İlginç bir ligiz, ilginç bir ülkeyiz hakikaten. Şu maçın psikolojisinin büyük ölçüde bir gün önce oynanan maç üzerinden şekillenmesinin Avrupa futbolunda bu kadar net bir karşılığı var mıdır bilmiyorum ama bugün maç 2-2 gidiyorken pozisyonlar aksi istikameti gösterse dahi 3-2 öne geçecek olan tarafın Fenerbahçe olacağını eminim her izleyici hissediyordu. Meye'nin çıkardığı iki enfes şutun direğin içiyle, dışıyla muhattap olmasına rağmen kaleye girmemesi aslında maçın kaderini çizmişti ama son dakikada Brabec'in vurduğu kafanın bu haftanın tartışmalarının başında geleceğini de atlamamak gerek. Ankaragücü'nün Fenerbahçe'nin attığı kornerde ikinci direğe adam koymaması Güiza'nın golünü getirmişti, Fenerbahçe tartışmalı da olsa 2 puanı Özer'in orda bulunmasına borçlu. Ankaragücü'nün de bir golü faul ya da Özer topla beraber içerde vs vs. ondan söz etmiyorum. Duran toplarda iyi pozisyon almanın maç kurtarabileceğidir demek istediğim.
Fenerbahçe'nin gol atabilmesi için Alex'e muhtaç olduğu bir sır değil, Alex oynadığı zaman da arkası geliyor işte. Bu sefer onu arkadan destekleyecek iki yardımcısı da vardı yanında: Özer Hurmacı ve Mehmet Topuz. 'Revivo görünümlü' Mehmet, Kayserispor'daki değerli günlerini hatırlatan bir performans koydu ortaya, araya attığı toplar büyük tehlike yarattı. Özer Hurmacı'nın ne kadar büyük bir yetenek olduğunu zaten biliyorduk ama bugün maçı çözen oyunculardan biri olmasına rağmen hala temel eksikleri olduğu, bunların başında da şutları ve son vuruşları geldiği bir gerçek. Sol kanatta rakibini sadece top kontrolüyle geçtiği bir pozisyon vardı ikinci yarıda, ardından çıkardığı şuta bakarsın gece ile gündüz kadar farklı iki hareket. Yine de Galatasaray'ın elinden kaçırmasına hayıflandığım bir adamdır Özer, onun yerine İBB-Trabzon maçında iyi bir dripling yaptığı için Aydın'ı tercih etmiş olmamıza ne desem bilemiyorum.
Yalnız Fenerbahçe'nin defanstan top çıkarma becerisi bu konuda sıkıntılı olan Galatasaray'ın dahi oldukça gerisinde, Ankaragücü ön alanda aktif olduğu an eli ayağına dolanan ve topu rakibe teslim eden bir Fenerbahçe defansı görüntüsü var. Bunu Carlos-Bilica-Lugano-Gönül dörtlüsüyle yapıyor olması da ayrıca önemli. Önde top alacak bir Emre Belözoğlu olmayınca, yerine gelen Selçuk'un da kendi vasatının üstüne çıkamaması Baroni'yi de düşürdü, oynadı mı oynamadı mı anlayamadım. Gönül'ün formsuzluğu dillere destan zaten, Carlos da belki de Türkiye kariyerinin son maçını oynadı. Beklerden bir çözüm üretilebilmesi için öncelikle buraya el atmak şart, özellikle sol bekte Santos denenebilir mi diye düşünmüyor değilim. Orası için yumuşak kalıyor olabilir ama skor sıkışınca orta sahanın çıkıp santraforun oyuna girdiği bir ülke burası, Carlos da cezalıyken orayı kime teslim edecek, merak içindeyim. Brezilya'dan sol bek bakınıldığını duydum yine, bakalım o taraftan ne çıkacak?
Ankaragücü ise Galatasaray maçından bugüne maç kazanamamış bir takım olarak sahaya çıkmıştı ama sahaya baktığımızda iyi organize olmuş, Aydın ve Darius Vassell üstünden hiç de fena olmayan hücum varyasyonları çıkaran bir takım görüntüsündelerdi. Hoş, Ankaragücü diyoruz ama sahaya baktığımda 2-0'lık mağlubiyetlerine rağmen Galatasaray'a karşı çok iyi iş çıkardığını düşündüğüm Ankaraspor'u gördüm daha çok. Kalede Senecky, defansta Baki-Brabec, orta sahada Aydın Karabulut, forvette Meye, daha sonra giren Konate. Oyun karakterini belirleyen baskın oyuncular da bunlar, Ankaragücü takviyeli bir Ankaraspor görüntüsü hakimdi maça. Henüz o geçiş sendromunu atlatamamışlar ama kadro hiç de fena değil, Fenerbahçe kalesine de iyi indiler. Defansta da her topu sektirme huylarını törpüleyebilirlerse iyi bir takıma dönüşebilirler ikinci yarı.
