Konyaspor 0-1 Galatasaray

Deplasmanda maç kazanamama stresi Galatasaraylı futbolcuları inanılmaz derecede etkilemiş, attıkları golün altında ezildiler resmen. Halbuki kendi oyunlarını oynasalar muhtemelen ikinciyi bulacak, çok daha rahat bir oyun sergileyeceklerdi. Öyle ya da böyle yeni bir başlangıç adına önemliydi Konyaspor galibiyeti.

Maça Bordeaux 11'yle başladı kaptan, beklenildiği gibi. Maç içinde Topal sonrası yaptığı hamlede olduğu gibi Barış'ı ortaya çekmiş, Kewell'ı sağ kanada koymuş. Kısa zamanda büyük bir değişiklik yapacağını zaten beklemek hata olur, belli bir süre sadece motivasyon anlamında katkı yapabilir Bülent Korkmaz.

Emre Aşık hakkındaki görüşlerimi sıkça dile getiriyorum. Gerçekten çok sevdiğim bir oyuncu, gerçek bir Galatasaraylıdır Emre ama olmuyor, olmuyor. Her maçı yakabilecek bir hata yapıyor illaki, kaleciyle iletişimi kesinlikle sıfır. Bugün de maçın başında Veysel'i bomboş pozisyonda bırakıverdi. Biraz Veysel'in beceriksizliği, biraz da De Sanctis'in açıyı iyi kapaması pozisyonun gol olmasını önledi ama affedilecek hata değil bu yaptığı ve sürekli yapıyor bunu Emre. Servet ve Güngör'ün yokluğunda oynaması normaldir ama güvenilir bir 11 oyuncusu olmayacak Emre hiçbir zaman. Semih Kaya bir şekilde forma şansı bulursa rotasyondaki yerini muhtemelen bırakmayacaktır, o yüzden o günün gelmesini bekliyorum şimdilik.

Arda Turan'dan beklediğimiz buydu uzun süredir, topla oynamadığı sürelerde içeri katetmesi, golü kovalaması gerekliydi. Onu en üst düzey kanat oyuncularından ayıran buydu. Geçen sezonun ilk yarısında golü yokken ikinci yarısında 7 gol atması bu konuda gelişim gösterdiği izlenimini vermişti bizlere, Euro 2008'de de devamı gelmişti hatırlarsanız. Ancak ligin ilk yarısında gol performansını pek sahaya yansıtamamıştı Arda, son dönemde tekrar bir toparlanma var. Bugünkü pozisyonu yoktan var etti desek yeri, Konyaspor defansının hatasından sinsice faydalandı. Maçın geri kalanında da gol kovalayan tek oyuncuydu desek yalan olmaz.

Genel anlamda Kayserispor maçına benzer bir oyun izledik Galatasaray cephesinde. Topun kontrolünü rakibe verip iyi alan savunmasıyla skoru tutabilmekti oyuncuların amacı. Tek fark Kayseri maçında biraz şans, biraz kaleci hatasıyla gelen son dakika golü varken burda maç 1-0 bitti. Defansif anlamda bir sorun yaşamımyor bu anlamda Galatasaray, bu taktiğin defosu skoru geliştirmek adına herhangi bir planın olmaması. Özellikle Ümit Karan'a emanet edilmiş forvet hattıyla kontra atak yapmak mümkün değil. Ofansif oyuncularda skor stresi de olunca gol bulması çok zorlaşıyor takımın. Buna bir çare düşünmek gerekli.

Konyaspor ilk yarıya göre daha iyi bir takım görüntüsünde ama rakipleri Denizli, Ankaragücü, Gençlerbirliği gibi takımlara baktığımda onlarla başa çıkacak bir takım görüntüsünde olmadıklarını görüyorum. İstikrarlı bir şekilde gol atabilecek oyuncuları yok, Veysel'le bir yere kadar gidebilirsiniz. Cihan Haspolatlı'ya ayrı bir yazıda değinmiştik, bugün de beğendim ben Cihan'ı, ona gelen her topu bir şekilde olumlu kullandı Cihan. Defansif orta saha özelliklerini kaybetmediğini de gördük, çok iyi bozdu ön alanda Galatasaray defansını. Hakem ise ekran başında çıldırttı bizleri, aut-korner ayrımını bile beceremedi sahada, Konyalı oyuncuların faullerini, ellerini es geçti. Skora etki edecek türden hatalar değildi ama deplasman takımı olduğunu hissettirdi kesinlikle Galatasaraylı futbolculara.

Bu maçtan alması gerekeni aldı Galatasaray, sıradaki maçı alıp seri yakalayabilmekte mesele. Bugünkü oyundan taraftarların memnun olduğunu sanmıyorum ancak özellikle deplasman maçlarında bu tip oyunları görmeye alışmalıyız zira bundan sonra sıkça göreceğiz tahminimce...