İstanbul'da yağan yoğun kar nedeniyle ertelenen iki maçın da aynı gün oynanıyor olması zamanı olan futbolseverler için güzel bir futbol günü imkanı sağlamıştı, ben de bunu değerlendirenler arasındaydım bugün. Taksim-Beşiktaş hattı arasında iki maç izledim, sonuçlar pek gönlümden geçen gibi olmasa da fena maçlar izlemedik, Bursaspor'u ilk, Beşiktaş'ı ikinci kez canlı izleme fırsatı bulduk. Yorucu ve soğuk bir günün ilk yarısından aklımda kalanları paylaşmak isterim öncelikle.
Kasımpaşa'nın Eylül ayından beri oynamaya çalıştığı sistematik futbola bugün ilk kez bu kadar net çomak sokulduğunu gördüm Bursaspor tarafından. Ne iki maçta 7 gol atarak rakibinden 6 puan alan Galatasaray, ne Fenerbahçe, ne de Beşiktaş. Hiçbiri Bursaspor kadar bozmayı başaramamıştı Kasımpaşa'yı. Haftasonu Kayserispor maçı sonrası söylemiştim, net pas yapamadığı ve rakibe üstünlük kuramadığı zamanlarda sıradanlaşan bir takım Kasımpaşa, Bursaspor ise bunu neredeyse 90 dakikaya yaymaya başardı. 60. dakikaya kadar üst üste üç-dört olumlu pas yapamadı Kasımpaşa, Bursaspor'un direnci ve alanı iyi kapatması çok bozdu ev sahibini. İlk yarılarda gol ya da goller bulmasına alışık olduğumuz Kasımpaşa da skor tabelasına gol yazdıramadı bu şekilde olunca elbette, hatta bırakın golü, gol pozisyonu dahi yoktu. Murat Erdoğan'ın cılız bir şutu vardı, şut yerine bir arapas düşünse belki bir gol çıkabilirdi oradan ama onun ötesinde bir aksiyon yoktu.
Bursaspor ise aynı sahada haftasonu oynayan Kayserispor'un tam tersi biçimde oyunun hakimi ve yönlendireniydi. Edilgen savunma ile etkin savunma derim ben bu farka. Bursa'daki Galatasaray maçında da görmüştük bu etkin savunmayı. Kayserispor rakibin top tekniğinin yetersizliğinden faydalanıp savunma yapmaya çalışan bir ekip, Bursaspor ise rakibini gerçekten bozuyor ve hücum setleri bozulunca oyun hakimiyetini tamamen yitiren bir ekip olan Kasımpaşa'ya bundan daha ters gelecek bir durum olamazdı. Taş, kağıt, makas misali, Bursaspor olabilecek en kötü eşleşmeydi bu açıdan Kasımpaşa adına. Ozan İpek ve Ivan Ergiç'in bulunduğu bir orta saha hem sertlik hem de hücum yönünde pek sıkıntı çekmez kolay kolay. Arkadaki Hüseyin Çimşir'in kapasitesi belli ama Bursaspor adına onun da sırıttığını söylemek zor, belli işleri üstlenip geri kalanı arkadaşlarına bırakıyor o da. Bugüne özel olarak sağ tarafa Turgay'ı çekmiş Ertuğrul Sağlam, ileride ise mavi ayakkabıları ve kendine has yürüyüşüyle hemen dikkat çeken Sercan Yıldırım yer alıyordu. Sercan da başarılı bir iş çıkarınca Ertuğrul Sağlam'ın beklediği oyun da yansıdı sahaya. Koray'ın hatasıyla devre arasına 2-0 girilmesi de bunu gösteriyordu zaten.
İkinci yarının ilk 15 dakikasından anlaşılan Bursaspor'un maçı istediği kıvama getirdiği, farkı da arttırmak için birçok pozisyon bulacağıydı. Formunda olan Sercan'ın tehlikeli bölgelerde doğru tercihlerle arkadaşlarını topla buluşturmasından birkaç net pozisyon çıkardı zaten bu bölümde Bursa. Sağdan inip Batalla'ya pasladığı, soldan inip ceza sahasının gerisine çıkardığı bir top var, ikisi de gol olabilirdi. Kasımpaşa'nın kendine gelişi ve pas yapmaya başlaması 60. dakikayı buldu, bu dakikadan sonra yapacak da fazla bir şey yoktu gerçi. Bursaspor da fazla istekli değildi oyunu önde oynamaya, Sercan'ı kullanıp daha fazla skor üretebileceklerini düşünüyorlardı muhtemelen. Buna rağmen son dönemdeki en etkisiz oyununu ortaya koyan Yekta ve Kayserispor maçında da akıllara ziyan bir gol kaçıran Sancak ile iki pozisyon ürettiler. Skor 2-1'e gelmeyince gardı düştü bir süre sonra ev sahibinin, Bursaspor da pas yapıp, tempoyu düşürüp skoru tutmaya niyetliydi. Öyle de oldu.