Ligin geçici liderliğini Galatasaray'dan teslim aldı Fenerbahçe, Kayserispor ve Beşiktaş'ın yarınki maçlarıyla beraber zirvede hafta kapanacak. Şaka maka 16 hafta geride kaldı ligde, bu sezon sanki biraz daha hızlı ilerledi! Devre arası düşüncelerimizi toparlama fırsatımız olacak, o zaman daha detaylı bir zirve değerlendirmesi gelir. Şimdi "gol mü değil mi" tartışmalarına göz atma zamanı...
11 yorum:
Uğur şu pozisyonun neyini tartışacaksın. Hakem olması gereken yerde, nasıl gördüğü pozisyonu gol vermez. Göremedi diye bir bahane yok, hakemde önü açık pozisyonda görecek. Yazık yazık.
bahsettiğin uyum süreci hiç bitmeyecek ki bizim klüpte...
Fedetasyon kağıt üzerinde Ankaraspor'u küme düşürdü ama asıl küme düşen takım benim ''fakir ama gururlu'' Ankaragücü'mdür.Geçen sene yenildiğimiz maçlarda bile daha ''ruhlu'' oynuyorduk , ıska geçmekten kendini maça veremedi bizim oyuncu(!)lar ,çoğunun yaşları 30a yaklaşıyor hala pozisyon alma bilgileri yok.
Yok oğlu yok...
Kadronun da abartılacak bir tarafı yok emin olun , sap gelmiş saman gidecek adamlardan müteşekkiliz.Kaleci antrenörüne 5 hafta takım emanet edilen bir yerde vizyondan bahsedilemez sanırım...
Anıl, içerde olması maçı fazla değiştirmez dakika itibariyle, büyük bir yan hakem hatasıydı, onu pozisyonu izleyen herkes söylüyor zaten.
Celine, Ankaragücü'nün durumunu sen daha iyi bilirsin tabii ama oyunculara tek tek bakarsak fena bir kadro yok ama bana Ankaragücü'nden çok Ankaraspor'u çağrıştırdı, bir Ankaragücü taraftarı olsam pek hoş hissetmeyeceğim kesin. Sen de haklısın o açıdan...
Bir önceki günkü maça göre odaklanma kısmına kesinlikle katılıyorum;Güiza bile gol attı yani var mı daha ötesi:D
Aziz Yıldırım'ın çıkıp bu maçtan sonra da hakemlerle ilgili yorum yapmasını beklerdim "Kulüpler Birliği Başkanı" sıfatıyla ama malesef ki kendisine dokunmayan yılanlarla ilgili konuda atalarımızla hem fikir:)
ya allahtan kazandılar yoksa bizimkiler önümüzdeki hafta fener yetişsin diye yenilecekti...
Artık midem bulanıyor lige bakınca, şöyle bir zaman makinesi olsa da, ben 5 sene sonraya ışınlansam, frank ve neeskens duruyor olsa, altyapı hocamız cem sultandan bir boğa yaratmış o da gol kralı olmuş olsa, barcelona olamasak da, porto olmuş olsak, topçu yetiştiren sürekli avrupada başarılı bir klüp olsak, yeni stadımda taraftar gruplarım birleşmiş baskılı tezhuratlar yapabiliyor olsa..
Ne dersin uğur güzel olmazmı?
yalnız, bu durum, geçen senenin ortalarından beri böyle, en az yüzde 75 oranında biri ne yaparsa diğeri de onu yapıyor, aynı hafta içerisindeki maçlarda:D
Hadi eyvallah pozisyon gol.Be güzel kardeşim hep takip ederim yazdıklarını hani objektif olmanı fln. beklemiyorum ama maç yazısında Özer sayesinde +2 puan aldı diyorsun Fenerbahçe için.
Peki yine aynı maç içerisinde Ankaragücü'nün attığı golün faul olduğunu neden yazmıyorsun...?Hani art niyet aramıyorum gözünden kaçmıştır veya unutmuştur diyorum ama pozisyon gol oldu yani sonuçta boru değil...
Olympos, yanlış anlamışsın. Özer sayesinde +2 derken onun arka direkte pozisyon almasından bahsediyorum, gol olup olmaması o açıdan mühim değil. Ankaragücü ön direği boş bıraktığı için Güiza 2. golü attı, vurgum onaydı. Yoksa hakem hatasında, onda bunda değilim.
Pozisyon bence de faul ama benzer bir tartışma Fenerbahçe'nin golü öncesinde de vardı, bütün pozisyonları yorumlayıp uzatmayayım dedim, sonuçta bu maçı yazmamın sebebi saha içinde farklı birkaç nokta görmem. Yine de bir-iki cümle ekledim ilk paragrafa, şimdi daha iyi anlaşılıyordur herhalde...
ne denir bilinmez fb 3 hafta üst üste hakem kurbanı oldu, bu hafta da hakem rakibimizi kurban etti. İlginç.
Burak diye bi arkadaşımız harika bi hayal kurmuş bu hayalin bir gs li olarak gerçekleşmesi dileğiyle ( servet giderse biz barça danda ii olruz :):):)
O hayal gerçek olmaz merak etme :D
Yorum Gönder