmaktan kurtulamaz.
Beşiktaş ve Trabzonspor'un şampiyonluk şansını ciddi biçimde artmış durumda. Son 15 yılı domine eden Galatasaray ve Fenerbahçe'nin ters ayakta yakalandığı bu sezon iki takım içinde büyük şans...
0 yorum:
Yorum Gönder