Dün gece NBA'de gündem New Jersey Nets'in, Lakers karşısında mağlup olarak egale ettiği 0-17'lik tarihin en kötü sezon başlangıcı derecesinin ötesine geçip geçmeyeceği idi. Kendi sahasında bir nevi onur mücadelesine çıkacaktı Nets, bu gazla da maça hiç de fena başlamayıp ilk periyodu 28-28 beraber tamamlamayı başarmışlar. İkinci periyot ise tam bir hayal kırıklığı. Dallas Mavericks onur falan dinlememiş ve tam 49 sayı atarak maçı orda bitirmiş. İlk yarı sonunda baktığımda Jason Kidd ve Dirk Nowitzki aynı anda triple-double'a doğru ilerliyorlardı, geri kalan kısım 'garbage time' mantığıyla oynandığından fazla üstüne düşmemişler anlaşılan.
Aslında Nets için sezon başında hedefin play-off'lardan çok farklı olduğu ellerindeki en önemli, hatta tek skorer olan Vince Carter'ı Orlando Magic'e takas etmelerinden sonra ortaya çıkmıştı, daha doğrusu bu konuda çalışmalara önceden başlayan Nets, Richard Jefferson'ın ardından Vince Carter'la iyiden iyiye dibe oynamaya karar vermişti. Yine de ne olursa olsun ilk on sekiz maçtan mağlup ayrılmayı beklediklerini sanmıyorum, arada bir galibiyet çıkaracaklarını düşünmüş olmalılar. Geçen sene Nets hiç de fena bir derece yapmamış, Şubat ayında All-Star'a seçilen Devin Harris'in müthiş sezon performansıyla fazlasıyla gelecek vadeden bir takıma dönüşmüşlerdi. Nets yönetimi de sezonu 21.3 sayı, 6.9 asist ortalamalarıyla tamamlayan Devin Harris'i takımın yıldızı olarak düşünüp takaslarla aldıkları diğer rol oyuncularıyla ağır aksak 2010 Free Agent pazarına adım atacaklarını düşündü sanıyorum ancak Harris bu sezonki performansı geçen senenin çok uzağında kaldı. Bir oyun kurucu için Carter'la oynamak büyük nimet, hem asistlerinizi bitirebilecek bir şutör, hem de siz potaya gittiğinizde savunmanın ağırlık merkezini ters tarafa kaydırabilecek bir oyuncu. Birincil savunma hedefi haline gelen Harris'in de skor potansiyelinin düşmesini bu anlamda normal olarak karşılamak lazım.
Devin Harris'in yanı sıra çok iyi bir çaylak sezonu geçiren pivot Brook Lopez'e de değinmek gerek. 2008 draftında daha üst sıralardan seçilmesi beklenirken aşağı düşmüş, Nets de bu fırsatı iyi değerlendirip onu 9. sıradan kadrosuna katmıştı. Nets o drafttan kârlı çıkan birkaç takımdan biriydi zaten, hatta bloga astığım ilk yazılardan biridir Nets'in o drafttaki seçimleri. Lopez de o draft sonrası beklentileri boşa çıkarmayan oyuncuların başında geliyor. Geçen sene takımın uzun rotasyonuna işlerlik getirmişti ve amacı 2010 FA pazarı olan bir takım için fazlasıyla iş görmüştü. Bu sene bir adım daha öne çıkarak güdük kalan takımda skor ve ribaund yükünü çekmeye başladı ama bunların yanıltıcı istatistikler olduğu galibiyet yüzdesinden de net biçimde anlaşılıyor. Yine de eğer ikna edilebilirse gelecek iki All-Star seviyesinde adamın yanında Harris'le beraber ilk 5'in bir parçası olacağını şimdiden göstermiş durumda.
NBA, draft'a oynayan çok takım gördü ama sistemin bir getirisi olan "kazanan yerine kaybeden takım kurma" fikrini bu kadar ileri taşıyan da olmamıştı. Knicks de benzer bir yapılanma içinde ancak Nets'in bu işi fazlasıyla abarttığı bir gerçek. Şu halleriyle de geçen senenin sempatik takımı olmaktan çok uzaklar. Umarım 'tarihe geçmelerine' değecek bir 2010 yaz dönemi geçirirler, söylenecek fazla bir şey yok. LeBron hayalleri uğruna yapılan bu rezalete de atılacak başka başlık yok...
1 yorum:
Nets konusu biraz değişik bir konu. Onların tek sorunu Harris'in merkezinde olduğu bir oluşum yaratma sancıları değil. Bu sezon yada gelecek sezon (o kısım biraz muallakta kaldı bende pek takipe demedim) takım New Jersey'den Brooklyn'e taşınacak. Bu durum nedeniyle önümüzdeki dönemde takım maaş sınırını aşacak transferlerden uzak durarak olası lüks vergisi giderlerini salon masraflarına aktarıyorlardı.
Bunların haricinde Carter ligde adı sanı çok duyulan önemli bir isim olsada kariyerine baktığımızda bu kadar genç bir takıma yol gösterecek bir yıldız olduğunu söylemek zor. Ayrıca harcamalarına bu kadar dikkat eden bir klübün bir oyuncuya hemde 32 yaşında bir oyuncuya yıllık 15 milyon dolar ödemeside pek beklenecek bir şey değildi.
Yinede Nets'in kadrosuna bakınca elde çok güzel ve doğru oluşumlarda fayda sağlayabilecek parçalar var. Ligin delicilik ve hız konusunda en iyi oyuncuları arasına girebilmiş Harris, eğer draft öncesi onu bu kadar aşağılara düşürmüş olan vurdumduymaz yapısını bir kenara koyarak gelişimine devam ederse ligde bulunması en zor pozisyonda önemli bir isim olacak Lopez yetenekli kanat oyuncu Lee, CDR ve T-Will gibi gençlerden oluşan kaliteli materyal var elde.
Fakat takıma seviye atlatacak yada zor anlarda yaptıkları ile takıma direnç katacak yıldız oyuncu olmayınca bu parçalar yetersiz kalıyor.
2010 bu bakımdan Nets'in son kötü sezonu olabilir. Çünkü yazın takımın ortaklarından Jay-Z ile kanka olan LeBron James kandırılarak (ehh onun gibi bir adam için para harcanı artık) kadroya katılabilir.
Yada henüz draft havuzu belli olmasada muhtemelen ligin sonuncusu olacak olan Nets lotaryada en kötü dördüncü seçim hakkına alacağından drafttan takımın temel direği olacak adamı bulabilirler.
Yorum Gönder