Saha içinden başlayalım önce, maçı anlamsızlaştıran olaylara sonra değinelim. Zaten anlaşılan o ki bu olayları önümüzdeki günlerde sıkça konuşacağız. Yumuşak orta sahaların savaşı olacağını, bunun da işin hücum yönünü parlatacağını söylemiştik maç öncesinde, Galatasaray adına gerçekleşen tam da bu oldu. İlk 25 dakika inanılmaz bir baskı, özellikle ilk 10 dakikada peşpeşe girilen pozisyonlar ancak bir türlü verilemeyen final pasları vardı. Bu bölümde Kewell gerçekten çok aktifti, sağ tarafı tek başına domine etti. Gökhan Gönül'ün sakatlığıyla sol tarafta önemli bir etkinlik beklerken Arda'nın bugün yokları oynaması bütün hücum aksiyonlarını Kewell'ın üstüne yıktı zaten, onun da fizik kapasitesi belli olduğundan ikinci yarıda keskin bir düşüş yaşanacağı açıktı. İlk yarıda oyunu tamamen kontrolünde tutan Galatasaray'ın net pozisyon üretememesi ise Ümit Karan'ın takım düzenini bozmasının bir sonucuydu. Ümit hem Baros'un deplase olacağı alanları tıkadı, hem de yerine oynaması gereken Lincoln'ün ara pas ve şut tehdidinden olmuş oldu Galatasaray. Hakan Ünsal beyefendi bütün suçu yine Lincoln'ün sırtına yükledi gerçi, olsun.
Fenerbahçe ise ikinci yarıda oyundan düşen Galatasaray'ın zaaflarından faydalanmayı beceremedi. Topla çıkışları gözle görülür bir biçimde artsa da pozisyon yaratamadı onlar da. Bunda iki kısır kanat ve önlerinde yokları oynayan Semih-Güiza ikilisinin payı çok büyük elbette. Maçın agresif adamları Sabri ve Emre ortalamalarının çok üstüne çıktılar, özellikle Sabri'yi çok beğendim bugün. Emre'ye övgüler yağıyor her yerden ama bana göre maçın en net pozisyonunda 3e 2 gelmişken topu arka tarafa geçirememesi maçın gizli kırılma noktasıydı, es geçildi bu pozisyon nedense.
İki takım da havlu attığını anladıktan sonra sinirler gerginleşti doğal olarak, Lugano'nun Emre Aşık'a son dakikada attığı kafayla meydan muharebesi başladı. Kazım'ın Emre'ye, Arda'nın Kazım'a, Semih'in Arda'ya saldırışını bir kick-box maçıymış gibi izledik ekran başında. Tam anlamıyla bir rezalettir, iki takımın da çöküşünün ilanıdır bu. Özellikle Semih ve Arda'nın kavgası işin ne boyutta olduğunu gösteriyor. Dört oyuncu atıldı olayların sonunda ancak Emre Aşık'ı bir kenara ayırmak lazım, direkt kırmızı görecek ne yaptığını ben anlayabilmiş değilim Emre'nin. Olayların içinde olduğundan belki bir sarı çıkarılabilirdi ama Emre kesinlikle kırmızı kart görecek bir şey yapmamıştı. Sabri ve Emre'nin atılmadığı şu maçta dört kırmızı kartla bitmişken Sabri ve Emre'nin sahada kalması gerçekten şaşılacak olay. Milli takımda arkadaş olduklarını söyleyen bu adamların birbirlerinin gözünü şişirmeleri, dudağını patlatmaları üstüne ne söylenir bilmiyorum ancak bu olay laf-ı güzafla geçiştirilmemeli, her iki tarafta da bu işin hesabı kesilmelidir. Aziz Yıldırım'ın stada gelip küfür yemeden gittiği bir maçta futbolcuların ortamı gelmeleri gerçekten bir çuval inciri berbat etmiştir. Bundan önceki yıllarda kulüpler arası ortam gerginken saha içinde olayı yumuşatan futbolcular bu maçta olayların çıkış noktası oldular, esas problem burdadır. Fatih Terim'in de bir şekilde olaya dahil olacağını sanıyorum, ne şekilde olur bilemem tabii.Lincoln ve Carlos bir futbolcunun nasıl hareket etmesi gerektiğini en güzel şekilde gösteren isimler oldular, ikisini de ayrı ayrı tebrik ediyorum. Bana göre maçın fotoğrafı budur. Bir de Mehmet Topal'ı es geçmemek gerek, aslansın Mehmet...
