Şampiyonlar Ligindeki sessiz girişten sonra UEFA Avrupa Liginden çıkan sonuçlar gerçekten ilgi çekici. Beklenmedik geri dönüşler, kupanın favorileri arasında sayabileceğimiz takımların mağlubiyetleriyle gruplar ilk haftadan şenlenmişe benziyor. Birinci torbadan gelen 12 takımdan sadece 5'i bu akşam galibiyet çıkarabildi. Roma deplasmanda 2-0'lık skorla Basel'e boyun eğdi, içerde net bir skorla kazanamazlarsa ikili averajda avantajı Basel'e vermiş olacaklar. Çağdaş Atan da ilk 11'de çıkmış maça, yukardaki fotoğrafta da 4 numaralı formasıyla arz-ı endam ediyor.
Esas curcuna ise C grubunda. Galatasaray maçını takip ederken bir yandan da diğer maçların skorlarını takip ediyordum, ilk gözüme çarpan ilk yarıyı 2-0 geride kapatan Hamburg oldu. İkinci yarı bir reaksiyon verebilirler mi diye beklerken üçüncüyü yemişler Rapid Wien'den. Bir Avusturya takımının Bundesliga'nın kalburüstü ekiplerinden birini 3'leyip göndermesi her gün görebileceğiniz bir şey değil. Hamburg'un ilk 11'ine baktığımda geçen sene bizi eleyen takımdan 6-7 oyuncu görüyorum, yeni gelen oyuncular da kadro kalitesini aşağı çekecek isimler değiller, Oliç'in yerine alınan Marcus Berg bence en az onun kadar iyi ve potansiyelli bir oyuncu. Genç milli takımlarımızda forma giyen Tunay Torun da 73. dakikada oyuna girmiş ancak 75'te yenilen 3. gol ümitleri tamamen bitirmiş olsa gerek. Rapid Wien tarafında da tanıdık isimler var fazlasıyla. Avusturya milli takımında forma giyen iki Türk asıllı oyuncu Veli Kavlak ve Yasin Pehlivan ilk 11'de görev yapmışlar. Veli'nin ismi Beşiktaş'la çok anıldı bu sene ama yine gerçekleşmedi transferi, bir ara Yasin Pehlivan'la beraber Sampdoria'ya gidecek haberlerini de okumuştum. Aldıkları bu galibiyetle onlar da dikkatleri üzerlerine çekmeyi başardılar.
Diğer sonucun da Hamburg'un 3-0'lık mağlubiyetinden farkı yok. İskoç temsilcisi Celtic, ilk yarıda 1-0 öne geçtiği maçı son 15 dakikada yediği iki golle Hapoel Tel Aviv'e hediye etmiş. Biraz Fenerbahçe'nin durumuna benzemiş. Güçlü takımların geriye düştükten sonra maçı çevirmesini izlemeye alışkınız ama öne geçtikten sonra maçı veren bu kadar favori görmek gari doğrusu. Celtic ve Fenerbahçe'nin bir adım ötesine geçen ekipse Lazio oldu dün, bahis oynayanların dün sağlam küfrettiği takımlardan biri olsa gerek Lazio. 82. dakikaya 1-0 önde girmelerine rağmen Salzburg'a yedikleri iki golle 2-1 boyun eğdiler. Galibiyet golünü bu transfer döneminin popüler isimlerinden Marc Janko atmış. Geçen sene bol gollü bir gol krallığı yaşamıştı Avusturya Liginde, bu performansını Avrupaya da taşımaya kararlı herhalde. Lazio deplasmandaki Salzburg maçından galibiyet çıkaramazsa şu gruptan Villareal'le beraber üst tura çıkan ekip Salzburg olursa şaşırmamak lazım. Yine de erken elbette bu hesaplar için, Levski'nin iki takıma karşı göstereceği performanslar da fazlasıyla belirleyici olacak bu gruptaki sıralama için.Gruplardaki puan durumu yukarda. Şöyle bir baktığımda B grubu hemen ilgi çekiyor, son haftaya kadar orda rekabet sürecek gibi. İşin bir diğer ilginç tarafı bu gruptaki Valencia-Genoa mücadelesini Cüneyt Çakır'ın yönetecek olması, önümüzdeki günlerde bir şeyler karalayacağım herhalde bununla ilgili. Hollanda ve Portekiz ekiplerinin maçlarıyla ilgili bir değerlendirme yapacaktım ama onu ülke puanı yazısına saklamak daha doğru olacak gibi...
3 yorum:
Partizan-Toulouse maçınıda selçuk dereli yönetti.O maçla ilgili bilgin varmı iyi yönetmişmi maçı :).Bide basel ligde sürünüyo ama Ranieri iyi gelmiş herhalde onlara :).
Hamburg'un mağlubiyetine bu kadar şaşırdığına şaşırdım açıkçası. İlk golü atan Hofmann geçen senenin asist kralı. Ayrıca blogumdaki mantıklı transfer önerilerinde Rapid'in forvet hattına ve özellikle Hofmann'a değinmiştim. Bence Hmburg'un yenilmesi gayet doğal bir sonuç. Ayrıca Avusturya futbolu ciddi anlamda kulüpler bazında yüzselme evresinde. En az 2 takımlarıyla üst turlara çıkacaklardır.
Her ne kadar galip gelememiş de olsa Ventspils de önemli bir sonuç aldı bence Hertha deplasmanında. Şampiyonlar Ligi 3. ön eleme turunda Bate Borisov'u eleyerek de önemli işaret vermişlerdi. Avusturya futbolundaki gelişim gibi Letonya futbolunda da ciddi kıpırdanma var. Daha geçen hafta İsrail'i deplasmanda yenip, evlerinde Yunanistan'ı ellerinden kaçırıp 2-2 berabere kaldılar. Bunun dışında Portekiz temsilcisi Nacional Madeira da Werder Bremen'e iyi direndi ancak nefesi yetmedi. Play-off'da Zenit'i elediklerini düşünürsek, grubun kalan maçlarında takip edilmeye değer buluyorum bu ekibi.
Yorum Gönder