Bal Yapmayan Arı: Fabio Pinto

Dünya futbol tarihinde alt yaş kategorilerinde adı herkesçe bilinen ve geleceğin süperstarları olacağı düşünülen ancak gelişim göstermek yerine profesyonel düzeyde defoları ortaya çıkınca ne yapacağını bilemeyen onlarca oyuncu görülmüştür. Yakın zamandan canlı örnekler verecek olursak "Yeni Ronaldinho" denilen Lulinha, 13 yaşında adı dillere pelesenk olan Freddy Adu gibi. Bu oyuncuların en önemlilerinden birinin yolu da Galatasaray'dan geçti. Ronaldinho'yla aynı yaş kategorisindeki bu oyuncu fuleli adımlarıyla saha boyunca yaşıtlarını ipe diziyor, goller atıyordu. Ronaldinho'nun olduğu takımda 10 numarayı sırtına geçirmiş olan bu adamın adı Fabio Pinto'ydu.

Pinto'nun Galatasaray'a gelişi 2. Fatih Terim döneminin başına rastlar. İtalya'da geçirdiği iki sezonda izlettirdiği oyuncu portföyü genişleyen ve Türkiye'deyken ulaşamayacağı pazarlara ulaşan Terim, bu iki kulüp için istediği ama çeşitli sebeplerle gerçekleşmeyen bu transferleri Galatasaray'dayken gerçekleştirmek istedi. Bu oyuncuların başında Fabio Pinto ve Felipe geliyordu. Felipe'nin Brezilya'daki namı biliniyordu, 10 numara onun olacaktı belki ama müthiş bir potansiyeli olan Fabio Pinto da en az onun kadar heyecan vericiydi. Avrupa'ya adımını İspanyol Oviedo'da atmıştı ve o dönemin kurallarına göre uygun olan 10 yıllık bir sözleşmesi bulunuyordu. O dönem kariyerinin zirvesinde olan, Dünya Kupası'nın en büyük çıkış yapan birkaç oyuncusundan biri diyebileceğimiz Hasan Şaş'ın transferi gündemi meşgul ediyordu. Fabio Pinto ise onun yerini dolduracak kişiydi. Arsenal, Inter, Monaco derken Hasan takımda kalırken "Brezilyalı Hasan Şaş" aslıyla mücadele etmek durumunda kalacaktı.

Brezilyalı genç yeteneğin Galatasaray kariyeri pek de istediği gibi gelişmedi, ya da bizim istediğimiz gibi. Goller, asistler beklediğimiz Pinto hızlı, top sürebilen ama pas ya da şut becerisi olmayan bir oyuncu görüntüsündeydi. Aslında fiziği de düzgündü, ortalama bir Brezilyalıdan daha fazla mücadele ediyordu ama o kadar. Takıma katkı yaptığını söylemek güçtü. İlk sezonunda uyum süreci denilip tahammül edildi. Fatih Terim'in 'büyük revizyon' hazırlığında ismi geçmiyordu. Arif Erdem'le yakaladığı uyumla ve attığı akıl almaz derin toplarla hafızalara kazınan, Hagi'nin 10 numarasının ilk varisi Felipe gitmiş, o kalmıştı.

İkinci sezonda da Fabio Pinto'nun oyun karakteri doğal olarak değişmedi. Zaten fazlasıyla zayıf bir kadroyla 2000'in futbolunu oynamaya çalışan takımdaki zaaflar ortadayken bir de Fabio Pinto'nun başarısız denemeleri artık çekilmiyordu. Önceki yılların hatrına Şampiyonlar Ligi kurasını ikinci torbadan girmiş (ki Türk futbol kulüpleri tarihinin en büyük başarısı budur bana göre) olmasına rağmen dördüncü torbadan Sociedad'ı çektiği için zorlu bir grupta mücadele eden Galatasaray, öyle ya da böyle Avrupa'da devam ediyordu ama ligdeki tablo tam bir fiyaskoydu. Fatih Terim gibi bir efsaneyi bile koltuğundan edecek bu sallantıda Pinto'nun tutunması mümkün değildi zaten.
Galatasaray sonrası Gremio'ya gitmişti Brezilyalı, o günden sonra sesini ilk kez Özbekistan'a transfer olduğunda duymuştuk. 2004-2008 yılları arasında Brezilya'yı tavaf eden Pinto, son olarak Pakhtakor Taşkent takımında forma giyiyordu. İlk baktığımda hâlâ devam ediyor sanmıştım ama hiçbir güncel Pakhtakor kadrosunda yer almıyor Pinto, şuradan bakabilirsiniz. Özbekler de potansiyeline ulaşamayacağını bir sene sonunda farkettiler galiba!

