UEFA Kupasının 5'li gruplara geçtiği dönemden beri bir gelenek haline geldi ülke halinde grup bölümüne sürpriz baskınlar, geçen sene Hollanda, onlardan önce Yunanistan, ondan önce İskandinavlar. UEFA Avrupa Liginin bu seneki baskıncıları da Salzburg, Sturm Graz, Rapid Wien ve Austria Wien ile lige dört temsilcisini sokmayı başaran Avusturya. Şampiyon Salzburg da dahil olmak üzere fire vermeden UEFA Ligine geçiş yaptılar. O kadar çoklar ki bir Türk takımının Avusturya ekibi çekmemesi gerçekten güçtü, hatta Galatasaray'a son olarak Salzburg ve Sturm Graz kalmıştı, Sturm Graz oldu.
Sturm Graz demişken biraz açmam gerek sanırım zira bu sene beni olumlu manada etkileyen takımlardan biri oldu Graz, teknik kapasitenin sınırlı olduğu kadrosuna rağmen futbolun doğrularıyla ne kadar iyi bir maç çıkarılabileceğini ispatladılar Ali Sami Yen'de. Net ve ayağa pas yapan ve bunu panik atak geçirmeden yapabilen bir takım görüntüsündeydiler. Galatasaray 1-1 biten maçı kazanmaya ne kadar yakınsa onlar da ekstra bir kontratak değerlendirerek maçı almaya o kadar yakındılar. 1-0 mağlup oldukları Dinamo Bükreş maçlarını izlemedim, grupta Panathinaikos gibi ağırlığı olan bir takım olduğunu da düşünürsek gruptan çıkma şansları çok düşük ancak benim hafızamda olumlu yer edinen bir ekip olacaklar bu sene adına, o kesin.
Avusturya ekipleri arasında en fazla dikkat çeken ise şüphesiz şampiyon Salzburg oldu, hatta turnuva içinde en dikkat çekici performans desek yanlış olmaz. Önce deplasmanda Lazio'yu 2-1'le geçtiler, sonra içerde Villareal'i 2-0'ı yendiler. İki zorlu maçtan çıkan 6 puan onları başarılı bir Levski Sofya serisi sonrası grup liderliğini garantilemiş bir takım haline getirebilir. Arkasına Red Bull'un desteğini aldıktan sonra ciddi bir atılım içindeydi Salzburg, Trapottoni döneminden bu yana. Şampiyonlar Ligine sürpriz bir giriş bekliyordum onlardan ama senelerdir o eşiği bir türlü aşamadılar, bu seneki performansları ise bu açıdan da dikkat çekici. Yeni sistemin nimetlerinden yararlanabilecek takımlardan biri olup 2-3 senede bir Şampiyonlar Ligi gören bir ekibe dönüşebilirler, takım puanını da toparlayıp 'Şampiyonlar Yolu'nda seribaşı haline gelebilirlerse bu daha kolay olacaktır elbette.
Grubunda lider olan bir diğer Avusturya takımı ise Rapid Wien. Hamburg, Celtic gibi kalburüstü takımların bulunduğu grupta aldıkları 4 puan onları liderliğe taşıdı, üstelik oynadıkları iki maç da bu takıma karşı. İlk haftada Hamburg'u Viyana'da 3-0'la geçmeleri çok konuşulmuştu özellikle. Gollerde Hamburg'un büyük hataları olsa da 3-0'lık net bir sonucun yadsınmaması gerekir. Bunun bir tesadüf olmadığını Celtic deplasmanından kotardıkları puanla da kanıtlamış durumdalar zaten. Salzburg'a benzer şekilde onlar da nispeten kolay bir iki maçlık periyoda giriyorlar, ordan çok daha sağlam çıkma şansına sahipler. Gerçi Hapoel Tel Aviv'in Celtic'i geriden gelip mağlup etmiş bir takım olduğunu unutmamak gerekiyor, özellikle iç sahada kuvvetli bir ekip. Stadlarını dolduruyorlar ve iyi bir baskı kuruyorlar. Rapid Wien için 4 puan ideal hedef gibi gözüküyor, ardından gelecek bir Celtic beraberliği turu getirecektir onlara.
Takım puanı olarak bu dört takımın en üstünde yer alan Austria Wien ise Salzburg ve Rapid Wien benzeri bir çıkışı gerçekleştirebilmiş değil. Ön elemelerde ecel terleri döken Atletico Bilbao ilk maçta bunun acısını 3-0'la onlardan çıkardı, bir de kırmızı kart aldılar bu maçta. 07/08 sezonunun UEFA Kupası şampiyonu Zenit'i sürpriz bir şekilde eleyen Nacional de Avusturya'dan 1 puan çıkarmayı başarınca grubun dibine demir attılar. Önlerindeki iki maçın da Werder Bremen'le olduğu düşünülürse muadilleri kadar parlak bir tablo çizmek mümkün değil onlar için. O kadar da olsun artık zaten, dörte iki yapmaları bile büyük bir başarı, üçüncüsü mucizevi olur...
0 yorum:
Yorum Gönder