İspanyol Merdiveni: İspanya 1-0 Portekiz

Cristiano Ronaldo, David Villa, Fernando Torres, Andres Iniesta... Dünya futbolunun zirve adamları bunlar, topa nasıl hükmedebildiklerini üç-beş maçlarını seyretmiş herkes biliyordur ama Dünya Kupası bambaşka bir vitrin ve zihnimizde bu adamlara biçtiğimiz değerlerin toplamını sahada görmek futbolun doğası gereği mümkün değil.

Bir NBA yıldızını alıp başka bir takıma koyduğunuzda yine size skor üretmeyi becerebilir, ribaund alabilir, asist yapabilir ama futbolda bunu yapmak mümkün değil. Tek başınıza oyuna ve tabelaya hükmetmeniz için birçok şartın da bir arada olması gerekiyor. Oyuncunun topu nerede, ne pozisyonda aldığı, kulüp takımında alışkın olduğu oyun setlerini uygulayıp uygulayamadığı, önünde, yanında ve arkasında forma giyen oyuncuların oyun karakteri. Bir oyuncun takımı parlatabilir ama takım kimliği yoksa özel yetenekli oyuncular bu tip yapılarda istediğini ortaya koyamayabilir.

Çok uzatmayayım, Cristiano Ronaldo'dan bahsediyorum kısaca. Bir oyuncunun etkin olabilmesi için önce içinde görev aldığı sistemin sahada bir karşılığının olması gerekir. Pes oynar gibi sağdan, soldan yardırıp içeri orta kesemiyorsunuz. Ronaldo'nun bütün dripling çabaları en fazla iki adam eksilttikten sonra kesildi. Takımının gol atması gereken bölümde kendini doğal olarak öne attı fakat bu sefer de defans arasında top almakta zorlandı. Messi ile beraber her maç mucize yaratması beklenen iki adamın kaderi bu. Son attığı şutta yediği ıslık da tam bu yüzden. Messi de Arjantin'in elemelerdeki performansı sırasında en çok sırıtan oyunculardan biriydi. Topla buluşamıyordu, buluşsa da sırtı dönük ve kaleye fersah fersah uzak kalıyordu. Oyunu öne itmesi gereken önce takımdır. Tek oyuncu üstünden maç tanımlamak bence bu oyunun özüne aykırı...

İspanyolların bu Dünya Kupası'na gelmiş en komplike milli takım olduğu açık, zaten beklentiler de bu yönde. Oyuna hükmediyorlar, iyi pas yapıyorlar ve birçok özel oyuncuları var. Fakat "politik olarak sevilmesi gereken takımlar" sınıfına giren her takımın biraz dürtülmesine, futbolun doğası gereği ihtiyaç var. Barcelona, Hollanda, turnuva özelinde ABD. ..

Bu teorik güzellik tanımları bence takımların üstünde de büyük bir baskı ve haksızlık. İyi takımsa sahada bunu gösterecek, izleyenleri zaten kendine çekecektir zaten. Bugün İspanya'nın ikinci yarıda yaptığı gibi. Ömer Üründül'e pek sallıyoruz, hak ediyor da çoğu zaman ama ortada Torres, solda Villa'nın işlemediği daha ilk andan beri belliydi. Llorente maça girdiği andan itibaren oyun değişti, İspanya hemen pozisyonlar bulmaya başladı. Özellikle gol pozisyonunda çok farkedilmese de Villa'nın koşusunu hazırlayan Iniesta'yı da atlamamak lazım. Llorente'nin varlığıyla rahatlayan Villa, oyunun geri kalanında etkinliğini arttırdı. Problemin uzak forvet (tribute to Noat) kimliğinde değil Torres'in önde kullanılmasında olduğunu böylece görmüş olduk. Torres için söylenecekler de bence Ronaldo için yukarıda yazdıklarımdan çok farklı değil. Hedef maçlarda bu rolde görev yapamayacağı ortada, hele ki ağır bir sakatlıktan direkt olarak turnuvaya dönmüşken...

İspanya'nın final yolu ise zorlu taraftan. Paraguay, dişlerine göre gelebilir çeyrek finalde fakat Almanya ve Arjantin'den kim kazanırsa kazansın yarı finalde arıza çıkarabilir İspanyollara. Bence bu yıpranmış yoldan gelenlerin şampiyon olacağını tahmin ettiğim Brezilya'ya karşı şansı daha az olacak. Yine de turnuvanın klasikleri diyebileceğimiz maçlar da bu tarafta olacaktır muhtemelen. İspanya / Almanya vs. Arjantin. Turnuvanın kalan bölümünde izlenecek taraf belli...

Bu Yazıyı Paylaş!

Bookmark and Share

5 yorum:

sembolist dedi ki...

Thago'ya hayran kaldım Uğur..
Tam bize göre..

pclion dedi ki...

Tiago, Juventus'ta dibi bulmuştu geçen sene. Fenerbahçe zorladı ama Türkiye'ye gelmek istemedi. Tam Türkiye'de iş yapacak oyuncu bence de. Böyle adamları Avrupa'daki form düşüklüklerinde kopartabilmek lazım. Milan Baros da böyle bir adamdı mesela...

sembolist dedi ki...

O bölgedeki yangını tek oyuncu södürmez diye düşünüyorum Uğur,2 oyuncu şart sanki..

pclion dedi ki...

Bence de iki oyuncu lazım ama bu sadece kimi aldığınla değil kimi gönderdiğinle de alakalı. Yarın yazarım bununla ilgili bir şeyler, hazır Dünya Kupası da ara vermişken...

excellence dedi ki...

Siz Tiago'ya hayran olmus olabilirsiniz, bende sol bek Conterau'ya hayran kaldim. Bence turnuvanin en iyi "cikis gösteren" oyuncular kategorisinde bulunmali.

Related Posts with Thumbnails