Eskişehir 2-2 Fenerbahçe , İBB 0-4 Trabzon

Bugünkü iki maçı da izledim. İkisi de heyecanlı, bol gollü, seyir zevki yüksek maçlardı.

Eskişehirspor'a bir özür borcum var sanırım. Galatasaray maçında mücadeleci bir takım görsem de etkili olmalarının Galatasaray'ın kötü ve iştahsız futboluna bağlamıştım, haksızlık etmişim. Bugün sahada gördüğüm Eskişehirspor takdir edilmeyi hakediyor, 10 kişi kaldıktan sonraki futbolu daha da çok hakediyor. Maçı hakeden taraflardı. Galatasaray'a karşı etkili bir oyun oynayan Youla bugün biraz daha bitirici olmayı becerebilseydi 10 kişi 3 puan almamaları için hiçbir sebep yoktu.

Fenerbahçe'nin oyunu karşı sahaya bir türlü yıkamadığı, orta sahayı geçmekte zorlandığı, geçtiği zaman da pozisyon yaratacak aksiyonları üretemediğini gördük. Zaten sağ kanat yoktu maçın başında, Gökhan Gönül'e boydan boya teslim edilmiş o alan. Uğur Boral'ın üstüne yıkılan kanat akınları şık bir-iki çalım dışında verimli olmaktan uzaktı. Alex De Souza, Fenerbahçeliler bu adama tapmalı! Takımı tek başına ayakta tutuyor, her şey onun ayağına bakıyor. Doğru pozisyon alma, doğru koşu, doğru vuruş, hepsini yaptı bugün. İki gol kazandırdı takımına ama yeterli desteği alamadı, hem hücum hattından, hem orta sahadan. Edu'yla Volkan'ı çift terapisine göndermek gerekli sanıyorum, başka türlü çözülecek gibi değil çünkü bu ikisinin sorunu. Kopyala/Yapıştır oldu artık bu goller, üstüne konuşmaya gerek yok.

Hakemler cidden felaketti iki maçta da. Eskişehir'in verilmeyen golünde sanırım herkes hemfikir, Alex'in pozisyonunda topun yan tarafa açıldığını düşününce Ivesa'nın atılması da yanlış bana kalırsa. Trabzonspor maçında ise maçı etkileyecek bariz bir hata yapmamasına rağmen faul ve kart tercihlerinde maçı çekilmez hale getiren, hatta zaman zaman mantık hataları ve art niyet belirtileri gösteren bir hakem tablosu vardı. Hem Kuddusi Müftüoğlu hem Cüneyt Çakır sınıfta kaldılar.

Trabzonspor oyunu domine edebilecek bir takım olmadığını bugüne kadar göstermişti bize, dengeli bir takım olmalarının meyvesini topluyorlar. Aslında itiraf etmek lazım, baya da şanslılar. Tayfun Cora'nın golü olana kadar İbrahim Akın'ın kaçırdıkları olsa 3-0 ev sahibi takımın lehine olurdu skor. Maç 1-0'ken duran topla gelen iki net pozisyon var, tek yapmaları gereken topu içeri ittirmekti. Gol gelmedikçe Trabzon rahatladı, 2-0 olduktan sonra yakalanan diğer pozisyonlar kaleci Behram'ın da yardımlarıyla İBB ağlarıyla buluşmuş oldu.

Abdullah Avcı iyi pas yapan, pozisyon üreten bir takım yaratmayı başarmış ama Necati'nin yerine birini almayı unutmuş gibi. Bu takımın bir golcüye ihtiyacı var, çok acil hem de. Son günlerde blogda sıkça değindiğim bir Özgürcan Özcan bile işini görürdü, sadece topu çizgiden geçirecek bir adam lazım İBB'ye. Selçuk İnan yine muhteşem bir gol attı, favori oyuncularımdan biri olduğu zaten bir sır değil. Severek izliyoruz.

Bu Yazıyı Paylaş!

Bookmark and Share

1 yorum:

Juan y Fer dedi ki...

Hello,
the Fenerbaçhe´s defensive line is ridiculous, a school team plays better.
Regards,
http://saqueneutral.blogspot.com/
(a blog about sport in English and Español)

Related Posts with Thumbnails