Golü atan Culio, asisti yapan Kazım, maçın adamı Stancu... Devre arası transfer döneminin verimli geçtiğine şüphe yok ama oyunun bütününe baktığında pek de mesafe kat edilemediği aşikâr. Hagi'nin elinde hâlâ pek fazla seçenek yok. 56'da Yekta oyuna girdiğinde önümde ısınmaya devam eden üç adam Aydın Yılmaz, Emre Çolak ve Mustafa Sarp'tı. Kulübesi bu olan takımdan zirveye oynamasını beklemek zaten haksızlık ama 48'de atılan ofsayt gol sonrası yakalanan iştahın 10 dakikayla sınırlı kalmasını kimse yeteneksizlikle açıklayamaz. Bu tempoyu 20-25 dakika yakalayacak bir Galatasaray, en azından iki haftada bir mağlup olmaz, her deplasmandan eli boş dönmez. Bu kesin.
Takımın temel sorunu zaten bütünsel bir bilincin olmaması ve bunun sonucunda pas trafiğinin rahatlıkla okunabilmesi. Futbolu az çok bilen her oyuncu Galatasaray'da bir sonraki pasın nereye ne zaman atılacağını biliyor ve daha top gelmeden rakibin tepesine biniyor. Topu rakip basarken alan adam takımın en eli yüzü düzgün adamları da olsa zorlanıyor ki çok normal.Golün de Buca'dan kapılan ani bir topta Kazım'ın sağda yalnız kalması sebebiyle geldiğini hatırlayalım. Yerleşik düzene hücum etmek Galatasaray için büyük bir sorun. Ne zaman ekstra bir pasla baskı yemeden top dolaştırmaya başlıyor, o zaman pozisyonlar geliyor. Bu kıvılcımı sağlayabilecek adamlar Stancu başta olmak üzere Culio ve Yekta gibi gözüküyor ama bu sayı bir elin parmaklarını geçmediği sürece sorun da sürecek. Bu açıdan fazla kilolu bir Arda Turan'ın dahi iş görebileceği düşüncesindeyim ama Hagi'nin o gelince nasl bir sistem kullanacağı da soru işaretine dönüşüyor
Anadolu takımları diye tabir edilen ve çoğu zaman oyunları hor görülen "diğer" takımlar artık rakiplerine karşı akıllı oynadıklarında pozisyon üretebileceklerini, allah ne verdiyse yaslanmamak gerektiğini kavradılar. Bucaspor da topu çok gevelemeden, dikine oynayarak Galatasaray'ı açık alanda yakalamayı düşündü ki buldukları net pozisyon sayısı çok daha fazlaydı. Biraz direkler, biraz son pasların yetersizliği maçı istedikleri yöne çevirecek golün gelmesini önledi. Mendy'nin enerjisi ve patlayıcılığı geniş alanda iyi iş yapıyor. Onun üzerinden çok pozisyon türetti Buca. Arena'dan ilk puan çıkaran takım olabilirlerdi. Yalnız Kuddusi Müftüoğlu'nun göz yumduğu bu sertlik onlara normal bir maçta bolca sarı, muhtemelen de kırmızı kart getirirdi. Oyunu okumaktan aciz bir hakemin işlerine geldiğini de söylemem gerek.
Maçtan Notlar
ASY Spor Kompleksi: Skorbord sorunu şimdilik tatlıya bağlanmış gibi. Ali Sami Yen Spor Kompleksi / Türk Telekom Arena yazıyordu bugün. Umarım bir gün oranın "kompleks" olduğu günleri de görürüz. Öbür türlüsü başka bir kompleks oluyor çünkü.
Kale Arkası bayrakları: Maç öncesi şovu için güzel de insan kornerde bile sallar mı şunları yahu? Hani tribün şovu, bilmemne de insan da attığı golü izlemek istiyor. Biraz düşünceli olmakta fayda var. Özellikle Güney Kale Arkası'nda "Biz tribüncüyüz, çekirdekçi dinlemeyiz" fikriyle hareket eden bir grup var ama ölçüyü kaçırmak orada sorun yaratıyor, dikkat.
B-U-C-A: Son zamanlarda duyduğum en ilginç tezahürat. Hep bir ağızdan "Uuu" diye bağırınca dikkat çekiyorlar zaten. Yaratıcı. Sayıca Eskişehirlilerden az olmalarına rağmen seyircinin azlığı sebebiyle ekoyu da yanlarına alıp iyi bağırdılar.
Kazım Kazım: Türk Telekom Arena'da en büyük alkışı her hafta çıkışında o alıyor. Bütün tribünler onda hemfikir olmuşsa bir farklılık var demek ki. İyi yolda.
