Bu sorunun cevabı ilk bakışta elbette hayır. Ligde 44 puanla onuncu sırada bulunan Gençlerbirliği nasıl olur da Avrupa Ligi'ne katılabilir diyebilirsiniz fakat böyle bir şansı var Başkent ekibinin. Aynı İngiltere'de Burnley, İspanya'da Deportivo, İtalya'da Bari'nin olduğu gibi. UEFA bildiğiniz gibi Fair Play Sıralaması'nda ilk üçte yer alan ülkeler için birer UEFA Avrupa Ligi kontenjanı daha ayırıyor ve bu ülkelerin kendi içindeki fair play sıralamalarına göre belirlenen üç takım UEFA Avrupa Ligi'nde mücadele ediyor.
Turkcell Fair Play Ligi 33. hafta sıralamasının lideri ise Gençlerbirliği. Hemen arkasında Şampiyonlar Ligi'ne katılmayı şimdiden garantileyen Bursaspor yer alsa da büyük bir hata yapmazlarsa üçüncü Gaziantepspor'a geçilmezlerse bu alanda ligi lider bitirecekler. Ellerindeki kısıtlı kadroya rağmen oynamaya çalıştıkları futbolu düşününce büyük bir iş başardıklarını söylemek çok zor olmasa gerek. Bu ülkede hangi hocaya Avrupa'da kupalarında mücadele etmek yakışır desek benim sayacağım isimlerin başında muhakkak Thomas Doll olurdu. Peki Gençlerbirliği'nin bu kontenjandan faydalanma ihtimali nedir?
Yazıyla, rakamla, anlaşılmazsa hiyeroglifle sıfır. Türkiye'nin Avrupa Fair Play Sıralaması'nda bırakın ilk üçü, ilk otuza girme ihtimali yok. Avrupa kupalarındaki temsilcileri 32 ve üstü maça çıkmış 46 ülke arasındaki yerimiz 36.lık. Türkiye'yle eş değer görebileceğimiz ve bizden kötü durumda olan tek ülke Yunanistan. Futbol kültürü mevcut olan hiçbir ülke sıralamada bu kadar aşağılarda bulunmuyor. Saha içi sertliğiyle özdeşleşmiş İtalya 22. sırada yer alırken fiziksel olarak en güçlü takımların bulunduğu İngiltere ise 7.sırada. Hatta öyle ki eğer son birkaç ayda yaşadıkları kart enflasyonu olmasaydı sadece 0.027 puan üzerilerinde yer alan Finlandiya'nın üzerinde yer alıp Avrupa kupalarına sekizinci takım olarak Burnley'i gönderebilirlerdi. Benzer bir durum 9. sıradaki Almanya ve Borussia Mönchengladbach için de geçerli.
Sanırım hiç kimse bu tip sıralamalarda yukarılarda yer almamızı beklemiyordur ama gördüğü kartların yarısından fazlasınıhakeme itiraz, oyunu geciktirme, rakiple itişme sebepleriyle gören ve saha içinde yaşamayan bir ülke olarak bu tip verilere de bakıp kendimize bir çeki düzen vermemiz, her kanalda Fair Play Ligi'ni idareten birer dakika yorumlatmaktan öte bir şeyler yapmamız gerekmiyor mu? "Biz böyleyiz abijim, duygusalız, duygusallık süper, duygusallık hiper" masallarıyla kendimizi nereye kadar kandıracağız? Dış mihrakların bir başka oyunu mu bu da yoksa?..
Not: Her zaman olduğu gibi İskandinavlar listede zirvede yer almayı başardılar. Liglerindeki sıralamalar belli olunca İsveç, Danimarka ve Finlandiya UEFA Avrupa Ligi'ne fair play kontenjanından birer fazla takım gönderecek.
4 yorum:
1 takım daha gitmesini isterdim ama kıstas göz önünde bulundurulunca imkansız olduğu anlaşılıyor.
Bu arada Yunanistan'ın bizden kötü olmasına şaşırmadım, adamların deplasman tribünü denilen bir olayı yok. :))
ankaraspor yönetimine ve takımına verilen cezalar ile diyarbakır spor takımının aldığı ısrarlı cezalar olmasa bu kadar geride kalmazdık diye tahmin ediyorum.
İşte Rijkaard bu yüzden başarısız oldu. Bu yüzden Selçuk şahin'in oynadığı takım şampiyonluğa gidiyor.
17 tane Thomas Doll olsa..
Gençlerbirliği kombinesi olan biri olarak en ağır tezahüratının "şişman hakem" olan bir takımın Avrupa Ligi'nde oynaması çok mu derseniz, ilk etapta kimse hayır diyemez. Hocası Thomas Doll gibi kariyerli bir isim, düşünmeden geçmek ayıp olur.
Yorum Gönder