Fenerbahçe ise ikinci yarıda oyundan düşen Galatasaray'ın zaaflarından faydalanmayı beceremedi. Topla çıkışları gözle görülür bir biçimde artsa da pozisyon yaratamadı onlar da. Bunda iki kısır kanat ve önlerinde yokları oynayan Semih-Güiza ikilisinin payı çok büyük elbette. Maçın agresif adamları Sabri ve Emre ortalamalarının çok üstüne çıktılar, özellikle Sabri'yi çok beğendim bugün. Emre'ye övgüler yağıyor her yerden ama bana göre maçın en net pozisyonunda 3e 2 gelmişken topu arka tarafa geçirememesi maçın gizli kırılma noktasıydı, es geçildi bu pozisyon nedense.
İki takım da havlu attığını anladıktan sonra sinirler gerginleşti doğal olarak, Lugano'nun Emre Aşık'a son dakikada attığı kafayla meydan muharebesi başladı. Kazım'ın Emre'ye, Arda'nın Kazım'a, Semih'in Arda'ya saldırışını bir kick-box maçıymış gibi izledik ekran başında. Tam anlamıyla bir rezalettir, iki takımın da çöküşünün ilanıdır bu. Özellikle Semih ve Arda'nın kavgası işin ne boyutta olduğunu gösteriyor. Dört oyuncu atıldı olayların sonunda ancak Emre Aşık'ı bir kenara ayırmak lazım, direkt kırmızı görecek ne yaptığını ben anlayabilmiş değilim Emre'nin. Olayların içinde olduğundan belki bir sarı çıkarılabilirdi ama Emre kesinlikle kırmızı kart görecek bir şey yapmamıştı. Sabri ve Emre'nin atılmadığı şu maçta dört kırmızı kartla bitmişken Sabri ve Emre'nin sahada kalması gerçekten şaşılacak olay. Milli takımda arkadaş olduklarını söyleyen bu adamların birbirlerinin gözünü şişirmeleri, dudağını patlatmaları üstüne ne söylenir bilmiyorum ancak bu olay laf-ı güzafla geçiştirilmemeli, her iki tarafta da bu işin hesabı kesilmelidir. Aziz Yıldırım'ın stada gelip küfür yemeden gittiği bir maçta futbolcuların ortamı gelmeleri gerçekten bir çuval inciri berbat etmiştir. Bundan önceki yıllarda kulüpler arası ortam gerginken saha içinde olayı yumuşatan futbolcular bu maçta olayların çıkış noktası oldular, esas problem burdadır. Fatih Terim'in de bir şekilde olaya dahil olacağını sanıyorum, ne şekilde olur bilemem tabii.Lincoln ve Carlos bir futbolcunun nasıl hareket etmesi gerektiğini en güzel şekilde gösteren isimler oldular, ikisini de ayrı ayrı tebrik ediyorum. Bana göre maçın fotoğrafı budur. Bir de Mehmet Topal'ı es geçmemek gerek, aslansın Mehmet...
19 yorum:
Bir daha Sabri'ye laf eden Aziz Yıldırım olsun.Afferin lan Sabri.Gırtlak sıktığın o el hepimizin,hepimiz Sabri'yiz...
http://heryolroma.blogspot.com/2009/04/derbi.html
Bu arada, lincoln ve carlosta kavgaya karissin demiyorum ama, sahada olanlardan bu kadar kopuk olmalari, takimlarinin gercekten bir parcasi olamamalariyla aciklanmali bence..
@ vakilinchuk
eger sabrinin hareketlerini tasvip ediyorsanız ve ezdigi topları bir yana bırakıp sadece agresifligiyle yan hakeme itirazları ve emreye cıkıslarıyla var oldugu bir macta onu takdir ediyorsanız burda macla ilgili yüz satırda yazsam yetersiz kalır.
