Dünya Kupası bayramımızın ilk günü geride kaldı ve biz futbol delileri için 30 günde oynanacak 62 maç daha var. İlk günün vasat geçtiği fikri ağırlıkta anladığım kadarıyla lakin bu kupanın değil A Grubu'nun karakterinden kaynaklıydı daha çok. Kimse Fransa'dan oyuncu kalitesine rağmen hızlı varyasyonlar üretmesini, rakibini sıkıştırmasını beklemiyordu herhalde. İlk maça da keyifsiz demek bence ziyadesiyle haksızlık. İlk 20-25 dakikada hem bize hem de dünyaya kim olduğunu hatırlatan 21 yaşındaki Giovani dos Santos'u seyretmek bile bence günü kurtarıyor ki bence daha fazlası var...
Ev sahibi kontenjanından elinden geldiğince maçın merkezinde yer almaya çalışsa da bugünkü maçın esas oğlanı Meksika'ydı. Javier Aguirre'nin açıkladığı ilk 11'den zaten ilginç bir diziliş göreceğimize emindik ki görünüşte dörtlü, Rafa Marquez'in bir adım öne çıkmasıyla pratikte üçlü savunma oynaydı Meksika ki idare edilmesi zor bir düzen bu. Her eksiğiniz, her yanlışınız cezalandırılıyor. Meksika, elemeler boyunca buna benzer bir düzende oynamış, birebir izlemişliğim yok ama bütün hücum sistemi Pienaar'ın ortadan kanatlara servis edeceği toplardı Güney Afrika'nın. Tam anlamıyla ev sahibinin ekmeğine yağ sürdü Meksika.
PSV'den tanıdığımız ve benim ayrıca beğendiğim bir adamı olan Salcido sol bek pozisyonundan daha önde oynayıp rakibi erken karşılamaya çalışıyordu. Önünde içeri yatık Carlos Vela da olunca şuursuzca bindirme yapan sağ bek Gaxa ve Modise ile ilk yarıda etkili olan, planını işleten taraf Güney Afrika oldu. Meksika'nın ise yaptığı en doğru şey topu belli bir pas trafiği ile olgunlaştırdıktan sonra Giovani'ye vermekti. Galatasaray'da bölgesi itibariyle gösteremediği meziyetlerini sahaya kısa sürede koydu genç adam, tabiri caizse yardırdı ilk 20 dakikada. İlk yarıda bu oyuna paralel olarak bulunan ve çok da net olmayan 1-1,5 poziyonla devre 0-0 geçildi.
Güney Afrika'nın istediği kıvamda bir maç oldu diyebiliriz toplamda, maç 1-1 bitse de attığı golü kendi hücum planından üreten taraf Afrika ekibiydi. Meksika ise oyuncu kalitesi ve skor baskısıyla rakip yarı sahada denemelerini arttırınca beraberlik golü geldi ama bu golün Meksika'nın oyun başarısından bağımsız olarak gelmesi zaten muhtemel gözüküyordu. Skoru 1-1'e getiren süreçte Güney Afrika'nın bulduğu üç karşı karşıya, net gol pozisyonu var ki bunlardan biri ağır bir hezimete de yol açabilirdi Meksika adına.
Grubun ikincilik hesapları bence bu beraberlikle karıştı ki Meksika benim ilk iki favorilerimden biri. Güney Afrika'nın Meksika'dan puan alması Uruguay maçını kritik hale getirdi. O maçtan çıkarılacak bir puan dahi son haftaya ümitli girmesine yol açabilir ev sahibinin. Şimdilik burada bırakıp Fransa maçına geçelim artık, hesapların devamı orada...
0 yorum:
Yorum Gönder