Benim esas sinirlerimi bozan Volkan Yaman'ın Alpaslan'a göre daha defansif bir oyuncu sanılması, bu adam defansif bir oyuncuysa biz de bu oyunu futbol diye izliyorsak diyecek hiçbir sözümüz yok. Antepli futbolculara bir sorsa keşke bizim teknik heyetimiz, neden sol açıktayken bile Volkan'ın arkasına doğru şişiriyorlarmış topları, sadece bunu sorsunlar. Tamam, ilk geldiği Rize maçında duran toptan gol attı Volkan ama nereye kadar? Arda'da, Lincoln'de, Kewell'da olmayan bu kredisi ne zaman tükenecek bu oyuncunun? Anlayın artık, 20 maçta bir sert şut çıkarabiliyor diye Volkan Roberto Carlos'tan iyi bir oyuncu değil...
Volkan Yaman & Milan Baros
Dün Volkan o kadar üstün bir performans ortaya koydu ki Hakan, Arda hatta Baros onun açıklarını kapatacaklar diye telef oldu. Bu pozisyon da Volkan'ın nasıl bir oyuncu olduğunun özeti gibi olmuş. Milan Baros gol pozisyonuna girmek için sadece topun onun bölgesine atılmasını beklerken bir anda 60 metre depar atıp rakibe müdahele etmek zorunda kalıyor ve sarı kart görüyor. Olsun, sarı kart görecekse böyle görsün de Volkan'a ne demeli cidden? Bülent hoca, yönetim gerçekten maçları izliyorlar mı yoksa Emre Toraman usulü hattrick mi yapması lazım kendi kalesine? Alpaslan, Serkan, Semih'i ilk 18'e alıp "efendim, bizim takımımız genç!" diye böbürlenmesini, PR yapmasını bilenler sahadaki oyunculara da bir baksalar hiç fena olmayacak.
Benim esas sinirlerimi bozan Volkan Yaman'ın Alpaslan'a göre daha defansif bir oyuncu sanılması, bu adam defansif bir oyuncuysa biz de bu oyunu futbol diye izliyorsak diyecek hiçbir sözümüz yok. Antepli futbolculara bir sorsa keşke bizim teknik heyetimiz, neden sol açıktayken bile Volkan'ın arkasına doğru şişiriyorlarmış topları, sadece bunu sorsunlar. Tamam, ilk geldiği Rize maçında duran toptan gol attı Volkan ama nereye kadar? Arda'da, Lincoln'de, Kewell'da olmayan bu kredisi ne zaman tükenecek bu oyuncunun? Anlayın artık, 20 maçta bir sert şut çıkarabiliyor diye Volkan Roberto Carlos'tan iyi bir oyuncu değil...
Benim esas sinirlerimi bozan Volkan Yaman'ın Alpaslan'a göre daha defansif bir oyuncu sanılması, bu adam defansif bir oyuncuysa biz de bu oyunu futbol diye izliyorsak diyecek hiçbir sözümüz yok. Antepli futbolculara bir sorsa keşke bizim teknik heyetimiz, neden sol açıktayken bile Volkan'ın arkasına doğru şişiriyorlarmış topları, sadece bunu sorsunlar. Tamam, ilk geldiği Rize maçında duran toptan gol attı Volkan ama nereye kadar? Arda'da, Lincoln'de, Kewell'da olmayan bu kredisi ne zaman tükenecek bu oyuncunun? Anlayın artık, 20 maçta bir sert şut çıkarabiliyor diye Volkan Roberto Carlos'tan iyi bir oyuncu değil...
Bu Yazıyı Paylaş!
8 yorum:
baştan sona kadar haklısınız.Volkan Yaman kesinlikle Alparslan'ın önünü tıkıyor.Dün adeta illallah ettirdi.Kendisinin sadece poposu 50 kilo ediyor.O popyu kaldıracak,şöyle içeri bakınacak,bir de orta yapacak derken bir dakika geçiyor.Atı alan Üsküdar'ı geçiyor haliyle.Yeter artık Alparslan oynasın.Hala milli takımda İbrahim Üzülmez oynuyor o bölgede.Yazık değil mi Alparslan'a?Adam ligde toplam 40 dakika oynadı.1 asisti var.Hele o asist yaptığı maçtaki performansı geleceğin yerli Carlos'u olacağı şeklindeydi.Volkan ise çoğu 90 dakika olmak üzere 16 lig maçında oynamış.Bir tane asisti dahi yok.Asisti geçtik.Ortası var mı acaba?Yazık vallahi yazık!Hak edene forma bir türlü gelmiyor.Gerek Galatasaray'da,gerekse milli takımda.
bek oyuncuların en olmazsa olmazı hızlı dönüş yapabilmeleri yada onu yapamıyorsa pozisyon alabilmeleridir.
Maalesef volkanda bu 2si de yok, elimizde balta gibi bir bek varken neden yerinde oynamaz ve semih kullanılmaz o bölgede.Bülentin tecrübe eksikliği var dediği oyuncu acaba ne zman tecrübe kazanacak.