Vakilinchuk'a bir silah verin. Emre'ye sıkmaya gitsin. Futboldan anladığı o çünkü...Yazık.
Emre Aşık da Lugano'yu ısırmış..
Fatih Terim zaten olayların içindedir. sahada olayları çıkaran sabri,belzoğlu ve yedek kulübesinden sahaya dalan hasan şaş dahil tüm oyuncular beyefendinin yetimleridir. başı ne ki kuyruğu ne olsun! Terim değilmiydi emreye(belözoğlu olanına) parmağı ile kaç numaralı oyuncuya vurması gerektiğini söyleyen!
Saha içi olaylar malum da,Semih'in maç sonu yaptığı ikiyüzlü ve karakterden yoksun yorumlar beni benden aldı.Arda'dan beklemezmiş,sadece çekmişmiş ve bi dolu zırva.Bir de özür bekliyorum dedi dalga geçer gibi.Bir futbolcu haksızken haklı konuma çıkmak için nasıl bu kadar alçalabilir anlamak güç.Ama Arda ve Sabri'ye çok iyi ders oldu.Hele Sabri milli takım kampında Emre'ye tepki gösteren Galatasaraylıya çıkışıp "abisini" korumuştu.Emre de p.ç kurusu dedi kendisine o kutsal abi şefkatiyle.
Emre Aşık'ın kırmızı gördüğü an eyyamın zirve yaptığı andı.Yazık oldu,umarım cezası kaldırılır.Pek zannetmiyorum tabi.
ah be beyler...ah be...
@vakilinçuk
Futbol için insan ölebilir yani? Bu seyirciye yakışan futbolcular. Tebrikler.
Bana kalırsa ortada danışıklı dövüş var. sabri ve emre tek kelimeye taraftarlarına oynadılar. emre fenerliliğini ispat etme, sabri ise Fbli emre ile dalaşarak taraftarlarından takdir toplama peşindeydi.
Her sene saçma sapan operasyonlarla pek çok oyuncuyu yetersiz diye yollayan yönetimin (cihan mı sabri mi diye soran olsa 2 kere cihan derim) Sabri'yi yıllardan beri nasıl yeterli gördüğünü de anlamak güç..
Olaylara ve dolayısıyla Lugano'ya gelince.. Bu konuda bir teorim var. Bana kalırsa tüm bu olayları bilerek çıkarttı. Şampiyonluk yarışından kopmuş,iddiası kalmamış ve sezon sonu ayrılacağı bir takımda daha fazla vakit geçirmek yerine ülkesine erkenden gitmenin yolunu aradı. Hafta içi Edu'nun sakatlanarak ülkesine dönmesini kıskanmış ya da Fifalık olan çakal menajerinin kendisine salık vermiş olduğu birşey olabilir bu. Attığı kafa o kadar saçma ve kafa attıktan sonra eylemlerine devam etmesi o kadar anlamsız ki ancak böyle bir komplo teorisi ile izah edilebilir gibi geliyor bana..
Ne kadar istemesem de bir de semih'den söz etmem gerek. İnsanların karakterlerine dair konuşmak istemesem de ''Semih efendi adamdır. Taraflı tarafsız onu herkes sever.'' propagandasına artık bir dur denmesi gerektiğinden Semih'i karakteri oturmamış biri olarak niteleyeceğim ne yazık ki. Maçlarda yaptığı ikiyüzlülükler oyunun bir parçası olduğu için kabul edilebilir ancak dün yaptıkları kabul edilemezdi. Onun ayırmak için hamle yaptığına inanıyorum. Ama oturmamış karakterinin bir etkisi olarak olayın gazına geldiği ve ulen bir tane de ben çakayım diyerek hareket ettiği açık. O kadar açık ki demeci kendini eleveriyor.
