Güne Kayseri'yle başladık, Kayseri'yle devam edelim. Abdullah Durak Kayserispor'da oynayan 21 yaşındaki bir orta saha oyuncusu. Bu sene başına kadar adına bazı yerlerde rastlasam da tanıdığım söylenemezdi Abdullah'ı. İlk olarak 21 yaş altı milli takımda izledim Abdullah'ı, daha sonra Süper Kupa finalinde Galatasaray'a karşı. Ülke futbolu olarak en büyük zaaflarımızdan olan merkez orta saha yetiştirememe sorununu giderebilecek oyuncuların en başında Abdülkadir Kayalı'yı göstermiştik, bir diğer genç oyuncu Abdullah Durak'ta sıra.
1987 doğumlu olmasına rağmen çok tanınan bir oyuncu olmamasının sebebi üst düzeyde yeni yeni forma şansı bulması olsa gerek. İlk profosyonel maçına geçen sezonun ikinci yarısını kiralık geçirdiği Kastamonuspor'da çıktı Abdullah. İyi bir performans sergilemiş olmalı ki hem Kayserispor'a geri döndü, hem de ümit milli takımda ilk 11'de forma giymeye başladı. Ermenistan'la oynanan maçta tüm takımla beraber eleştirdiğim isimlerden biri olsa da iyi bir orta saha oyuncusunda olması gereken tüm yetenekler onda var. Oyunun temposunu ayarlayabiliyor, pasları yeterince iyi. Hızlı da bir oyuncu aynı zamanda. Türkiye'de bu özelliklere sahip kaç yerli orta saha oyuncusu gösterebiliriz ki?
Az önce de dediğim gibi, en büyük eksiği üst düzeyde yeterince tecrübeli olmaması. Takımında düzenli forma şansı bulması lazım, eğer bu şans verilirse Abdullah bir-iki sene içinde müthiş bir oyuncuya dönüşebilir. Sezon başında ilk 11'de başlıyordu zaten, daha sonra ne olduysa Tolunay Kafkas onu yedeğe mahkum etti. Son hafta tekrar formasına kavuşmuş, bir de gol attı Hacettepe'ye. Daha çok süre aldıkça daha da iyi olacaktır Abdullah...
3 yorum:
Ligin 2. haftası Kayserispor- Galatasaray maçında De Sactis'in inanılmaz bir kurtarışı var. Şutu boş kaleye yollamaya çalışanda Olembe idi.
Hepsinden önemlisi o pası oraya çıkaran o boşluğu görebilen Abdullah'tı. Oyunu geniş alanda görebilmek meziyettir. Mehmet Güven'de de var bu.
saygılar. Yazı içinde teşekkürler
murat ceylan, abdullah durak..
ikisi de yer yer iyi olsalar da özünde çok eksik adamlar.
birisi yeterince agresif, ısırgan değil; diğeri de fazla emre belözoğlu.
bu iki ismin özelliklerini bünyesinde harmanlayan, 2 yıl içinde adını tüm dünyayı ezberletecek bir isim var.
taha yalçıner.
takipten fazlasını etmek lazım.
Abdülkadir kayalı da abdullah da Nuri gibi genç milli takımlar sayeside, çok sevdiğimiz oyuncular desem yanlış olmaz herhalde. (Gençler tabi. Süper lig'deki oyunları ile, gazetelerin 3 büyüklerin kancalarına takmaya uğraş verirken görme şansımız yok. Yok da bu değil zaten anlatmak istediğim)
Fabregas'a hayran hayran bakıp, Ramsey'i takip ederken kendi bahçemizdekilerin hasat zamanında olmamışlığını görmek oldu hep asıl mesele.
Önemli olan tek şey bu benim için. En sevdiğim milli takım, Nuri'li U17 ve Rasit Cetiner'in Tuncay'lı Okan Koc'lu, Halil-Hamit'li, Kemal'li U21'leri idi... Özeli resmisi 13-14 maç namağlup oynamıştı o takım. İngiltere, İtalya,Portekiz vs. yenmişti.
Kalabalık ve futbolun önemli olduğu ülkelerdeniz, mutlaka çıkmaya devam edecek yetenekli ayaklar. Son 20 yıl, yada İngiltere'ye 8-0 ile başlatalım belirgin bir nokta olsun, son 23 yılda aşama kaydedilmiş, ortada. Daha fazlası lazım ama artık...
Yorum Gönder