Faty Papy & Trabzonspor & Genç Yabancılar

Transfer haberini aldığımızda Faty Papy hakkında ufak bir değerlendirme yapmıştık. Ancak bir kaç düzeltme yapmak gerek bir kaç ayrıntıyla ilgili. İlk olarak Faty Papy'nin 1993 doğumlu değil 1990 doğumlu olduğu açıklanmış Özkan Sümer tarafından. Transferin gerçekleşmesi için gerekliydi bu zaten, belli bir yaşın altındaki oyuncularla profosyonel sözleşme imzalanamıyor bildiğim kadarıyla. Zaten fotoğraflarına bakınca 15 yaşında olmadığını söylemek zor değildi ama bu 'düzeltme' sadece prosedürü aşmak için yapıldıysa Faty Papy'nin daha da büyük olma ihtimali herkesin aklına geliyor sanıyorum. Zaten 01.01.1993 doğumlu olmasından belli, bu 1 Ocak'lılara hep şüpheyle yaklaşmışımdır zaten.

Bir diğer düzeltilmesi gereken detay ise bonservisle ilgili. Faty Papy için kulübüne ödenen bonservis 300 bin euro imiş. Tahmin edildiği gibi Özkan Sümer'in araştırması ve çabalarıyla gerçekleşmiş bir transfer bu. Özkan hocayı tebrik etmek gerek, Dünya futboluna bu kadar hakim kişi sayısı bir elin parmaklarını geçmez Türkiye'de.

Futbolcunun tekniği, yeteneği hakkında konuşabilecek durumda değiliz elbette; sadece transferi ve Trabzonspor'un gelecek planlaması üstüne bir şeyler söyleyebiliriz. Diğer yazıda da söylediğim gibi ilk olarak Trabzonspor'u bu cesur hamlesinden dolayı kutlamak lazım. Türkiye'de son yıllarda gelişen 30 yaş üstü yabancı alma refleksini kırmak adına önemli bir adım bu. Bank Asya'nın yıldızı Bruno Ferreira Mombra Rosa'yla da ciddi anlamda ilgileniyorlar. Hatta benim tahminimi sorarsanız Faty Papy'nin kiralanma formülü Bruno'nun transferi konuşulurken de masaya gelmesi muhtemel önerilerden biri. Onu Orduspor'da kiralık görürsek şaşırmamak lazım.Bu oyuncular (Bruno,Papy,Weeks) ülkemizdeki genç oyuncu havuzunu genişletmek için de önemli. Avrupa'ya sadece Türk oyuncu yetiştirerek açılamazsınız; büyük liglerle oyuncu alışverişi sağlamak, belli bir isim yapmak için bu tip oyuncular da gerekli. Bu yerli oyuncuların önünü tıkamak değil, aksine onların Avrupa'ya açılması için de uygun zemin oluşturmak demek. Türkiye ligi bir Rusya ligi, bir Katar ligi gibi değil; bir Portekiz, bir Hollanda modeline daha yakın olursa potansiyelli takımlarıyla ligin marka değerini çok daha yukarılara taşıyabilir. Avrupa'da başarılı olmak elbette önemli ama bu yardımcı öğelerle desteklenmedikçe kulüplerimizin başarıları yakalanan gündelik jenerasyonlara bağlı kalacak, futbolumuz potansiyeline asla erişemeyecek.

İşte bu yüzden Gençlerbirliği'nin Avustralya hamlesi önemsiz gibi görünse de aksine çok önemli bir ayrıntıdır bana göre. Bir ligin kalitesi en üst seviyedeki takımlardan değil orta sıralardaki takımların kalitesiyle, Dünya futbolundaki yeriyle belirlenir. Türk futbolundaki en büyük eksiklik bu ve bunun en temel nedeni plansız, özensiz yabancı oyuncu seçimleri. Bu yüzden göründüğünden çok daha önemli bu transferler. Berbat yabancı seçimlerini bir gelenek haline dönüştürmüş kulüplerimiz var, bu da önümüzdeki zamanlarda yazmak istediğim konulardan biri...

Bu Yazıyı Paylaş!

Bookmark and Share

3 yorum:

apaç dedi ki...

serkan kurtuluş alınırken de aynı rüzgar vardı. herkes idmana dahi çıkmadan tebrik etti, sağ kanat 10 yıl güvence altında dedi.

kimse topçu olmadığının, yaşı 25 olsa tff1'de dahi forma bulamayacağının, tek özelliğinin sadece genç ve serdar kurtuluş'un kardeşi olduğunun farkında değildi.

bugün ne idüğü belisiz bu siyahi kardeşimiz için de aynı şeyler söyleniyor.

ve ben, bu kafa kağıdı yorumcularına çok gülüyorum.

Kapali Ust dedi ki...

Galatasaray maçında Gençlerbirliğini 90 dakika takip edebildik. Bir sonraki hafta Gençlerbirliği Sivasspor maçı lig tv'den canlı olunca iki hafta üst üste takip edebilme şansını da yakaladık. İki maçta da Gençler'in Avustralyalılara gözümüze ziyadesiyle çarptı. Boş bir anımda Djite ve Troisi hakkında blogda bir yazı yazmaya hazırlanırken senin bu yazını gördüm. Blogunu takip etme şansı bulamadığım Ağustos ayında yazılmış Gençlerin Avustralyalılarına sadece şapka çıkarabiliyorum Aralık ayında. Eline sağlık.
P.S: Yıllar itibariyle kendini milim geliştiremeyen, yabancı tercihlerini Brezilya'nın ikinci sınıf oyuncularından yana kullanmaya bayılan (Bkz. Bursaspor), her gittiği takımda suçu futbolcularda arayan Samet Aybaba'nın elinde bu Avustralyalıların heder olacağını düşünüyorum.

papaz dedi ki...

Jedinak diye bir yabancı diye getiriyor Gençler son olarak Avustralya'dan...

Related Posts with Thumbnails