Lagerback'ın Bahanesi & Türkiye

Nijerya, şu kupada en fazla Türkiye izleri taşıyan takım gözümde. İyi bir hücum hatları var, yıllardır hücum felsefesi içinde bir şeyler yapmaya çalışıyorlar fakat taktik disipline hiç gelemiyorlar ve saldırdıkları zamanlarda arkada bıraktıkları boşluklar inanılmaz. Bugün Arjantin'in 4'e 2 gelip Messi ile değerlendiremediği pozisyon bizler için fazlasıyla tanıdık. Ali Sami Yen'de belki bize Dünya Kupası biletine mâl olan İspanya maçında yediğimiz ikinci gol benzer bir şuursuzluğun ürünü. Nijerya belli bir disiplin içinde kalarak rakibinin üzerine gitmeyi bilmiyor, net.

Keza Arjantin'den yedikleri gol de bir Türkiye klasiği. Duran top savunmasını bilmeyen, adamını paylaşamayan Nijerya daha 6.dakikada yediği golle maçın insiyatifini Arjantin'e teslim etti. Önde olan taraf oyunu belirler, dakikalar da onun lehine gelişir. Son yarım saatte yaşanan pozisyonların sebebi Nijerya'nın bütünlük sağlayamaması olsa da tabela'nın Arjantin'den yana olmasının bunda büyük etkisi var. Duran toptan gol yemek böyle hedef maçlarda en büyük günahların başında geliyor.

Yılın başında Nijerya'nın başına geçen İsveç'in eski hocası Lars Lagerback, gelir gelmez zaten bu sorunu tespit etmiş ve bu oyuncuların belli bir bütünlüğü sahaya yansıtabilmeye, disipline edilmeye ihtiyaçları olduğunu söylemişti. Bugün mağlup oldukları Arjantin maçından sonra da söyledikleri çok farklı değil. Bir anlık konsantrasyon kaybının kendilerine pahalıya mâl olduğunu belirtmiş İsveçli. "El oğlu acımıyor" minvalinde bir şeyler de söylemiş ki tam Türk usulü açıklama olmuş.

Yine de bu şuursuz futboldan enteresan dengesizlikler ortaya çıkar, çıkacaktır. Herkes Nijerya'yı bir kalemde sildi belki, haklılar da lakin şu takımın hücum gücü yine de hafife alınmamalı. Ömer Üründül, kendilerine Akçaabat Sebatspor muamelesi yapsa da Arjantin'e karşı buldukları pozisyon az buz değildi. Mikel'in yerine oynayan 86 doğumlu Sani Kaita'nın adını bir kenara yazıp diğer maçları beklemek gerek...