Lucescu zamanında bu takımda victoria diye 19 yaşında bir kolombiyalı bek(perez,bülent ve emre ile) iyi kötü bir sezon oynarken ondan çok daha kapasiteli bir alpaslan neden oynamaz.
Sanırım takımdaki bazı büyük abilerin korumasındaki sabri,mehmet güven gibi volkanında kredisi sonsuz...
volkan da, hakan balta da galatasaray futbol takımının sol bekinde oynayacak kalibrede adamlar değiller.
o pozisyon için türkiye'den alınacak iki tane futbolcu var:
biri pek beğenmememe rağmen ölüsünün volkan'dan da, hakan'dan iyi olacağını düşündüğüm hayrettin yerlikaya;
ikincisi ise ismail köybaşı.
şu ikinciyi alalım, başka transfer istemiyorum.
bu takım orhan ak ile şampiyon olmuştu. o orhan ak gönderildi yerine volkan getirildi. bu mantaliteden vazgeçmek gerekir. tamam gsaray büyük bir camia ve hiçbir oyuncu tutum ve davranışları ile onun üzerine geçemez ama bir gerçek daha var ki türkiyede alıp gözünü kapalı 11'e koyup oynatacağınız ve hem lig hem avrupa maratonunda görevini gereği gibi yerine getirebilecek oyuncu sayısı şampiyonluğa oynayan 3 takımın 11'ni dolduracak kadar çok değil. Haliyle vasatın üstündeki oyuncuları birer yıldız olamadıkları için suçlamak doğru değil. Bu Orhan için de Volkan için de geçerli. Keza adları geçen Hayrettin ve İsmail için de aynı şeyler geçerli. İsmail potansiyeli olan bir oyuncu ama bu potansiyelinin üst düzey olacağını göstermez. Nitekim savunmada kademe anlayışına ne kadar hakim de olsa hücumdaki bindirmelerinde yetersiz kaldığı ve bu yetersizliğini,yere atma yoluna giderek oyundan da düştüğünü pek çok kez gördük. Dün Lincoln gibi bitirici pası verebilecek bir oyuncu olsaydı İsmail'in kanatından en az 3 gol bulunabilirdi.
Volkan bekten katedebilecek bir oyuncu değil. Antalya'da kendini gösterdiği maçlarda da ortanın solundan katedip hücuma destek oluyordu. Savunması zayıf,dolayısıyla yetersiz. Ancak takımda kalması gerek.
Savunmada eksiklik yaşadığımız son dönemlerde yedekte Orhan ya da Cihan olsaydı oynamazmıydı bu takımda. çok rahat oynarlardı. keza ferhat için de aynı şey geçerli. biz de bir alışkanlık var. sürekli gözümüzün önünde olduklarından oyuncularımız hata yaptığında onları acımasızca eleştiriyoruz,yuhalıyoruz hatta takımdan gönderilmelerini istiyoruz. ancak sezon içinde en fazla 3-4 maçını çıplak gözle seyrettiğimiz oyuncuları birer yıldız gibi niteleyip transferini istiyoruz.
Alpaslan sol bek değil. bülent onu bilinçli olarak mı oynatmıyor emin değilim ama iyi yapıyor. volkanın böyle eleştirildiği bir ortamda ve takımın kötü oynadığı bugünlerde alpaslan sol bekte 11 çıkar ve volkan gibi bariz hatalar yapıp taraftarın tepkisini çekerse kariyeeri bundan olumsuz etkilenebilir.
semih konusuna gelince.. bülent'i bu konuda anlamak zor. hamburg maçından önce maç eksiği var pafta bile bu sene fazla maç yapamadı bahanesini kullandı. ki sezon başı sakatlık geçiren ve uzun dönem forma şansı bulamayan bir oyuncunun fizik olarak da hazır olmadığını işaret eden geçerli bir sebepti. lakin aynı bülent aynı demecinde milli maç arasında bu eksiği kapatmaya çalışacağını söyledi. milli maç arası geldi geçti. benim bildiğim maç eksiği maç oynarak kapanır. gelgelelim bülent uzun arada takıma tek bir hazırlık maçı bile yaptırmadı. antep maçının son 1 dakikasında savunmacı sokarken bile semihe güvenmedi serkanı oyuna soktu 60 saniye için.. işte bunu anlamak mümkün değil...
son olarak BAROS'dan söz etmek gerek. beklentilerin üstünde bir futbol oynuyor gerçekten. kewell ve baros yabancı transferinde izlenmesi gereken politikayı gösterdi. futbolcu alacaksak premier lig görmüş geçirmiş birilerini almak gerek. hatta mümkünse liverpool görmüş olsun. adamlar motive olduğunda bırakın rakibi futbol topuna bile saygı gösterircesine oynuyorlar. kewell baros arda galatasarayın gittikçe futbol yoksunu hale gelen oyununu izlenebilir tutuyorlar
Çok güzel ve detaylı bir yorum yazmışsınız, öncelikle teşekkür ederim.
