Yeşil-Beyazın İntikamı: Fransa 0-2 Meksika

İşte benim için Dünya Kupası bu.. Futbolun kağıt üstünde değil sahada oynandığını, saha dışında ne kadar güçlü gözükürseniz gözükün, yeşil çimler üstünde rakibin oyununa cevap veremeyince yenildiğinizi gösteriyor bu maç. Futbolun adaleti var ve bu adaletin sağlayıcısı da futbol topu...

Fransa'yı ilk maçta kötü bulanlardan değildim, sonuçta Uruguay'a karşı kabul ettirdikleri oyun tamamiyle kendi tercihleriydi ve son bölümde yaptıkları tempo istedikleri zaman maçı zorlayabileceklerini gösteriyordu. Topa hakim olabildiklerine göre istedikleri zaman oyunun hızını yükseltip kaleye inebileceklerini düşünüyordum fakat görüldü ki topu bir kanattan öbür kanada 40 dakikada çevirebilen bu hantal yapının gol atmak için aklında hiçbir şablon yok. Ya duran toptan bulacaklardı, ya da Meksika'nın önemli bir savunma hatasından. Domenech zararlısı Malouda'yı kenara almanın hata olduğunu farketmiş ama kenara aldığı adam şu takımın temposunu ayarlayabilecek tek oyuncu olan Gourcuff olunca, forvette de Gignac'ı ısrarla kullanmamaya devam edince idam sephasına tekmeyi de kendisi vurdu.

Raymond Domenech. Dünya futbol tarihinde aldığı sonuçtan, oynattığı oyundan bu kadar bağımsız bir kariyer süren başka bir hoca var mıdır acaba? Rahmetli Canaydın için derdik hep ama o başkandı bari, teknik direktör bu yahu! Nottingham Forest başkanının Brian Clough'a dediği gibi "koduğumu teknik direktörü." Hayır, zaten U21 takımı kredisiyle senelerce yönetmiş, turnuva sonrası da gideceği belli. Bu çapsız adamın motive hali nasıl ki "seni turnuva sonrası gönderiyorum" dediğin hali nasıl olsun? 2008 (Edit: 2002 değil 2008 olacak tabii, uçmuşuz. Yengenin adı da Ester'di galiba) sonrası "Ben evlenmeye gidiyorum" deyip balayına tüymüştü, bu sefer manastıra kapansın, 3-5 sene gözükmesin mümkünse...

Meksika bu turnuvanın en ilgi çekici takımlarından biriydi. Yarın yayınlarım, turnuva başı tahminlerimde Meksika'yı grubun zirvesine yazmıştım. İlginç bir savunma düzeni kullansalar da ayakları çok farklı oyunculardan oluşuyor, kendine has bir teknikleri ve iletişimleri var. Bugün tamamen Fransa defansının arkasına atılan toplara oynadılar. Gio kaçtı, Hernandez kaçtı, o kaçtı, bu kaçtı. Uzun süre gol çıkmadı ama sonunda başardıklarında taze United'lı Hernandez, topu boş kaleye yuvarladı. Gol planı olmayan Fransa'yı geri kalan bölümde yönettiler zaten, bu arada bir de penaltı kazanıp 36'lık Blanco ile farkı ikilediler. Uruguay'la berabere kalmaları halinde dahi ikinci tura uzanacaklar.

Orta Amerika'nın Yeşil-Beyazlıları, bir yandan da Avrupa'lı renkdaşlarına selam çakmışlardır belki, ne dersiniz?...

Bu Yazıyı Paylaş!

Bookmark and Share

5 yorum:

Turan dedi ki...

Uğur, Güney Amerika yazmışsın ama Kuzey Amerika olacak. :))

Aguirre'nin de takıntıları var aslında. O da onlardan sıyrılsa çok daha iyi bir Meksika izleyeceğiz.

pclion dedi ki...

Abi, gel 'Orta Amerika'da birleşelim. :) Coğrafyam da iyidir halbuki, dalgınlık...

Spooky dedi ki...

Ester yenge evlilik teklifini de hemen kabul etmemişdi sanırım. Adamın hayatı fiyasko...

O değil iki sene boşta otursa 3. sezon en kötü PSG'nin başına geçer.

pclion dedi ki...

Efsunlu bir herif bu Arda. Ne yapar eder, iş bulur, o kesin.

Ester yenge detayını bilmiyordum, o da ayrı bir bomba. :)

Adsız dedi ki...

Meksika'da asıl problem kalede..Yıllarıdır kaleyi emanet ettikleri Ochoa'dan bir anda vazgeçmeleri anlaşılacak gigib değil.Ama Aguirre,esas devrimi orta sahada Torrado'nun yanında mücadeleci adam monte ederek yaptı..Bu arada Stoch falan peşinde koşacağınıza görün şu Barerra'yı Galatasaray

Related Posts with Thumbnails