Bir ligin kalitesinden söz edecekseniz bunun en temel unsurlarından birisi ülkeye giren yabancı oyuncuların kalitesidir. Fiyatından, etiketinden vs. söz etmiyorum, ufak maliyetli de olsa ülkeye giren oyuncu gayet kaliteli olabilir, bunun örnekleri fazlasıyla mevcut. Bu konuyu irdelemek adına hazır milli maç arası da gelmişken ülkemizdeki yabancı milli oyunculara biz göz atalım, değerlendirme yapalım istedim.
Okyanusya
Avustralya: Bruce Djite (Gençlerbirliği), Mile Jedinak (Antalyaspor)
Güney Amerika
Brezilya: Elano Blumer (Galatasaray), Andre Santos (Fenerbahçe)
Uruguay: Diego Lugano (Fenerbahçe)
Şili: Rodrigo Tello (Beşiktaş)
Avrupa
Bulgaristan: Dimitar Ivankov (Bursaspor)
Bosna Hersek: Kenan Hasagiç (İBB), Safet Nadarevic (Eskişehirspor)
Çek Cumhuriyeti: Milan Baros (Galatasaray), Tomas Sivok (Beşiktaş)
Hırvatistan: Hrvoje Cale (Trabzonspor)
İspanya: Daniel Güiza (Fenerbahçe)
Karadağ: Radoslav Batak (Ankaraspor)
Slovakya: Filip Holosko (Beşiktaş), Senecky (Ankaraspor)
Afrika
Kamerun: Rigobert Song (Trabzonspor), Souleymaonu Hamidou (Kayserispor)
Fas: Mehdi Benatia (Sivasspor)
Fildişi Sahilleri: Abdul Kader Keita (Galatasaray)
Gabon: Roque Meye (Ankaraspor)
Tunus: Ali Zitouni (Antalyaspor)
Senegal: Tony Sylva (Trabzonspor)
Gine: Diallo (Diyarbakırspor), Kalabane (Manisaspor), Sylla (İBB), Bangoura (Denizlispor), Yattara (Trabzonspor)
Aslında Avrupa ve Güney Amerika elemeleri üzerine yoğunlaşan kısa bir yazı yazmayı planlıyordum ancak başlığın genişliği beni araştırmaya itti açıkçası. Benim çıkarabildiklerim bu kadar, elimdeki milli takım kadrolarına tek tek baktım, atladığım varsa yorumlarda uyarırsanız düzenleme yaparım.
Öncelikle Avrupa elemelerine bir göz atalım. Gördüğünüz üzere TSL'den 7 farklı milli takıma 10 oyuncu seçilmiş. Bu 10 oyuncudan 5'i dört büyükler olarak anılan ligde daha önce şampiyonluk yaşamış takımlarda forma giyiyor. Diğer 14 takıma düşen milli oyuncu sayısı sadece 5. Bunların 3'ü kaleci, 2'si de defans oyuncusu.
Burdan çıkarılacak en önemli sonuç elbette ki ligimizdeki Avrupalı oyuncu azlığı. Kendimize Avrupanın baş altı liglerinden biri misyonunu biçiyorsak Avrupadaki milli takımlara sadece 9 oyuncu verebilmek bu misyonla ciddi anlamda çelişiyor. Dört büyükleri çıkarınca tablo daha da kötü. Geriye kalan 14 takımın Avrupadaki daha düşük bütçeli muadillerine göre neden bu kadar verimsiz ve yanlış yabancı transferi yaptıklarını irdelemek gerek. Türk futbolunun en temel sorunlarından biridir bu, kamyonla Güney Amerika'dan oyuncuları doldurup 6 ay içinde geri göndermek. Avrupadaki futbol ülkeleri İngiltere, Almanya, Fransa, İtalya ile sınırlı değil, kimse de bu takımların oyuncularını alın demiyor zaten. Tamam, bu takımların herhangi bir araştırma birimleri yok ve kulaktan dolma bilgilerle, menejerlerin tuttuğunu getirdiği bir futbol ortamına sahibiz ama bu bütçelere bir futbolcu alıyorsanız işin en basit kriteri pasaportuna ve milli takımda düzenli oynayıp oynamadığına bakmak.En iyileri İngiltere ve İspanya'da, bir kademe altı farklı liglere dağılmış durumda ama orta sınıf diyebileceğimiz birçok futbol ülkesinde milli takıma seçilen oyuncular maddi olarak bizim ligimizin çok daha altında yer alan liglerde forma giyerken bizim kulüplerin bu oyunculara bakmaması sadece "Burası Türkiye" klişesiyle açıklanamaz. Bu ülkede Serhat Akın 1 milyon euro'ya oynayabiliyorsa bu oyuncular da gayet rahat getirilebilir. Gaziantepspor geçen sezon UEFA Kupasına damga vurmuş oyunculardan birini getirebiliyormuş mesela isteyince, Gaziantepspor'un artısı nedir ki diğer kulüplere nazaran? Yıllardır Avrupa Kupalarına katılmıyorlar, stadları, taraftarları desen çok iyi durumda değil. Demek ki biraz araştırmayla, üç büyüklerden toplanan bonservislerin ufak bir kısmını harcayarak iyi bir takım kurabiliyormuşsunuz. Baş altı takımlar dediğimiz Kayserispor ve Ankaraspor, İstanbul takımlarına sattıkları yıldızlarının yerini bu takımlardan takas yoluyla gelen oyuncularla doldurmaya çalışıyorsa sorun zihniyettedir, ligde değil.