Alpaslan'ın bek olmadığı konusuna katılmıyorum, böyle düşünürsek Gökhan Gönül de sağ kanatta geçirmiştir bütün kariyerini ama bugün A milli takımın sağ beki. Defansif yeterliliği sağladığı, ters kademe yapabildiği sürece bu tip oyuncular bek oynatılabilirler. Volkan'dan çok daha iyi iş göreceğine eminim, izlediğim tüm maçlarda da bunu gösterdiğine inanıyorum. Alpaslan'ın, Semih'in kariyerini koruma derdindeyiz ama anlamadığımız şu, ihtiyaç halinde bile bu oyuncuları oynatacak cesaret gösterilemezse bu oyuncuların bir kariyeri zaten olmayacak. 6 stoperimiz sakatken Semih oynatılmadı, Servet ve Emre Güngör döndükten sonra kadroya dahi alınmayacaktır bu saatten sonra.
Emre Güngör diyoruz mesela çok rahat, biz ona güvenmeyip Song döndükten sonra takımdan kessek bugün bir Yasin Çakmak'tan farkı olacak mıydı peki Emre'nin? Bu biraz cesaret, biraz futbol kültürü işidir, bunu en iyi becerebilen takım da GalatasarayDI. Biz de rakiplerimizden farklı değiliz artık bu konuda.
''Bu biraz cesaret, biraz futbol kültürü işidir, bunu en iyi becerebilen takım da GalatasarayDI. Biz de rakiplerimizden farklı değiliz artık bu konuda.''
Bu önemli bir tespit. Ve bu tespiti her ortamda dillendirmekte yarar var. Gerek yönetim(idari ve teknik) gerekse tribünlerin gelmiş oldukları nokta Galatasarayımız için gelecek vaat eden bir nokta değil.
Hatta öyle bir anlayış egemen ki Arsene Wenger takımın başına geçse, gençlerden oluşan bir takım kursa ve 4-5 maç üst üste kaybetse; taraftarlar bu oyuncular oynatılır mı bunlar üst düzey futbol oynayacak,Galatasaray forması giyecek oyuncular değil diye oyuncuları ıslıklamaya başlayacak, yönetim Wenger'i tazminatsız yollamanın yollarını arayacak yerine de ''gönüllerdeki'' teknik adam acaba bu sefer Hakan Şükür mü diye düşünmeye başlayacak büyük olasılıkla.
Şu anda GSaray'da hakim olan kültür günü kurtarmak üzerine kurulu. 90'ların sonundaki Fenerbahçe gibi yönetiliyoruz. Başarısız diye gönderilen Gerets'e Inamoto,Carussca gibi yabancılar transfer edilip ertesi sezon onun yerine gelen Kalli'ye Linderoth,Lincoln gibi oyuncular vermek 2 sene önce takımı şampiyon yapan yerli oyuncuların yarısını ''yetersiz'' diye gönderip yenilerini almak (ki Emre Aşık da yetersizdi) mantık sınırlarını zorlayan bir yönetim anlayışı..
Hal böyle olunca ben sezon sonunda Alpaslan'ı,Yaser'i,Semih'i takımda görüp göremeyeceğimden emin olamıyorum. Benim gönlümde genç oyunculara önem veren ve önem vermekle kalmayıp yetenekleri geliştirebilecek bir teknik kadro eşliğinde uzun yıllar boyunca takımın bir plan doğrultusunda yürütülmesi.
Sanmıyorum ki Meira yerine Semih oynasaydı,Alpaslan 11'de oynasaydı Sami Yen'de Kocaeli'den 5'den fazla gol yerdik. Eskişehir maçı için de keza aynı şey geçerli...
Ancak ideal olandan gerçek olana geçtiğimizde bu çocukların kötü oynayacakları bir 90 dakika sezon sonu kendilerinin yetersiz olarak yaftalanıp saçma sapan bir Bank Asya takımına kiralanma bahaneleri olabiliyor gerçeği ile karşılaşıyoruz. Şimdi diyeceksiniz ki hiç oynamazlarsa da aynı akıbet onları bekliyor olacak. O da doğru elbette.
Umudum yeni stat ile birlikte gerek taraftarın gerekse yönetimin bir zihniyet değişikliğine gideceği, 2000 ruhunu çağırma seanslarını ASY ile birlikte geride bırakarak 2000-2010 arasında yapılan yönetimsel hataların bir özeleştirisiyle birlikte istikrarlı bir Galatasaray'ın oluşturulması yönünde.. Yeni stat yeni sayfa iyimserliğinden başka kaybolan futbol kültürünü geri getirebilecek bir kültür devrimini tahayyül edemiyorum ne yazık ki..
Ellerin dert görmesin Aslantepe.
Böyle bir yorum atmak istemezdim de, dayanamadım.
Hafta sonu GÖkhan Gönül biraz iyi onasa dahi,Volkan Yamanın kanadında asisit kralı olur.Ben bu kadar,futbol aklından yoksun oyuncu görmedim.
Yorum Gönder