Henry'nin Eli, Slovenya'nın Zaferi

Futbolun bir de bu tarafı var işte, bir ülkenin kaderiyle bir anda oynayabiliyorsunuz ve bunun adı bazen "Tanrının eli" olurken bazen de Henry gibi şuursuz bir antipati toplayabiliyor. Açık söyleyeyim, ben bu tip ucuz numaralara kalkışan adamlardan haz etmem, ister Maradona ister Henry olsun ancak onlar futbolcu ve bunu yapma potansiyelleri her daim mevcut. Bunu engellemesi ve gerektiğinde cezalandırması gereken üç adet insan evladı var orda, görünen o ki bu akşamdan sonra bu sayının beşe yükselme planı biraz daha öne çekilecek.

Henry futbol ahlakına ters bir iş yapmıştır, tamam ama üstünde Fransa forması değil de İrlanda forması olma bu sahnenin birebir yaşanabileceğine ben emin değilim açıkçası. Zaten iki sefer el olmayan pozisyonlarda Keane'e çalınan düdükleri de gördük, işte o düdükleri çaldırana forma ağırlığı deniyor. Gol pozisyonunu da neresinden tutsanız elinizde kalıyor, el öncesi bir de bariz ofsayt var. Hem el, hem ofsayt yani İlker Yasin'vari bir özetle. Duff ve Keane'in kaçırdığı kamyonla gol onlara tura mal oldu, işi uzatmaya götürmemeleri gerekiyordu. Gecenin en güzel hikayesine tüm futbol dünyasının kalbini kazanarak imza atabilirlerdi, olmadı. Fransa milli takımını ben ezelden beri sevmem, bir türlü potansiyeline yaraşır bir oyun oynamazlar, ortaya bir oyun felsefesi koymazlar. Domenech orda olduğu sürece de bunun düzelme ihtimali yok. Geçtiğimiz hafta Dünya Kupasına kalınsa bile Domenech'in gönderilebileceğini okumuştum, futbol namına bunun gerçekleşmesini umuyorum en azından kupa öncesi.

Gecenin sürprizineyse insan Fransa-İrlanda maçına konsantreyken Slovenya imza attı. Rusya'nın 2-0 öndeyken son dakikalarda yediği golün onlara pahalıya mal olma ihtimali vardı ve Slovenya iç sahada bu fırsatı değerlendirip 2002'den sonra ikinci kez Dünya Kupasına katılma hakkını elde etti. Elbette güzel futbol izlemek isteyenler için Euro 2008'de Hiddink yönetiminde iyi iş çıkartan Arshavin'li Rusya'nın turu geçmesi tercih edilirdi ancak siz iki maçlı bir turu geçemiyorsanız orda olmayı hak etmiyorsunuz demektir. Kaza bir kere olur, iki maçta da hata yapıyorsan elenirsin. Rusya için de bu farklı olmadı, ilk maçta yediği 'kaza' golünü çıkarmak için deplasmanda en az bir tane atmaları gerekiyordu. Slovenya sessiz sedasız iyi iş çıkardı ve onları tebrik etmekten başka yapılacak bir şey yok. Umarım bu underdog performanslarını kupaya da taşırlar ve değişik bir tat katarlar Güney Afrika'ya.

Aslında bir ilginç hikaye de Cezayir'den geldi ama etrafımdaki insanlar o kadar ilgiliydi ki bu konuya, şu play-off maçını da izleyememişken konuşmak haddime değilmiş gibi hissettim. Yine de 2-0'lık maçtaki ofsayt golü gördükten sonra "Mazlumun yanındayız." düsturundan hareketle Cezayir'in çıkmasını istiyordum, güzel oldu. Gol Atan Kaleye blogundan hikayeyi detaylıca okuyabilirsiniz, zaten Mustafa Taha maçı da Eurosport'a yorumladı bildiğim kadarıyla...

Bu Yazıyı Paylaş!

Bookmark and Share

2 yorum:

Spooky dedi ki...

Hiddink-Türkiye haberleri dur durak bilmez artık..

pclion dedi ki...

Ortega, twitterdan kulislere başlamış zaten. :))

Related Posts with Thumbnails