Milan Baros: Pasları yerini bulmadı, kuvveti yerinde olmadığından mücadeleleri hep kaybetti ve faul yaptı. Görüdüğü sarı kart da cezalı olduğu anlamına geliyor. Bir an önce eski gücüne kavuşmalı...
25 yorum:
Baros sarı kart gördü mü yahu?
Ya da ben demek istediğini anlamadım.
Sarıyı Baros değil Kazım yedi.
buca gibi takıma 10 pozisyon vermek düşündürücü.buca becerikli olsa sonuç farklı olurdu.
bu maçta göstermiştirki hagi hocayla bu yol yürünmez.
kaptan bir gün misafirim olursan Buca stadına gideriz. forza buca(b-u-c-a) tezahuratına Mulemo'nın nasıl eşlik ettiğini görmüş olursun. :) ilginç bir o kadar da etkileyici.
bunun yanı sıra Kuddusi nin iki maçta bir TT Arena'ya verilmesine yazımda değindim. Sonra tekrar detaylıca yazıcam. Ancak geçen sene ""sadece Ali Samiyen için söylüyorum"" yanlış hatırlamıyorsam 6 Galatasaray maçına atanmasının gerekçesi nedir? Bu tesadüf olamaz artık. Fenerbahçe maçına da Kuddusiyi bekliyorum ben açıkçası.
Stancu bu maçta bana göre iyi değildi orjinal yerinin 2.forvet olması ve dikine çalım özelliğinin olması yüzünden çizgiyi pek kullanmayı bilmiyor.Benim açımdan olumlu bir olay vardı bundan sonra olur mu bilmiyorum ama Emre Çolaktan Arda yaratma fantazisi bitmiş gibi duruyor Emre bu maçta son dakikalarda da olsa ortada denendi.Kanat oynamayı bilmeyen bir oyuncuydu bide bunun üstüne Türkiyede kanat oynuyorsanız 2 kişi geçer karşınıza karışık tekme tokat girerler sonrada buna iyi defans derler.
baros da hep sakatlıktan dönüp sarı kart görünce cezalı duruma düşüyor.geçen seferde sakatlıktan dönmüştü bir sarı gördü cezalı.anlamadım bu işi.hem oynamıyor hem devamlı sarı kart cezalısı.enteresan.
Kazım'ı gördüm de Baros da gösterildi skorbordda. Eğer öyleyse yanlış anons olur.
Bu arada anonsçunun 3 dakika uzatmayı, "Çıkan oyuncu, 3 Çağlar Birinci" diye anons etmesi ise muazzamdı. :))
Skorboard yanlış anons etmiş, sarıyı gören Kazım. Kesin bilgi bu. Neill cezalı sanırım haftaya bir tek.
maçın ilk 15 dk'sı sağ tarafta olan salak indirdi bayrağı sonra diğeri başladı sallamaya.Nasıl bir beyinleri var anlamadım.Defolup gitseler şuradan.
bildiğim kadarıyla yönetimin verdiği biletlerle giren kesimden bahsediyorsun.
Rijkaard'in gidisi de bence bu oyunculari 10-15 yildir oynadiklari mevkileri degistirmesi yuzundendi.
Hadi genc 17-18 yasindaki oyunculari -ki ben buna da karsiyim- baska mevkilerde deniyorsun, ama 25-30 yasina gelmis artik mevkisini kanitlamis oyunculari israrla baska yeni mevkilerde denemek bence intihar bunu Rijkaard yapti gitti, Hagi'de bu yolda insAllah en yakin donemde bu yanlisindan vazgecer.
Neill ile Cana'nin ayni anda sahada olupta mevkilerinin tam ters sekilde oynatilmasi cok sacma.
Turkiye'nin en iyi uc sagbekinden biri sahadayken o oyuncuyu yillar once berbat oynayip taraftarlar tarafindan takimdan gonderilmesi gerektigi kanaati olustugu geyik sitelerine malzeme oldugu mevkiye cekmek nasil bir mantik hemde elinde o mevkide oynayacak iki oyuncun daha varken.
Schuster'i insan olarak hic begenmiyorum, ama oyuncudan maksimum alma konusunda bence basarili, asil onemli olanda bu. Oyuncuyu yeni mevkilerde denemek degil asil mevkisinde maksimumu almak, yani Ernst'i Guti'nin alaninda oynatmak degil Ernst'in kendi mevkisinde Guti'nin yaptigi hareketleri yapmasini saglamak.
Rahatsız oluyorsan basın tribününe gideceksin. Sahi o bayraklar neden sallanır?
Tamam, benle beraber bine yakın insanı alır geçerim Basın Tribünü'ne. Güney Alt da üç kişi bayrak sallasın diye yapıldı zaten. Gol olacakmış, kale görünmüyormuş falan, onlar mühim değil.