Güney Amerika kanadındaysa ligin yükünü İstabul takımları çekiyor. Güney Amerika'da, hele hele Brezilya milli takımında oyuncu bulundurabilmek bu kulüpler arasındaki vahşi rekabetin ürünü, olumlu anlamda elbette. Hatta bu vahşi rekabet öyle bir noktaya geldi ki bu oyuncular Brezilya'nın Arjantin karşısında oynayacağı maçta ilk 11'de görev yapması muhtemel iki oyuncu, Elano ve Andre Santos. Yıllık ücretlerindeki ekstrayı saymazsak abartı bir bonservis bedeli de ödenmedi bu oyunculara. Elano'nun bonservisi 7 milyon euro, Andre Santos'un ise 6. (Andre Santos'un bonservisi parçalıydı galiba, Alper abiye sormalı onu)
Hem nitelik, hem nicelik olarak ligi bu takımlar forse ediyorsa kimsenin ligle ilgili her problemi bu takımlara atıp sıyrılma hakkı yok diye düşünüyorum. Milan Baros Galatasaray'da oynasın, Tomas Sivok Beşiktaş'ta oynasın ama bir Sionko da Kayserispor'da oynayabilmelidir mesela, bunu beceremiyorsak her kulüp suçu kendinde aramalı. Bu kaliteyi sağlayamayınca Avrupaya çıkıldığı zaman apışılıp kalınıyor işte, o yüzden üç takımımızın takım puanı 30-60 arası gidip gelirken diğer takımlarımız 10 puanın üstüne çıkamıyor, onun da %80'i ülke puanının getirisi zaten.
Ligimizin milli oyuncu anlamında el atabildiği tek kıta Afrika gibi gözüküyor, orda da üst düzey oyuncu sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor. Song ve Keita'yı Türkiye'ye getiren Avrupa kariyerleriydi zaten, onları diğerlerinden ayırmak lazım. Bizim ülkede çıkış yapan en önemli oyuncu Yattara olarak gözüküyor. Afrika'da yetişen oyuncuların oyun karakteri olarak Türkiye'ye uygun olduğunu pek düşünmüyorum ben, en azından çok bir şey kattıklarına inanmıyorum. Bu oyuncular elbette olmalıdır ama milli oyuncu portföyünüz sadece Afrika kökenli oyunculardan oluşuyorsa orda ciddi bir problem var demektir.
Geçen seneden beri yazıp çizdiğim bir diğer konu olan Avustralyalılar da bu söylediğimle paralel esasında. Aussie deyince akla ilk Kewell geliyor elbette ama ben onu da ayrı tutuyorum bu konuda. Esas konuşulması gereken taraf Gençlerbirliği'nin başlattığı bu hamledir bence. Sportif anlamda çok büyük bir başarı getirmedi belki ama ülkeye yeni bir oyuncu kaynağı yaratabilme anlamında oldukça iyi bir başlangıç olduğuna inanıyorum bunun. Bu kısır döngüyü yavaş yavaş kıracaksak bu tip hamleler sayesinde olacak...
8 yorum:
Okyanusya'nın idolü listede yok ama :)
Ufak bir sakatlığı varmış, dinlenmesi için çağırmamışlar. :)
Uğur ben benzer bir liste yapmıştım geçenlerde. En azından kariyerinin sonuna yaklaşmış oyunculardan sponsorlar yardımıyla 1-2 takviye yapılsa ligin cidden kalitesi artar aslında bu doğrultuda VAssel transferi çok iyi bir transfer ama Ankadargücü'de her sene 100.yılını kutlamıyor. asıl sorun burda ;)
http://hakanbaysal.blogspot.com/2009/08/anadolu-kuluplerinin-sponsor-destekli.html
eskişehirspor'dan youla'yı gözden kaçırmışsınız sanırım..
Youla son kadroda yer almıyordu kontrol ettiğimde, o sebeple yazmadım. Harry Kewell'a benzer bir durumu olabilir...
Belirttiğin gibi kalitesiz yabancılar alıyoruz.Eğer yabancı alcaksak bizim Türk futbolcumuzada bir şeyler öğretmesi lazım örneğin geçenler semihi dinledim nobreden ve kezmandan çok şey öğrendiğini dile getiriyor.Aynı şekilde anadolu takımlarımızda az ama öz yabancı transferi yaparsa ligimizin değieri artar.Aslında şu anda ligimizde top oynayıp çok para alıp ama milli takımlarının yanından geçmemiş bir çok oyuncu var mesela Tabata..:D
Afrikalı oyuncuları toplayıp getiren Anadolu takımlarımıza kızıyoruz ama Avrupa'nın iyi diye bakılan liglerinden Fransa'ya bakarsak aynı durum orda da var. Bence mesele ligimizde daha çok avrupalı oyuncu olması değil. Mesele scout olayı sanırım. Hangi ülke olursa olsun iyi analiz etmek oyuncuları. Burdan da çok daha büyük bir mesele ortaya çıkıyor: Scout işini beceren adamlar var mı bizim ülkemizde? Bu işten anlayan
adamların yetiştirilmesi lazım. İşte o nasıl oluyor derseniz, bilmiyorum.
sahsen g.kore, japonya gibi ülkelerin milli takım oyuncularından da yararlanılabilir kanaatindeyim. aynı şekilde orta amerika ülkeleri, orta sınıf g.amerika ülkeleri de bu sınıfa girebilir bana sorarsanız.
Yorum Gönder