Devre arası transfer döneminin sonlarına doğru yaklaşıyoruz, Avrupa liglerindeki bir çok takım da eksik bölgeleri için kısa vadeli çözümler üretmek için bonservisi elinde olan, maliyet açısından uygun oyunculara yöneliyor. Piyasadaki alternatifleri Türkiye penceresinden değerlendirmek de bize düştü.
Serbest oyuncular arasında bir çok tanıdık isme rastlamak mümkün. Bana göre en dikkat çekici olanı bir dönem yurdum medyasına epey ekmek yediren, eski Real Madrid'li Thomas Gravesen. O dönemin Galatasaray yönetimi, taraftarı uyutma amaçlı olarak bu tip haberlere prim verdiği için Gravesen'le gerçekten ilgilenildiğiyle ilgili ciddi şüphelerim olsa da Gravesen'i tanıdık yüzlerden birisi olarak tanımlamak yanlış değil sanıyorum. Real Madrid sonrası Celtic'e geçmişti Danimarkalı -Hoş, bizim medyada 'Brezilyalı yıldız' dendiği de oluyordu- oyuncu. Orda bekleneni veremediğinden olsa gerek, bir sezon sonra Everton'a kiralanmış bir yıllığına. Everton da Madrid öncesi yıllarına bir dönüş yapar mı umuduyla kiralasa da rotasyona pek bulaştırmadan geri yollamış Celtic'e. Celtic de sezon başında serbest bırakmış Gravesen'i.
Yaklaşık 5 aydır boştaymış Thomas Gravesen. Yaşı da çok geçkin değil aslında, 32 yaşında, uluslararası düzeyde tanınırlığı olan bir oyuncunun kulüp bulamaması garip. Celtic sonrası kariyeri pek başarılı olmasa da orta saha diye kıvranan kulüplerimizin düşünmesi gereken alternatiflerden.
Bir de Stephen Appiah meselesi var elbette. Geçtiğimiz sene beni en şaşırtan olaylardan biriydi Appiah'ın herhangi bir kulüple anlaşmaması. FIFA geçici lisans da vermişti bildiğim kadarıyla, Ada basınında EPL kulüpleriyle adı sıkça anılsa da transferi gerçekleşmedi. Bunun sebebi ya sakatlığıyla alakalıdır, ya da Fenerbahçe'yle olan sorunların transferine engel çıkarması; başka mantıklı açıklaması yok çünkü bunun.
Bir ara Beşiktaş lafları da geçti, hatta Fenerbahçe'yle arasındaki durumun araştırıldığı, eğer bir sorun çıkmazsa imza atacağı söyleniyordu ancak buna pek ihtimal vermiyorum kendi adıma. Yıldırım Demirören, taraftar nezdinde sıfıra yakın olan kredisini bir Fenerbahçe kökenli oyuncu daha alıp zorlamak istemeyecektir. Appiah'ın geleceği gerçekten ilgi çekici bir konu, herhangi bir gelişme olursa değinebilir blogda.Fahri Manisasporlu Denilson da Bolton ile antremanlara çıkıyormuş ada basınından takip ettiğim kadarıyla. Hocası da Denilson'un performansını beğenmiş ancak herhangi bir sözleşme yok ortalıkta. Betis sonrası kariyeri baş aşağı gidiyordu, iki kıta dolaşıp memletine dönmüştü bile. Kariyerinin son düzlüğüne girmişken altın tepside bir fırsat oldu bu Denilson adına. Gerçi dediğim gibi, Bolton'la durumu kesin değil. Eğer boşta kalma durumu olursa sol kanatta sıkıntı çeken ekiplerimizin radarına girebilir. Eski kaprisli günlerdeki kredisinin olmadığını da düşünürsek maliyette anlaşılırsa kısa vadede etkili bir çözüm olabilir Denilson.
En son olarak Panucci serbest kaldı Roma'dan, bugün ajanslarda kulüp aradığı haberleri vardı. Sağ bek olduğu için akla hemen Galatasaray geliyor elbette ama şu rotasyonda 6 aylık bir dönem dışında şans bulması zor gibi. Gelirse belki Serkan Kurtuluş ve Uğur Uçar'ın forma bulmasının zor olduğu şu dönemde iyi bir rol model olabilir ama hepsi o kadar. Galatasaray yönetimi de devre arası transfere pek niyetli gözükmüyor zaten. Panucci'nin yanı sıra Fiore, Tacchinardi gibi tanıdık isimler de boştaymış İtalya piyasasında. Başarılı olmuş bir Giunti deneyimi varken Türkiye'de bu tip oyun bilgisi, tecrübesi üst düzeyde olan bu oyuncular düşünülmesi gerekli aslında. İlla üç büyük penceresinden bakmamak lazım, ligin orta düzey ekipleri de bu oyuncuları getirebilecek referanslara ve bütçelere sahipler artık.
Hep yabancı oyunculara yer verdik, son olarak bir yerli oyuncuyla bitirelim yazıyı. Football Manager serisindeki en iyi yerli sağ beklerden biri olan Muslu Nalbantoğlu'nun Kayserispor kariyeri oldukça kısa sürdü, yaklaşık iki ay önce sözleşmesini karşılıklı olarak feshetti kulübüyle. Kayserispor baya uğraşmıştı bu transferle sezon başında, haberi duyduğumda baya şaşırmıştım. Ligde sağ bek sıkıntısı çeken bir çok kulüp var. Bonservisi olmayan ve yerli kontenjanında mücadele eden Muslu Nalbantoğlu bu kulüpler için iyi bir alternatif görüntüsünde. Bu arada Muslu'nun eski kulübü NEC Nijmegen'in UEFA kupasında yoluna devam ettiğini belirtelim, hatta düşük de olsa Galatasaray'la 4.turda eşleşme şansı var Hollanda ekibinin...
1 yorum:
İlginç bir haber var Gravesen futbolu bıraktığını açıklamış..
Yorum Gönder