Tek golle gelen galibiyet Galatasaray'ı gruptan çıkma konusunda oldukça rahatlattı. Bundan sonraki maçların Altay ve Malatya'yla olduğunu düşünürsek yedek ağırlıklı kadrolar görebiliriz geri kalan maçlarda.
Maç hakkında fazla konuşmadan söylemek istediklerime geçmek istiyorum çünkü oldukça temposuz, hazırlık maçı tadında bir karşılaşma oldu, özellikle ilk 60 dakika. İki takımın da net pozisyonları vardı, Kayserispor daha net olanları harcayan taraf olmasına rağmen golü bulup maçı alan Galatasaray oldu. Galatasaray'ın bir penaltısının da yine es geçildiğini not düşmek lazım, hatta o kadar netti ki Milan Baros kontrolden çıkıp hakeme tekme tokat dalacak diye korkmadım değil.
İlk önce golü atan Aydın Yılmaz'dan başlamak lazım. Golü attı ancak neden Galatasaray'ın düzenli oynayan oyuncularından biri olamadığını da bizlere gösterdi bu gece. Genç oyuncular konusunda fikirlerine güvendiğim bir arkadaşım her zaman "Genç oyuncuları üst seviyeye taşıyacak en önemli özellik yetenekten ziyade doğru karar verme yetisidir" der, %100 hemfikirim. Aydın Yılmaz da işte tam bu yüzden Galatasaray kalibresinde bir oyuncu olmadığını gösteriyor bizlere. Ne yapacağını bilmez halde oradan oraya koşan, basit oynamak yerine illa zor ve gereksiz olanı deneyen, doğru pası vermek konusunda büyük sorunları olan bir oyuncu portresi çizdi bugün. Kendisine aşırı güvendiğinden mi böyle, yoksa futbol zekası sandığımız kadar yüksek mi değil bilmiyorum ama şu gösterdiği oyun hiç umut vermedi bana açık konuşmak gerekirse.
Maçta dikkatle izlediğim diğer iki oyuncu Ferdi Elmas ve Mehmet Topal'dı. Ferdi maçın başlarında ileriyle pas alışverişinde bazı sıkıntılar yaşasa da bence oldukça iyi bir oyun ortaya koydu bugün. Hızlı bir oyuncu olduğunu, bunu kullanarak oyuncu ekarte edebileceğini, sert orta ve paslarla takıma ekstra bir şeyler katabileceğini gösterdi. Uğur Akdemir'le takas olmasını sert bir şekilde eleştirmiş biri olarak söylüyorum bunları. Eğer rotasyona girmeyi başarırsa son yarım saatte beklenmedik katkılar alabilir ondan Galatasaray. Umarım daha çok süre alır ilerleyen haftalarda.
Mehmet Topal ise fizik olarak henüz hazır değil. Güçlü yapısı gereği sakatlıktan çıkmış bir oyuncuya göre oldukça diri göründü ama onun sakatlığı genelde pas yüzdesine yansır, bunu 2 senelik süreçte çokça görmüştük. Bugün de bazı topları yanlış kullandı ancak Galatasaray orta sahasının değişmez ismi olduğunu değiştirmiyor bu. Kısa sürede toparlanması Galatasaray'a çok şey katacak.
Arda Turan ve Servet Çetin hakkında da iki kelam etmek lazım. Girdiği andan itibaren sahada oynanan oyunu bir futbol maçına benzer hale getiren, adeta sihirli değnekle dokunmuş gibi maçı değiştiren oyuncu oldu. Gerçekten büyük futbolcu Arda Turan, her geçen gün daha da bir hayran oluyor insan. Hayran olunası bir diğer adam Servet Çetin. Adam iki gün önce elmacık kemiğinden ameliyat olmuşken gelip maça çıkıyor. Ruh hastası mı desem 'Cesur Yürek' mi desem, ne desem bilemedim şimdi. Düz ve basit oynayınca Premier Lig kalitesinde bir defans oyuncusu olduğunu hatırlamış gibi, iki-üç maçtır bir toparlanma içinde Servet.
Kayserispor'u bu sene dört kere daha izlemiştim, hala aynı görüntüdeler. Yardımcı bir forvet oyuncusunu tek forvet oynatmaya çalışıyorlar ve bu onların gol bulmasını çok zorlaştırıyor. Sağlam bir ortasahaları var ama skor üstünlüğünü alamazsanız gitgide üstünüzdeki baskı artar, hele ki hatrı sayılır bir bütçeyle kurulmuş bir ekipseniz. Gruptan çıkmaları iyice zorlaştı, tek umutları alacakları net bir Ankaraspor galibiyeti ancak bu kısır forvet hattıyla bunu nasıl başaracaklar, orası muamma...
2 yorum:
maçtan çok aydın yılmaz'ı seyrettim ben. hani herkesin dilinden düşürmediği, arda'dan daha iyi olacak dediği aydın'ı.
son yıllarda gördüğüm galatasaray futbol okulundan çıkan en overrated futbolcu aydın. antalya, belarus serisinde karar vermiştim aslında buna. bugün bir nevi sağlamasını yapmış olduk.
ben bu kadar olmadığı rollere sokulan, bu kadar sahip olmadığı yeteneklere mazhar görülen bir futbolcu görmedim. buna murat akyüz, sedat debreli, cafercan aksu da dahil.
tez elden anadolunun en ücra köşesindeki bir takıma kiraya verilsin, burnu sürtsün ritüeline girmeyeceğim elbet. kesinlikle satılması lazım. ya da hala bir şey sanılıyorken takasta kullanılabilir.
bu oyun mentalitesi, konya maçından bu yana fiziksel olarak bir arpa boyu yol alamaması bunu zorunlu kılıyor çünkü.
bi de neymiş, kumral fırtınaymış.
evet kumral fırtına. sertan eser'in kumralından..
Yorum Gönder