Sene başından beri Türkiye odaklı değerlendirmelerde bulunduk sıkça ve en önemli rakibimiz olarak Ukrayna'yı öne çıkarmıştık. Artık bunun için endişe etmemize gerek yok zira Ukrayna Romanya'nın 3 sezon önce gerçekleştirdiğine benzer bir ihtilali gerçekleştirdi. Finale şimdiden bir takım sokmaları garanti ve önümüzdeki turda sonuçlar ne olursa olsun 4+2=6 puanı hanelerine yazdıracaklar. Bu da
en kötü ihtimalle Ukrayna'nın Hollanda'ya en az 2.5 puan fark atıp 40.600 puanla sezonu tamamlayacakları anlamına geliyor. Onları yakalamak için tek ümidimiz Galatasaray'ın finale kadar yükselmesi dedik ama Galatasaray her maçını kazanıp kupaya uzansaydı bile muhtemelen Ukrayna'nın gerisinde yer alacaktık. Bunu Ukrayna'nın başarısını vurgulamak için söylüyorum zira şimdiden 08/09 sezonunun en çok puan toplayan ülkesi olmayı büyük ölçüde garantilediler.
Başlıkta bir İngiliz, bir Alman ve bir Ukraynalı demişiz, bu da Mayıs ayında Avrupa Kupası finallerinde bu üç ülkeden birer takımı finallerde göreceğiz demek. Saraçoğlu'nda birAlmanya-Ukrayna finaline hazırlanalım şimdiden. Ukrayna'dan bahsediyoruz tabii ama bunun bir de Alman ayağı var. Almanya'nın önündeki en büyük hedef İtalya'yı yakalamak ve bunu tahminlerden daha kısa sürede gerçekleştirme şansını yakalamış durumdalar. İtalya'nın son temsilcisi Udinese elinden geleni yapsa da Diego'nun kurbanı oldu ve İtalya hesabı daha Nisan ayından kapatmış oldu. Almanlar ise Bayern bozgununa rağmen minimum 6 (/7) puan daha alacaklar ve ellerinde bir final şansı var. Sezon sonuna kadar farkı 6'ya kadar düşürecekler ve İtalya'nın 04/05 sezonundaki 14 puanı gittiğinde yeni sezona sadece 2.5 puan farkla girme şansını elde edecekler. Bülent abi bu gelişmeyi blogunda değerlendirmişti ancak onun öngörülerinden bile önce gerçekleşebilir İtalyanların felaket senaryosu.
İngiliz hegamonyası pek de yeni bir şey değil, kolay kolay da işlerin tersine dönmeyeceği açık. Finansal güçlerinin yanına EPL'nin her sene daha da artan ağırlığını koyunca tablo artık NBA ve diğerleri boyutuna doğru ilerlemeye başladı. Son kale İspanya, onları da kurtaran ligin toplam marka değeri değil, Real ve Barca'nın tarihten gelen büyük takım kimlikleri.
İşe bizim açımızdan bakarsak çok da kötü bir sezon geçirmediğimizi söyleyebiliriz, sonuçta en iyi puanlarımızı son iki sezonla topladık ve maksimum puanımıza ulaşmamıza daha birkaç sezon daha var. Önümüzdeki üç sene 7 puandan aşağıya düşmediğimiz sürece minimum 35-40 puan bandında kendimize yer bulabiliriz. Ülke puanı açısından pek sorun yok, esas problem takım puanlarında kulüplerin belli bir istikrarı yakalayamamış olması. Hiçbir takımımız şu puanlarıyla Şampiyonlar Ligi play-offlarında seribaşı olamıyor, esas problemi burda aramalıyız. Neyse, bunları konuşmak bu sezon için çok geç, önümüzdeki sezon için de çok erken. Yaz döneminde bol bol vaktimiz olacak bunları konuşmak için...
2 yorum:
Hersene en kötü bir takımımızın, Şampiyonlar liginde gruplara kalması ve gruplardan çıkması ayrıca Uefa'ya giden takımlarımızdan en az birisinin de çeyrek finale kadar gitmesi ne güzel olurdu.
Gelecek yılki rakibimiz artık Ukrayna değil, Portekiz ve Hollanda olacak.
Yorum Gönder