Zaten bağırmıyor da bunlar biliyor musun, utanmadan üç yaşındaki çocuğunu, eşini falan alıp gelmiş mendebur. Bayrak izlemek istemiyorsan VIP'e git, paran yoksa da gelme ulan dedim ben ama yine anlamadı işte. Arena seyircisi bunlar...
Ben bu konuda hiç anlayışlı değilimdir boşuna hırplama kendini..
Peki, biz de kaleyi görmeyiverelim madem. :)
Uğur :))
Belki duydun, iki sene önce middlesbrough kulübü kombine sahiplerine bir uyarı mektubu yolladı,"Lütfen az tezahürat yapın rahatsız olanlar var" hatta blogda yazdım ama nerde bilmiyorum şimdi. Yakında bizde de aynısı olacağını bekliyorum. Yeni yasada böyle madde var "Çirkin ve Kötü Tezahürat". Hadi çirkini anladıkta kötü tezahürat ile ne demek istediklerini çözemedim lastik gibi madde.
Tamam sende haklısın da, o tribünden kombine alırken bunları hesaba katmalıydınız. Malum kale arkası tribünler "Curva" genelde ateşli fanatik taraftarlar olur. Ucuz diye ailece oradan kombine almak bence yanlış. Bunda fiyatları uygulayan kulüplerde kabahatı aramak lazım. Yap aile tribünü fiyatıda Türkiye şartlarına uygun olsun herkes rahat etsin. Bunu Avrupalı düşünüyor ama Avrupalılar fakir halk Türkler kadar zengin değil.
Ben seni az çok okuduğumdan ne demek istediğini anlıyorum ama yanlışın var bu konuda. Bu rahatsız etmenin ötesinde bir durum, adamın maçı izleme hakkına tecavüz ediyorsun. Hani tribün uygun olsa eyvallah, isteyen başka yere geçsin ama üç kişi bayrak sallıyor ve kimse hiçbir şey göremiyor. Böyle bir şeyin adına tribüncülük falan denmez, kimse kusura bakmasın.
İkincisi, hepimiz biliyoruz ki ultrAslan'ın olduğu tribün ateşli tribün olarak planlandı ve hem bir şekilde tribün kültürünün içinde olan ancak maç da izlemek isteyen insanlar buna göre Güney'den aldı. Burası da Curva kardeşim deyip binlerce insanı dışlayamazsınız ki o tribünün tamamına yakını zaten maçı izleyip ona göre ıslığını, tezahüratını, tepkisini koyan, bireysel taraftarlar. Hani olay kuzeyde olsa bir nebze anlarım ama bu bir temaşa değil, dediğim gibi orada maç izleyenlerin anasına sövmek gibi bir durum.
Son olarak, fikir belirtilir, edilir, karşı da çıkılır. Kimseye kolay kolay bir şey demem burada ama "O zaman basın tribününe git" demek de biraz ucuz geldi bana. Onu da söyleyeyim...
Ucuz yorum yok farklı dünyalar var!
Sana göre futbol görsel zevk sinema tiyatro gibi ama bazıları için futbol yaşam tarzı hayat felsefesi görselikten daha öte. Futbol evresenleşti herkes bir fikir üretiyor futbol kültürü,altyapısı takip ve seyirden öteye gitmeyen insanların futbolun kara kökünü çıkarıp yorumlarıda buradan bakınca komik duruyor ama dediğim gibi futbol evrensel herkesin fikrine saygım sonsuz.
Ama tribün ve emektarlarına laf uzatanlara dur derim. Esas sen yanılıyorsun Güney alt tribünüde uA'ya ayrıldı birkaç alt gruplarıda güney tribününde UNİ'den bazı arkadaşlar uA-Silivri güneyde olduklarını duydum. Ve eski alt grupların kendilerini fesh etmleri fikirleri değiştiği anlamanı gelmez. Hadi basın tribününe seni almazlarda batı var,doğu ve güney üst var.
Hadi hayırlı seyirler.....
Abi bende bu bayrak sallama, ayaga kalkma gibi hareketleri digerlerinin haklarini gasp etmek olarak degerlendiriyorum.
Emirates bu konuda mukemmel, gecen yaz maca gittigimde kale arkasi tribundeydim yanimdaki uc tane sarhos ayaga kalkip bagirip cagiriyordu arkadan yasli bir bayan ile erkek oturun yerinize maci izleyemiyoruz diye kizdi onlarda sessizce yerine oturdu. Sistem bu olmali stada mac izlemek icin gidilir stres atmak icin degil.
