Uzun süredir konuşulan bir konu kaptanlık kavramının boşaldığı. Eskiden takımın en iyi, en büyük oyuncuları bu onura erişebilmek için son senelerine kadar sıra beklerken şimdilerde kariyerinin başındaki gençlerin kaptanlık bandı için yaptıklarını gördükçe insanın içi sızlamıyor değil. Evet, Galatasaray'dan söz ediyorum, çok mu belli oldu? Bülent Korkmaz'ın yıllarca taşıdığı, arkasında Hakan Şükür'ün beklediği yıllar ne kadar yakın gözükse de artık değil, çok uzaklarda hatta.
Neden Galatasaray'dan girdim, sebebi açık. Galatasaray kendi içinde bu düzeni sağlayabilmiş, düzenli bir biçimde kaptanlar, bayrak adamlar yetiştirebilmiş bana göre tek kulüp bu ülkedeki. Son 25 yılda Avrupada isim yapması, bu yapısına doğru yabancıları eklediğinde dönem dönem gelen başarılarda bu kültürü özümsemiş olmanın payının büyük olduğunu düşünürüm her zaman. Galatasaray bile bu kültürünü kaybetmeye başlamışken diğer kulüplerimizden de farklı bir şey beklemek abes kaçıyor haliyle. Fenerbahçe'nin kaptanlığını Alex, Beşiktaş'ınkini Delgado yapıyor. Fenerbahçe'de es kaza bir Semih Şentürk çıkmasa ortada yerli bir alternatif de yok, keza Beşiktaş da aynı. İkinci kaptan Nobre, üçüncü kaptan Tello olunca fazla bir şey söylemek de yersiz oluyor.
Anadolu kulüpleri de benzer bir durumda aslında. Takımda bir ağırlığı olan, yıllarca o formayı terletmiş bir kaptan bulmak çok zor. Konyaspor'dan Ömer Gündostu gözüme çarpıyor ancak o da en eski yerli oyuncu olduğundan kaptan olmuş hissi veriyor bana, yanılıyorsam düzeltin. Sivas ve Kayseri'de Mehmetleri takımdaki ağırlıkları bakımından belki bir parça ayırabiliriz, listede gözükmese de Taner Gülleri de bu sınıfta bir oyuncu bence. Bir de yaşına, başına bakmadan kaptanlığı altyapı çıkışlı oyunculara teslim eden Hacettepe, Denizlispor gibi ekipler var. Bunda futbolcu kadrosunun büyük çoğunluğunun da o yaşlarda olmasının da payı var, yoksa bizim ligimizde papaz çoktur.
Bu hafta çeşitli tarihlerde vizelerim olduğundan yazılarımda aksamalar olabiliyor, o yüzden kusura bakmayın aksamalar ve aceleye gelmiş yazılar için. Kısa sürede toparlayacağım inşallah...
3 yorum:
delgado, fatih yigen, orhan şam.. listenin fasulye kaptanları bunlar.
okan buruk, serkan özdemir, serdar topraktepe, ömer gündostu grubu da hasan şaş ekolünden. pazubandsız, futbolu önümüzdeki sene bırakması istenenlerden..
hürriyet, MEHMET YILDIZ, mehmet topuz, hüseyin çimşir'i ayrı bir yere koyuyorum. onlar iki koluna da takabilir pazubandı. hakediyorlar.
tıpkı SABRİ SARIOĞLU gibi..
Orta seviye takımlarımızda, uzun vadeli planlamalar yapılmadığı için davemlı formasını ıslatabilecek oyuncuları da olmuyor. Varsa da, özünden gelen oyuncular ilk başarısızlıkta suçlu bulunarak kovulan oyuncu oluyorlar.
Bu gibi hatalar, eksikler,... den dolayı yıllarca aynı takımda top oynamış, taraftarın gönlünü kazanmış, idolu olmuş bir oyuncuya rastlamak çok zor.
Şampiyonluk yarışmacılarında ise son yıllarda bir seviyesizlik göze çarpıyor. Kaptan kelimesinin içi boşaltılıyor. Yok o gönül koymasın, yok onun ta.aklarına su serpelim, yok o yıldız, yok o bu şu,... diye kaptanlık verilir mi?
Bu tamamen yönetimlerin ve teknik direktörlerin vizyonsuzluk, misyonsuzluk, beceriksizlik, iş bilmezlikleridir.
Sanırım, bu listede en çok kaptanlığa en yakışan isim Hüseyin Çimşir. Sonra M.Topuz, Hürriyet.
Ortak özellik kaptanlarin yas olarak tecrübeli ve uzun süre takimlarinda veya ligde mücadele eden oyunculardan olusmasi.Ama özellikle son yillarda 3 Istanbul takimi kaptanlik müessesesini yildiz,sorunlu oyuncularini "adam" etmek icin kullaniyorlar!
Yorum Gönder