Galatasaraylı oyuncular taraftarın dolduruşuna gelip böyle yapıyorlarmış, Kazanamadıkları için hazmedemiyorlarmış, olaylar nedense hep bu statda oluyormuş da mış mış. Hiç konuşmasa adam bileceğiz kendisini. Gerçi hala şansı var. Çıkar herşeyin içine Lugano etmiş takımım adına özür diliyorum der. Biz de genç semih büyünce adam olacak deriz.
gelelim maçın hakemlerine.. lugano ya gösterilecek bir kırmızı kart ile herşey başlamadan bitebilirdi. ve asıl konuşulması gereken olan dünyanın sözde sayılı derbisi olan bu maçın bank asya seviyesinde bile geçmediği gerçeğini, bülent hocanın hatalarını, yalancı pehlivan lincoln'ü, dedeyi konuşuyor maçı seyrederek kaybettiğimiz dakikaların hesabını nasıl soracağımızı tartışıyor olacaktık. gelgelim maç boyunca olduğu gibi hakemler işlerini yapmadılar. bu hakem üçlüsü yerine 3.ligde maç yöneten bir üçlü getirilse de bu kadar yönetirdi. hele bahattin isimli yardımcı hakemin bayrağını neye dayanarak kaldırıp indirdiğini anlamış dahi değilim. Ofsayt ile alakasız FB'nin 1 GS'nin 3 pozisyonunu kesti.
Son olarak Adnan polat bey komplodan söz ediyor. kesinlikle haklı. futbol dünyamızın içinde de bir ergenekon var. bizlerin futbol seyretmesine mani olan güçler var.. derbi diye saçma sapan birşey seyrettiren bir oluşum.. o ergenekonun içinde de Fatih Terim'inden federasyonuna, federasyondan hakemlere, hakemlerden kulüp başkanlarına herkes var . elbirliğiyle bizim futbol zevkimizin içine ediyorlar. premier ligin şifreli kanala alınması da bunun bir parçası.. Devamı olarak önümüzdeki sezon Şligi maçları da şifreli verilir La Liga'da da Barcelona maçlarının yayınlanmasına yasak gelirse şaşırmamak gerek. Başka şansları da yok zaten.Türkiye'de futbol oynandığına, GS-FB derbisinin dünya derbisi olduğuna ancak o maçları izlemeyen biri inanır..
Yazık hepsine yazıklar olsun, heyecanla beklediğim bir derbiyi katletmeye ne hakkınız var? Tamam iyi oynamıyorsunuz, tamam yine feneri yenemediniz, tamam mücadele gücünüz 15 dakikalık, tamam hep haksızlığa uğrayan biz oluyoruz, ama bu kadar da çirkinleşilmezki sahada... Futbol bu mu? Ben nasıl izleyeyim şimdi maçlarınızı? Nasıl giyeyim formalarınızı? Takımımdan utanıyorum, Evet GALATASARAY ımdam utanıyorum!!! Feneri zaten hiç söylemiyorum bildiğimiz fener işte...
Yavaş utan Afşin.
Senin gibilerine ihtiyacımız yok.
Armut mu toplasalardı bu çocuklar onu söyle bize ilk önce.
insanlar roberto carlosla lincolnün fotosunu görüp bunlara profesyonel diyorlar ya, gülüyorum ben onlara. ne profesyoneli neden bahsediyorsunuz, carlosun hakemle dakikalarca konuştuğunu da biliriz, küfürlerini de. Aynı şekilde lincoln de çokça hakeme oynar, kendini yere atar itiraz eder vs... dün olayları izlemelerinin nedeni emre, sabri, arda gibi medyanın ve hepimizin gazına gelmedikleri için çünkü bu kültürü tatmadıkalrı içindir. eğer ki medya carlosu ya da lincolnü yem olarak atsaydı ya da onlara çocukluklarından beri derbilerin adam dövecek kadar öneme sahip olduğu aşılansaydı onlar da kavgaya girecekti hiç merak etmeyin. profesyonel futbolcu arıyorsanız servete, hakan baltaya, deniz barışa bakın bence.
Yeni Açık'ta idim , ASY'de en sevmediğim tribündür çünkü daha çok orta yaşlı insanlar oluyo ve tribünde organizasyon sıfır , sadece küfür , bozuk para ve bardak su...
