Slovakya, turnuvada Avrupa'yı temsil eden 13 ülke içinde daha önce kupada mücadele etmemiş tek takımdı. 1991'de Çekoslovakya'nın dağılışla beraber Çek Cumhuriyeti'nin gölgesinde kalmış, orta karar bir Avrupa ülkesi. Futbol gelenekleri olmasına rağmen yeni kurulan bir ülkenin kendini toparlama sürecinde eksiksiz bir jenerasyon yakalama şansları olmamış. Zaten Avrupa elemelerinin zorluğu düşünüldüğünde Dünya Kupası onlar için bir hayaldi. Şimdi bu hayali efsaneleştirmek adına dev bir adım attılar. Hem de sadece ismi kalmış gibi gözükse de İtalya gibi bir devi yenerek...
Ntvspor.net için çok geniş bir analizini yapmıştım Slovakya'nın, şuradan ve şuradan tekrar okunabilir. Orada vurguladığım en önemli unsur başarı ve yetenekleriyle öne çıkan oyuncularında yakalanmış denge idi. 23 yaşındaki Marek Hamsik bu takımın oyun lideri olarak orta sahayı, mevcut kadronun en büyük Avrupa tecrübesine sahip olan oyuncusu Robert Vittek forveti, Liverpool'un başarılı stoperi Martin Skrtel de defansı toparlamayı beceriyor. Vladimir Weiss Jr. ve Miroslav Stoch gibi genç kanat oyuncuları, genellikle Bundesliga patentli savunma oyuncuları var. Görünürde favori gözükmese de Avrupa tedrisatından geçmiş, dengeli bir oyuncular topluluğuna sahiptiler. Bugünkü galibiyeti mucize olarak yorumlamak bence o açıdan doğru değil.
İtalya maçı özeline fazlaca girmeye gerek yok aslında ama birkaç noktaya yine de değinmeli. Öncelikle maç öncesinde oğlu dahil olmak üzere dört as oyuncusunu değiştirip önemli bir hamle yaptı Weiss. Rakip defansın ortasına yardımcı forvetleri sarkıtma planı İtalya karşısında kusursuz işledi. İlk iki maçta bekleneni veremeyen takımın santrforu Stanislav Sestak bugün kenara alınmıştı, Vittek ise hem golcü hem organizatördü. Muhteşem oynadı. Sahanın en olgun adamıydı hareketleriyle, sakinliğiyle. İki gol atması kadar sahadaki duruşu da önemli.
Slovakya'nın maçta en etkin olduğu döneme bakarsak İtalya'nın gol aramak zorunda olduğu ve tempoyu arttırmak istediği 1-0 ve sonrası olduğunu görüyoruz. Özellikle ikinci gole kadar oynadıkları oyun bence hedef maçlar için ne kadar tehlikeli bir takım olduklarını gözler önüne serdi. Öne geçerlerse Hollanda için de tehdit oluşturabilirler.
Bunlardan da öte Çekoslovakya ekolünün Slovakya'daki son temsilcisi Vladimir Weiss'ın öğrencileri bugün ülkenin futbolunun çehresini değiştirmeyi başardılar. Slovakya futbol tarihinin en büyük başarısı olarak Avrupa elemelerinde Çek Cumhuriyeti'ni Prag'da yenmeleri olarak gösteriliyordu kupaya gelinene kadar. Vladimir Weiss'ın takımı Çek Cumhuriyeti ve Polonya'nın önünde kupaya taşıyıp bir de İtalya zaferi ile ikinci turu görmesi müthiş bir iş, müthiş bir başarı. Euro 96'da ilk kez dünya sahnesine çıktığımız dönemi ve o dönemde çeyrek finale yükseldiğimizi düşünün. Slovakya'nın yaşadıkları an itibariyle bu. İtalya'nın kaybetmesi kadar Slovakya'nın kazanmış olması da büyük olay. Şunu ilk fotoğrafa bakan herkes rahatlıkla görecektir zaten...
8 yorum:
ya hepsi tamam da kimse turnuvanın en başarılı takımı yeni zelanda hakkında bir şey yazmamış. hiç yenilmeden döndüler ülkelerine ve son maçta 1 gol çıkarsalar tur atlayacaklardı. bu performans takdiri hak ediyor.
Hagi, çok doğru söylüyorsun. Biraz takımın tanınmamasına bağlı gerçi ama saygı duyulması gereken takımların başına yazarım ben Yeni Zelanda'yı...
sırf ankaragücünde oynuyor diye Vittek'i 6 ay boyunca görmezden gelen yurdum medyasına da ders olsun...
PClion, bu arada sol taraftaki küçük resimli blog linkleri iyiydi be hocam.. resimden update varmı bakıp her yere senin siteden yönleniyorduk.. bu hali kullanışlı olmamış.
Vittek'i Nürnberg döneminden beri izlerim, Galatasaray'a gelmesini istediğim adamlardan biriydi. Bu seviyede bir adım öne çıkması da güzel oldu.
İbrahim, ilgileneceğim blog zımbırtısıyla...
bir de sağ bekte oynayan pekarik isimli oyuncuyu çok beğendim ben. baktım wolfsburg'da oynuyormuş. hiç dikkatimi çekmemişti. transfermarkt'a göre değeri 2.5 milyon euro. senin bu oyuncu hakkındaki düşüncelerini merak ediyorum. sence de yıllardır sıkıntı çektiğimiz sağ bek mevkine çok iyi bir transfer olmaz mı? bir de neden yönetimimiz her zaman takımımıza uyan doğu avrupalı futbolculara yönelmiyor?
Slovakya'mı kazandı yoksa İtalya'mı kaybetti diye sormak lazım Slovakya'yı bukadar ön plana çıkartmadan önce.Duygusal bağını anlıyorum Slovakya'ya karşı o kadar araştırdın :) ama 2.Turda elenicek bir takım bir üst tura çıksa ne olur,renk mi getirecekler turnuvaya?
Olan benim Gökmavililere oldu.
De Rossi'nin son dakikada ki şutu kaleye girse kim yazıcaktı Slovakya'yı...
Hagi, Pekarik'i ben de beğeniyorum ama Wolfsburg'da rotasyonun içindeyken 3 milyon avrodan aşağı koparmak zor. Heinz transferi geliyor aklıma bu tip durumlarda, o yüzden ligde takip edip öyle konuşmak lazım. Bundesliga yerine Ligue 1'den gelen oyuncular Türkiye'de daha başarılı oluyor bence.
İyi de illa ortadan mı bakmalı bir yazıda, bir maçın belli bir yönünü de yazabilirsin. İtalya hakkında herkes kırk kelam etmişken esas arka planda kalan Slovakya'ydı.
Bu arada gönül bağı falan değil, gayet de grup favorimdi benim Slovakya. Senin Gökmavililer beni çok da ilgilendirmiyor. :)
Kırk kelam edenlerden biri de sen değilmisin 'Şampiyon'un apoletini sökerek' :)
Gökmavilileri tutan sadece benim zaten bu ülkede,savunulacak yanları yok ama duygusal bağ var işte bizim aramızda. :)
Yorum Gönder