Turnuvanın ev sahibi takımının her zaman farklı bir hikayesi, farklı bir tadı vardır diğerlerinden. Kadro kalitesinin sınırları silikleşir, takım kapasitesinin ötesinde işlere imza atar. Almanya'yı bu sınıfa sokmak bir aymazlık olsa da Japonya-Güney Kore'yi hatırlayabiliriz bu noktada. İkisinin hikayesini de Türkiye sonlandırmıştı belki ama destekçilerini fazlasıyla mutlu ettikleri kesindi. Güney Afrika da kıtasındaki ilk Dünya Kupası'na ev sahiliği yapmanın gururuyla bu hikayenin peşindeydi. Olmadı. Genç kalecisi Khune'nin gördüğü kırmızı kart hikayelerinin bu anlamda sonlandığı an oldu.
Itumeleng Khune aslında Güney Afrika kadrosunun en güvenilir isimlerinden biri. Futbol Mundial programını düzenli izleyenler varsa Khune'nin konu alındığı bir bölüm vardı, muhteşemdi. Henüz 12 yaşındayken göğsünden sakatlanıp takımın dışında kalması, daha sonra kalecilik meziyetleri farkedilince tekrar oyuna dahil olması ve oradan milli takım eldivenlerine uzanışıyla 22 yaşındaki bir oyuncudan beklenilenden çok daha derin bir kariyere sahip Khune. Uruguay maçında penaltı yapmadığını anlattıktan sonra gözyaşlarıyla sahayı terk edişinin bir anlamı vardı. Kendi başarı hikayesini taçlandırma fırsatı ülkesininkiyle birlikte gitmişti çünkü.
"Afrika'dan kaleci çıkmaz ağa" mitinin yıkılmaya başladığı turnuva olarak kenara not düştüğümüz 2010 Dünya Kupası'nda kırmızı kartıyla hatırlanacak olsa da Khune'nin önümüzdeki yıllarda adından söz ettireceğine inancım tam. 22 yaşında milli takımının kalesini 30 kez korumuş bir adamın Avrupa'ya uğrayacağı da kesin zaten. Bu kez olmadı, hem o hem de milli takım için. Invictus'u izleyen herkes bir acaba demişti oysa...
3 yorum:
khune inanılmaz bir şekilde cordoba'yı andırıyor. çok düzgün bir ayağı ve oyunu okuma yetisi var.diğer kalecilerden bu özelliğiyle fazlasıyla ayrılıyor ve ben de çok iyi yerlere geleceğini düşünüyorum.
Anfield, (adını da öğrensem iyi olur aslında)
Bence de. Yazıya yazmadım her haltı Galatasaray'a bağlamış olmamak için ama yabancı kaleci transfer edilecekse Enyeema da Khune de beni mutlu eder açıkçası...
G. Afrika'nın en büyük şanssızlığı 1. torbada olmasına rağmen torbalarının hep neredeyse en ters takımlarını çekmesi oldu sanki. 2. torbada Meksika kadar kötüsü ABD ve G. Kore. 3. torbadan bir Afrika takımı çekebilirlerdi. 4. torbadansa Fransa dışındaki her Avrupa takımı (sözde) daha iyi kuradır.
Afrika'dan çıkan averaj kaleciler de hep bizi buluyor. Boukar, Hamidou, Kingston, eski Kayserisporlu Agu vs.
Yorum Gönder