Az önce Infostrada twitter hesabından güzel bir not geçti. 1966 Dünya Kupası finalinden bu yana Almanya'nın bütün kupa dereceleri İngilizlerin üzerinde. O lanetli golden bu yana İngilizler kazanamıyor açıkçası. İntikam uzun süreli bir yemek olabilir ama bu kadar uzunu da fazla sanki. Bugün de hem "Yeni Tevfik Bayramov" olan Mauricio Espinosa'nın ters yöndeki kararıyla İngilizlerin içini acıttılar, hem de maçı bir on dakikalık süreç haricinde domine ettiler, oyun anlamında rakiplerine bariz bir üstünlük kurdular.
Almanların oyununu birer birer oyuncuları sayarak açıklamak akıl kârı değil, bir sinerji yaratıldığı, işleyen bir taktik ve akıl düzenine bağlı bir yapının kurulduğu ortada. Dünya Kupası'nın daha ilk maçında elemeler boyunca işi rahat götüren İngiltere'nin aslında bir arpa boyu yol kaydetmediği, bireyselliğe dayanan nafile çabalar içinde olduğu aşikârdı. Komik bir gol yiyerek maça başladılar. Klose'ye yakın oynaması gereken (burada 'close' deyip iğrenç bir espri de yapılabilir) Terry'nin rakip kaleden gelen topta rakibini bırakması ve Upson'ın çabalarının yetersizliği maçın kaderini belli ölçüde çizmişti. Podolski'yle bu kez organize gelişen gol ise maçı kendi çapında bağlamıştı.
Hakem, pozisyon elbette önemli. "Nasıl olsa Almanlar kazanacaktı" tezine dayanarak bu pozisyonu atlamanın doğru olmadığını düşünüyorum ama şu maça kattığı tat için bile şu pozisyonu izlediğime memnunum açıkçası. 44 yıl öncesi ve bugün. Üzerine epeyce konuşulacaktır zaten fakat bu espri yapılırken dahi "44 yılda hiçbir şey değişmedi mi?" sorusunu sorabilmek lazım. Elle düzeltilen toplar, verilmeyen goller... Sanki bu kadar üst düzey futbol bu çaptaki hataları kaldırmıyor artık. Fransa-İrlanda maçı sonrası FIFA ciddi şekilde teniste kullanılan "hawk eye" teknolojisini tartışmıştı. Bu işi olsa olsa İngilizlerin baskısı çözer. Bakalım bu topa girecekler mi?
Arada ilüzyon yaratan bir Sırbistan maçı olsa da bu turnuvanın en iyi top oynayan takımı olan Almanya'nın rakibi bu akşam belli olacak. Oradan Arjantin gelirse, ki kuvvetle muhtemel, müthiş bir hikaye daha bizleri bekliyor olacak. Kısır futbolun turlar ilerledikçe törpülenmiş olması da ayrıca sevindirici. Son bir not olarak bu Almanya'yla Euro 2012 elemelerinde karşılacağımızı hatırlatıp akşamki maçı beklemeye koyulma vakti...
2 yorum:
Bu Almanya ve biz...
Bu maçı izledikten ve bizim Servet ile kurulu defans hattını düşündükten sonra, en iyi ikinci olabilmek için Almanlardan az gol yemek gerekli.
Bu Almanya ve biz.
Ne kadar korkutucu.
"Lanetli Gol" hikayesine "Tanrı'nın eli" ni de eklemek gerek sanırım... İngilizler epey çektiler bu hatalı hakem kararlarından, e ne demişler: etme bulma dünyası!
Yorum Gönder