Fenerbahçe 2-1 Eskişehirspor

Evime kavuştuktan 5 dakika sonra TV karşısına geçtim Fenerbahçe-Eskişehirspor maçı için. Kendimi 15 günlüğüne koltukta dondurulmuş da yeni çözülüyormuşum gibi hissettim maç boyunca zira Galatasaray-Eskişehirspor maçından hiçbir farkı yoktu Fenerbahçe'nin ilk golüne kadar. Bütün ikinci topları toplayan Eskişehirspor'du, bu da orta sahayı tamamen teslim almış olmalarından kaynaklanıyordu. Zaten sezon boyunca sallantıda olan Fenerbahçe orta sahası Selçuk-Josico uyumsuzluğunu da katınca iyice delik deşik oldu. Lugano'suzluğa rağmen Youla'nın topla fazlaca oynaması Eskişehirspor'un net pozisyon sayısını kısıtladı.

Eskişehirspor'un bu etkinliğine karşı çıkan tek adam vardı, o da son 2 aydır Fenerbahçe'nin kör topal ilerleyebilmesinde en büyük pay sahibi iki-üç adamdan biri olan Roberto Carlos. İlk yarı boyunca 3 tane kritik pozisyonda kademeyi rahatlatması yetmiyormuş gibi ikinci yarıda kestiği sert orta-pas karışımı asistiyle maçı koparan adam oldu. Fenerbahçe'ye geldiğinden bu yana en fit ve formda halinde Carlos, Real Madrid'den gönderilmesine neden olan defansif zaafiyetini de fazla hissettirmiyor ikinci yarı itibariyle. Alex ve Semih'ten sonra onore edilmesi gereken ilk isimdir benim gözümde.

Eskişehirspor ise elinden gelenin en iyisini yaptı aslında. Maç 0-0'ken oyunun kontrolü tamamen onlardaydı, pozisyon verseler bile -ki Boral'ın kaçırdığı pozisyon akıllara Kezman'ı getirecek cinsten- Fenerbahçe'yi tamamen bozmuşlar ve kendi hücum setlerini uyguluyorlardı. Dün yazdığımız yabancı ilk 11'inde forvette yer verdiğimiz Youla bugün adam eksiltmede başarılı olmasına rağmen pas vermemekte ısrarcı olunca takımının net pozisyon fırsatlarını da harcamış oldu. Batuhan'ı -babamın aksine- oldukça beğendim, hava toplarında fazlasıyla etkili oldu Lugano'nun yokluğunda. Zor pozisyona rağmen Volkan'ı geçen bir kafa vuruşu yaptı ama gol olmayacağı belliydi o ivmeyle, alemin en dengesiz stoperi Yasin bile geçirmedi doğal olarak.
Trabzonspor evinde 4 haftadır kazanamıyor ve şampiyonluk iddialarından gittikçe uzaklaşmaktalar. Eğer Galatasaray da tüm isteksizliğine rağmen biraz toparlanabilirse ilk dört dışında kalabilirler. Üst taraf o kadar çok puan kaybetti ki Bursaspor 3 maçlık bir seriyle UEFA Kupası için şans yarattı kendine, böyle garip bir ligdeyiz. Gaziantespor bu ligde en çok beğendiğim bir-iki takımdan biri, yarınki maçı merakla bekliyorum...