Yeşil-Siyah Mücadele: Sakaryaspor & Kocaelispor

Beni tanıyanlar bilir, Galatasaray'dan başka hiçbir takıma aidiyet duymam. Her spor dalında geçerlidir bu, futbolda bu çizgiler daha da keskindir. Ancak bu dönem dönem bazı takımları takdir etmediğim anlamına gelmiyor. Bu kimi zaman Hoffenheim olur, kimi zaman Sporting Gijon. Türkiye liglerinde de kendilerini takip etmemi sağlayan takımlar olabiliyor.

Devre arasında küme düşmelerine kesin gözüyle bakılan iki takım vardı Türkiye liglerinde, Kocaelispor ve Sakaryaspor. Daha sonra harika bir çıkış yakaladılar ve mucize olarak nitelendirilen şanslarını realize ettiler. Kocaelispor son iki haftada şansını ciddi oranda azaltsa da şu anda Hacettepe'den farklı bir yerde durması ikinci yarıda mücadeleyi bırakmamalarından geçiyor. Sezon başında kurdukları baştan savma kadro bu durumda olmalarının en büyük sebebi. Aslına bakılırsa oldukça da maliyetli bir kadroydu, yapılabilecek en kötü işi yaptılar o dönem. Sırf isimli transfer yapabilmek için performanslarına değil, itibarlarına göre futbolcular seçildi. Bir Tolga Seyhan'ın, bir Kemal Aslan'ın transferinin başka bir açıklaması yoktu zira. Yabancı seçimi de felaket olunca ligin dibini gördüler.

Devre arasındaki çıkış da yumurta kapıya dayanınca yapılan doğrular sayesinde oldu zaten. Maliyetleri abartılı olmayan, yararlı yabancılar bulundu Nsumbu, Agbetu gibi. Sadıgov da defansı toparlayan bir hamle oldu. Taner de takım liderliği rolünü benimseyince ilk yarı gelmeyen puanlar gelmeye başladı. Kocaelispor'un ikinci yarıdaki performansını genele yayarsak 10-15 arası bir yerde olacaklarını görüyoruz, bu açıdan yapması gerekenleri günlük hesaplar uğruna yapmayan yönetimin olası bir düşüşün esas sorumlusu olduğunu söyleyebilriz. Hala kümede kalma umudunu kaybetmiş değil Kocaeli, takibe devam edeceğiz.
Sakaryaspor ise Bank Asya'da benzer bir mücadele veriyor. Sakaryaspor Özgürcan Özcan'ı kadrosunda bulundurması nedeniyle daha yakından takip ettiğim bir takım oldu sezon boyunca. Onların çıkışı Kocaelispor'a göre daha keskin oldu, buna rağmen hala 17. sırada bulunmalarının nedeni ise Bank Asya'nın azizliği. Üst taraftaki takımların bir türlü kopamaması ve sürekli puan kaybetmesi kümede kalma barajını yukarı çekti sezon, puanlar da homojen dağılınca toplanılan 30 puana rağmen altına sadece bir takımı alabildi Sakarya. Geçen sene lig sonunda 30 puana ulaşamamış iki takım varken bu sene daha 30.haftada hemen hemen her takımın bu barajı geçmesi (Malatyaspor 29 puanda) mücadeleyi çok takımlı bir hale getiriyor.

Sakaryaspor her haftayı final tadında oynamaya özellikle son haftalardan alışkın olsa da esas finaller yeni başlıyor. Önlerindeki takımların hemen hemen hepsine ikili averajda üstünlükleri var, genel averajda da iyi durumda olmaları geri kalan haftalar için umut verici bir nokta. Geri kalan maçları ise baya zorlu Sakaryaspor'un, play-off mücadelesi veren Altay ve Kasımpaşa deplasmanlarına gitmek zorundalar kalan 4 haftada. İçerdeki maçlar çok kritik bu açıdan, eğer Sakarya'dan 6, en kötü ihtimalle 4 puan çıkaramazlarsa işleri zor. Deplasmanlardan da 0 puanla dönmemeleri gerek, İzmir ve İstanbul deplasmanlarından alınacak 1-2 puana da ihtiyaç var. Bunca çabanın ardından ligde kalırlarsa bir sporsever olarak benim hoşuma gidecek açıkçası, önümüzdeki maçlarda Sakaryaspor'u göz ucuyla takibe devam...

Bu Yazıyı Paylaş!

Bookmark and Share

3 yorum:

morientes dedi ki...

Hocam sana komplo var sanırım. Blogu google translate ile ingilizceye çevirince "beni bilen bilir, galatasaray'dan başka hiçbir takıma aidiyet duymam" cümlenin içindeki Galatasaray'ı Arsenal olarak değiştiriyor haberin olsun:)

pclion dedi ki...

Üstüne gelince Türkçesini gösteriyor bari, o da bir şey. :)

morientes dedi ki...

Ya çok aylakmışım gibi gözükecek ama bir diğer komik durum da Almanca çevirisini yapınca tüm sakaryasporları antalyaspora dönüştürüyor :)

Related Posts with Thumbnails