Afrika'da düzenlenen ilk Dünya Kupası'nda ev sahibi kıtadan bir hikaye çıkması, 90 Kamerun, 94 Nijerya gibi hatırlanacak bir takım izlemek hemen herkesin ortak beklentisiydi. En önemli oyuncusu Essien'i kaybetmiş, Appiah'tan tam verim alamayan, bir diğer yıldızı Muntari'nin formsuzluğuyla boğuşan Gana, bu hikayeyi yaratma adına birçok kişinin ilk adayı değildi. Drogba önderliğindeki Fildişi Sahili daha bir ön plandaydı. Onlar klasik kura ve fikstür şanssızlıklarıyla turnuvaya veda ederken, Nijerya ve Kamerun varlık gösteremezken, ev sahibi Uruguay'ın gazabına uğramışken Gana aradan sıyrılıp kendini ikinci tura atmayı başarmıştı. Bugün de turu geçen taraf olarak adlarını 90 Kamerun'u ve 94 Nijerya'sının yanına yazdırmayı bence başardılar.
Gana'nın bu ekiplerden farkı stabil bir oyun temposunu rakibine kabul ettirebilmesi, edilgen olmaması. Sol stoperde bir facia olan Jonathan Mensah'ı bir kenara koyarsak kaleci Richard Kingson'dan en öndeki Asamoah Gyan'a kadar hazır ve dengeli bir takımlar. Tek forvet olarak kullandıkları ve Boateng'le destek verdikleri Asamoah Gyan'ın başarılı performansı, oyunun yarı sahalarına hapsolmasını engelliyor. Arıza adam Boateng ve "Pele'nin oğlu" Andre Ayew, hem yaratıcı hem de forveti destekleyici roldeler. Orta sahada Essien de olsa tadından yenmezdi ama Asamoah ve Annan da çok iyi iş çıkarıyorlar.
ABD de aslında benim beğendiğim bir ekip. Onların da Donovan önderliğinde yapmaya çalıştıkları takdire şayandı. Rollerine bağlı, istekli bir takımdılar fakat takımlara kimlik biçme sevdasının etkisiyle bence bu turnuvada hak ettikleri sempatinin ötesinde destek gördüler. Saha içine çok da bağlı olmayan, daha doğrusu sahada karşılığı olmayan rol biçmeler beni çoğu zaman iter. ABD'nin ilerlemesi beni bu derece itmeyecekti belki ama Gana'nın hikayesi bence çok daha ilgi çekici.
Maç anlatımı esnasında Erdoğan Arıkan da ucundan değindi ama açmadı. Geçen sene Mısır'da düzenlenen U20 Dünya Kupası'nın galibi Gana'ydı. 89 jenerasyonunu kapsayan o takımda yer alan Andre Ayew, Samuel Inkoom ve Jonathan Mensah bugünkü takımın ideal 11'inde yer alan oyuncular oldular. Bu oyuncular dışında aynı jenerasyondan kaleci Daniel Agyei ve forvet Dominic Adiyiah da kadroda. 88 jenerasyonundan da Isaac Vorsah ve Kwadwo Asamoah takımda yer alıyor ki Inkoom'la beraber takımda en çok dikkatimi çeken oyuncu Kwadwo Asamoah oldu. 88-90 jenerasyonundan tam 10 oyuncuyla Dünya Kupası'nda çeyrek final oynayan bir Afrika takımı. Heyecan verici.
Uruguay-Güney Kore karşılaşması benim için günün maçıydı aslında ama ilk yarısını kaçırdığımdan dolayı o maç üstüne fazlaca bir şey söylemeye gerek yok. Güney Kore, bu dörtlü içinde yarı finale çıkmasını en çok istediğim takımdı, olmadı. Uruguay da dünya futbolunun ilk demlerinde sözü geçen, ancak daha sonra ortadan kaybolan bir dev olarak fazlasıyla ilgi çekici duruyor. İki takımdan hangisi kazanırsa kazansın, nurtopu gibi bir hikayemiz olacak. Diğer taraflardan kimler gelirse gelsin, benim gönlüm de bu iki takım arasındaki mücadelenin kazananıyla olacak gibi...
1 yorum:
dünya kupasındaki her takımı manyak gibi galatasaray'a gerekli oyuncu var mı acaba diye izliyorum? gana'dan adayım kwadwo asamoah. udinese'de alınması zor görünüyor ama tam bize göre sanki.
Yorum Gönder