Bayraklar elbette sallanacak abi. Yurtdışında her maçta kale arkasında sallanırlar. Burada da sallanacak. Sallanmalı.
Maç izlemek isteyen adam alır biletini gider kapalıya. Malesef ama bu artık böyle. Ucuza kaçıp kale arkasına gidip, sonra da biletindeki koltuğu aramak, çekirdek çitlemek veya tribündeki görselliği bir kenara bırakıp maç izlemek doğru değil.
Görsellik olacak diye bütün maç koreografi yapalım o zaman, maçı falan da izlemeyelim. Baksanıza, kale arkasının önceliği de kaleyi görmek falan değilmiş.
He, bu arada bu muazzam tribün şovlarının neden Pegasus'ta yapılmadığını biri de açıklarsa sevinirim. Ya da şunu söylesin. Şu hareketi iki ay önce Ali Sami Yen Kapalısı'nda birisi maç boyu yapsa dayak yer miydi, yemez miydi?
Bütün tribünler ultrAslan'a ayrıldı Uğur bunu bilmemek büyük hata.
1.5milyar parası olmayanda Aslantepe'ye gelmesin maç izlemek için.Kale arkası tribüncülük,bayrak sallamak!için ayrılmış yerler sonuçta.Kale arkasının önceliği bayrak sallamak,koltuk kırmak hatta değil mi?
Bağırmak isteyen adam pegasustan bilet alır.Güney 1.kattaki birçok kombine sahibi uAnın pegasusta olduğunu bildiği için,daha rahat maç seyretmek için güneyi seçti,uA Silivri orda diye değil..
Hepiniz rahatlamışınızdır herhalde bu bayrak sallayan Adam gibi adamların uanın güneydeki temsilcilerinden gider yiyip kenara çekilmeleriyle. kimin nereye ne katkı verdiğine girmiyorum fakat bu adamların bir tanesi dahi bedava kombine sahibi olmayıp tek dertleri Galatasaray tribünlerinin ileri gitmesini sağlamaya çalışmak. Ama tabi ya bizden iyi bişey yapan olunca beğenilmez bucalılar bucayı harflere bölüp bağırınca gayet yaratıcı oluyorlar. Bu beğenmediğiniz adamlar o çok övündüğünüz koreografileri boyayan adamlar. Peki siz ne yaptınız bugüne kadar?
Arkadaşım, olayı kimin yaptığının hiçbir önemi yok. Aa, o çocuklar iyi niyetli, o zaman biz kaleyi falan görmesek olur demez kimse ve kimseden demesini bekleyemezsiniz. Kimseye de "Git 5 bin TL'ye Batı'dan kombine alın" da diyemezsiniz.
Galatasaray tribünlerinde özellikle Parçalı grubunun yaptığı çalışmaları beğeniyle takip ederim zaten. Sen bu tribüne ne verdin meselesi değil bu, önce bunu anlamanız gerekli.
Buca tezahüratını beğenmekle bayrak arasında bir bağlantı yok. Bunu anlamak da zor olmasa gerek...
Ordaki insanlar da seve seve kabullenebilir yapilanlar takimin lehine, takima güc verecek, costuracak birseyler olsa. Ultraslan uzun zamandir takima bir sey katmiyor aksine insanlari tribunden de uzaklastirmaya basladilar. Yalniz takima destek vermeye giden gencecik adamlari turlu sacmaliklarla asagilamalarla bezdirdiler. Bezdirmediklerinin de saygilarini yitirdiler yönetime yakin duruslari yüzünden abilerinin. Defalarca yazdim yine söyleyeyim, takima tribünde destek vermek övünülecek iskence degildir,bu sekilde kendini digerlerinden farkli, tribunde daha fazla hak sahibi hissedemezsin,tersine herkesin eline gecmeyen bir ayricaliktir bu. Asil bunu kavrayamayanlarin yeri yok o tribünlerde. Kafada hala o Ultraslan degil ultrAslan takintisi olunca yalniz, bu adamlardan bir beklenti de kalmiyor tabi kimsede o ayri.
Kale arkasındaki bayrak oalyını tartışabilmek için karşılıklı olarak felsefeleri kavramak gerekiyor. Bunu da kavrayamadan tartışmak imkansız.
Nasıl ki 10 yıl önce kapalıda bağırmayan adam dayak yerse şimdi de bayrak sallayan adam yer diyorsunuz. Menstalite farklı. Tartışmak anlamsız. Ancak biz sizin endüstriyelleştiremeyeceklerinizdeniz ve bu mücadele sonuna kadar devam edecek. Daha da artacak. Kale arkasına gelen adam meşaleden yanacak, bayraktan göremeyecek, bağırmadan kulakları sağır olacak.
Yorum Gönder