Maça iyi başladık ilk 15 dakika özellikle , ama sahada Ü.Karan diye bir torpilli çocuk vardı ve Sabri gibi bir provakatör. Bu adamlar durmadan takımı baltaladı ve Arda'nın formsuzluğu bu golün gelmeyişinin tuzu biberi oldu. Kewell ilk devre iyiydi ama oda 2.devre takıma uydu , Baros ise yalnız kaldı. Maç boyunca 2 takımda pozisyon üretemedi , bizim Sn.Kaptan bu takımı bu hale getirmek için özel bir çaba mı sarfediyor acaba ? sanırım öyle ama bu takımın bu sezonunu mahveden adamlar Adnan' biraderlerdir bence kimse kusura bakmasın.
Peki biz bu Sabri dengesizini ne yapıcaz ? satsan satılmaz , kovsan gitmez ! ben anlamadım bu işi , bir fener galibiyeti bize çoğu şeyi unutturabilirdi ama bu adamlar sayesinde olmadı. Özellikle Sabri'nin maçın ilk devresinde R.Carlos'a tekme atıp sonra birde hakeme bağırdığını görünce kendisine ŞAPKA ÇIKARDIM ! Helal olsun aslanım , Emre'ye yaptıklarını saymıyorum bile ! Ben hayatımda bu kutsal formayı giyipte bu kadar çirkef bir insan daha görmedim.
Emre'ye küfür edilecekti açıkçası bende ettim ama bu kadarına asla !nitekim Emre'de tribüne ters bir şey yapmadı.
Taraftarlarımız arasında ne yazık ki çok fazla sığır var ! ben hayatımda oyuculara para atmak için parayı çorabından çıkaran , 5'er tane su şişesi alıp hepsini sahaya boca eden , koltukları sahaya fırlatan , konyak şişesini bir insanın kafasına atan haysiyetsizleri insan olarak görmedim , görmeyeceğimde. İdda ediyorum hepsinden binlerce kat daha fanatiğim ve bu kulübe aşığım ama bu kulübe zarar getirecek hiçbir şey yapmam !!!
Bu insanlar Galatasaray sevgiyle değil fenerbahçe nefretiyle maça geliyorlar , nefret ediyorum kendilerinden ve utanıyorum.
Bu arada Başkanımız sağolsun verdiği her sözü tuttu !!!
1-) ŞL'nde çeyrek final
2-) Lig Şampiyonluğu
3-) Uefa Şampiyonluğu
4-) Kadıköy Zaferi
5-) Aslantepe Stadı
Teşekkürler Başkan!
Bu arada Lugano sana ettiğim küfürü hayatımda başka kimseye etmedim.
Şu olaya karışan tüm oyuncuları takım yönetimlerinin federasyondan ceza gelmesini beklemeden sezon sonuna kadar kadro dışı bırakmasını isterdim ama yaşadığımız ülkede bu tür ütopik bir beklentinin gerçekleşmeyeceğini biliyorum. En azından yönetmler karşı tarafı suçlayan açıklamalar yapmasın oyuncular adına özür dilesin oda yeter. 100 senelik rekabet hiç bu kadar rezil hallere düşmemişti.
H.Balta'da olaylara hiç karışmadı..
"Yüz senelik rekabet hiç bu kadar rezil hallere düşmemişti"
"X takımını hiç bu kadar mahkum oynarken görmemiştim."
"Y, hayatının en iyi futbolunu oynadı."
"Z alınırsa T takımının gelmiş geçmiş en büyük transferi olur."
Tamam rekorlar kırılmak içindir ama zırt pırt da "en", "hiç" klasmanlarına sokulmuyor mu her şey, bu mantığa bayılıyorum.
Galatasaray - Fenerbahçe rekabeti, geçmişte çok daha büyük kavgalara tanıklık etti. Hiç kavga yaşanmadan görülen daha büyük rezaletlere de... 100 senelik rekabet tarihini hatmetmiş gibi çıkarımlarda bulunmayalım lütfen. Komik oluyor.
Tribünün çökmemiş olması sevindiricidir derbiden geriye kalan.
Yorum Gönder