Bursaspor hem taraftarıyla, hem takımıyla çok iyi bir sınav verdi İstanbul'da, zamlı bilet fiyatlarına rağmen ayrılan bölüme sığmayan Bursasporluları da takdir etmek lazım. Ben maçtan beş dakika önce gelebildim stada, dışarıda kalan en az 500 Bursaspor taraftarı vardı, içeride de 1500 vardır tahminim. Şampiyonlar Ligi şarkıları söylendi, klişe de olsa hiç susmadılar gerçekten. Kasımpaşalılar da sempatiyle yaklaştı bu şova, maç sonunda karşılıklı alkışlamalar da oldu. Zapotocny'nin alkışlara dayanamayıp Kasımpaşa tribününe kadar gelmesi ve formasını tribündeki birine vermesi ilginç bir sahne olarak akıllarda kaldı.
Kasımpaşa adına iyi bir serinin sonu oldu bu sonuç aynı zamanda, Ağustos ayında oynadıkları Galatasaray maçından beri evlerinde mağlubiyet yüzü görmemişlerdi. Bursaspor'un net bir galibiyet almış olması bu açıdan da önemli. Bursaspor, Galatasaray'ın Eskişehirspor'a yenilmesiyle potansiyel lider olduğunu söylemiştik, bugün beklentileri gerçekleştirmek adına önemli bir adım attılar. Diyarbakırspor maçıyla ilgili alınacak karar sonrasında 52 puana ulaşabilirler. Lakin hükmen galibiyet çıkmayacağı, seyircisiz ya da tarafsız bir sahada maçın oynanabileceği de konuşuluyor, o yüzden lider demek için erken olabilir. Yine de şampiyonluk yarışında olduklarını kafalara kazıdıkları bir akşam oldu diyebiliriz Bursaspor adına...
5 yorum:
uğur, konuyla alakasız ama iki haftadır galatasaray tv'nin program akışında yalnız futbol'a rastlayamıyorum, nedeni nedir? umarım kaldırılmamıştır..
Programa yeterince değer verilmediğini hissettik ve aramızda böyle bir karar aldık Ata ve Eray'la. Bundan sonra Yalnız Futbol olmayacak...
Suan ki puan durumuna gore birinci olabiliriz ama asil puan tablosuna göre ücüncüyüz. Bursaspor Ankaraspor macindan ve olayli Diyarbakirspor macindan alacagi 6 puanla 55 puana ulasacak, Fenerbahce'de Ankaraspor macindan 3 puan alacak onlarda 51 oluyor. Bizim puanimiz 50 Besiktas'in 48, Trabzon'un Ankaraspor maciyla birlikte 45, Kayseri 43 oluyor.
- Bursaspor 55
- Fenerbahce 51
- Galatsaray 50
- Besiktas 48
- Trabzonspor 45
- Kayserispor 43
Olusan bu tabloda Kayseri, Trabzon ve hatta Besiktas'in sampiyonluk sansi kalmadigini dusunuyorum.
Yani yaris Galatasaray, Fenerbahce ve Bursa arasinda gececek ve oynadiklari oyuna, takim oyumuna istikrarlarina ve tabloya bakacak olursak en avantajli Bursa, yani aklim Bursa, kalbim Galatasaray, icimdeki kötü hisse Fenerbahce sampiyon olur diyor:)
yazık olmuş. galatasaray tv yayın akışında aradığım tek programdı.
Uğurcum maç sonunda en ilginç olayı unutmuşsun. Milyon dolarlık adam denilen Sercan maç sonu koşa koşa gelip Kasımpaşa'lı Şahin Aygüneş'ten forma aldı, sanırsın adam Zidane. Ha bir de "Hava çok soğuk içimizi ısıtmak lazım!"
Yorum Gönder