Tüm bu yazılanlar çok da yanıltmasın aslında, bildiğin nostalji hikayesi yazsak da Ekim 1980 doğumlu Pinto hâla 30 yaşını doldurmuş değil. Futbolun 'yazık'larından biri olarak akıllara kazındı. Kariyerine dönüp baktığında hatırladığı en güzel anılardan biri de muhtemelen yazının başında kullandığım, Şampiyonlar Ligi'nde forma giydiği fotoğraf karesidir. Dönem spikerlerinin aklımıza kazıdığı haliyle bal yapmayan bir arıydı Fabio Pinto. Her Galatasaraylının hafızasında yer etmiş olan bu 'genç yeteneği' hatırlatayım istedim. Kendisini gören, duyan varsa da haber versin, Asya'dan Brezilya'ya dönebildiğine emin olalım bari. Yok mudur Asya kulüpleriyle ilgilenen birileri?..

Bu Yazıyı Paylaş!

Bookmark and Share

8 yorum:

ali anıl dedi ki...

Uğur üstteki fotoğrafa biraz daha dikkatli bakınca, Fabio Pinto'nun hatırladığı en güzel "an" o an değildir umarım diyorum. Şaka bir yana bu gibi futbolcuları tanımamızın nedeni galatasarayın son 10 yıldaki yanlış oyuncu tercihleri ve efsanevi şanssızlığı sonucudur.

Erdem Karakuş dedi ki...

Tam FM oyuncularının istediği oyuncu profili. Genç, potansiyelli, fizikli. Brezilya U-21'de de oynuyor hem. FM'de olsa 700K paraya alırsın, 15-20M paraya satarsın. Gerçekte de böyle olması lazım. Niye yapmıyor Galatasaray?

Guti falan diye uğraşıyorlar boşuna. Halbuki ne gerek var, yaşı kemale ermiş. Biz yaşlı yıldız istemiyoruz. Genç ve potansiyelli yabancılar gelmeli. Fabio Pinto, Bratu, Tamas, Petre, Carrusca, Bouzid gelmeli.

Bizim scouting sistemimiz diğer takımlardan iyi hem. Onların bulamadığını biz buluruz.

M.T dedi ki...

Fabio Pinto gençti ama yetenek olduğu tartışılır.

Sade dedi ki...

pinto futbolculuğu kavramış...

Mr. Harvey dedi ki...

Galatasaray Dergisi'nin 2002'deki ilk sayısında Sven Goran'ın, Pinto'yu geleceğin yıldızları arasında gösterdiği yazıyordu. Pinto ile birlikte o yıldızlar arasında Buffon, Ronaldinho, Totti gibi adamlar da vardı..
Ayrıca CM 03-04'te bir sezonda 40 golü sadece oynatmazsanız atmazdı Pinto:)

OxxyGen dedi ki...

ruhsuz bir yuz ifadesiyle olimpiyat cimlerinde ruzgar panelleri dikilene kadar poyraza yitik giden futbolcu...

mcm dedi ki...

En üstteki fotoğrafta Fabio'nun yanında yer alan Güney Afrikalı Lekgetho geçtiğimiz sene hayatını kaybetti AIDS yüzünden, bu daha da acı tabii Pinto'nun başarısızlığından.

Büyük Beyaz dedi ki...

arı ve pinto... birbirlerine çok uzak iki kelime.

Related Posts with Thumbnails