La Liga'nın yeni takımlarından Tenerife uzun yıllardır Secunda Liga'nın gediklilerinden biri, tam 7 yıldır La Liga'dan uzaktalar. Daha çok 1992'de Real Madrid'i şampiyonluktan etmeleriyle hatırlıyorum ben Tenerife'yi, birçoğunuz gibi. Bu sene ne yapacaklar, göreceğiz. Xerez ise tarihinde 2. kez en üst seviyede mücadele etme şansı bulacak. Secunda Liga'da şampiyon oldular ama takım mazilerini düşününce küme düşmenin en önemli adaylarından olacaklar seneye. Sporting Gijon'un bu sene yarattığı mucizenin bir benzerine ihtiyaçları olacak.
İngiltere'de Premier Lig'e fazla yabancı olmayan iki ekip var yükselenler arasında, birisi Birmingham, diğeri Wolverhampton. Birmingham bu transfer döneminde Türk takımlarıyla benzer ajandalara sahip ekiplerden biri, sıkça adı geçiyor transfer haberlerinde. Bir sene önce Forsell ve Kapo'lu kadrolarıyla küme düşme barajının bir puan altında kalıp lige veda etmişlerdi. Bu sene barajın üstünde kalmak için çabalayacaklar. Wolverhampton'sa ligin asansör takımlarından, köklü mazilerine rağmen bir türlü EPL'de düzen kuramadılar. Geçenlerde Steve Bull'la ilgili bir yazı hazırlarken Wolverhampton'a ucundan kıyısından göz atma fırsatı bulmuştum. Bugün bile en çok satan formalarının Steve Bull olması beni çok etkilemişti, eminim birçok futbolsever de benim gibi düşünüyordur. Bu sene ligde tutunmasını istediğim ekiplerden biri olacak Wolves, geçtiğimiz sezon boyunca Hull City için yazdıklarımın bir benzerini Wolves için görebiliriz.
Diğer yandan yepyeni bir takım da yükselmiş durumda Premier Lig'e, alt liglerin köklü ekiplerinden Burnley. Marcelo Carrusca haberleriyle Türk spor basının gündemine gelmişti hatırlarsanız ama benim CM günlerimden hatıra ekiplerden biridir. (Blog da CM çağrışımlarıyla doldu bugün) Belki Premier Lige yükselmişken bu sefer Carrusca'yı gerçekten almak isteyebilirler! Ah work permit, ah.
Almanya'da Bundesliga I'e geçme hakkını kazanan takımlar Freiburg, Mainz ve Nürnberg oldular. Şampiyon Freiburg özellikle genç oyuncularıyla dikkat çeken bir ekip, Ömer Toprak ve Daniel Schwaab takımın en önemli oyuncularıydı sezon boyunca. Ömer'in geçirdiği talihsiz kazayı biliyorsunuz, ondan uzunca bir süre (belki de hiç, malesef) yararlanamayacaklar. Schwaab ise Almanya 21 yaş altı takımıyla bizim Belarus'a elenerek gidemediğimiz Avrupa şampiyonasına katılıyor. Önümüzdeki sezon Bundesliga'da kendini gösterme fırsatı bulacak.
Nürnberg de bir sezonluk aranın ardından lige dönen ekiplerden Avrupa'da. Aslında geçen sezon gerçekten önemli bir kadroları vardı, nasıl düştüklerine akıl sır erdiremedim ben. Bu sezon Bundesliga'nın tozunu atan Misimoviç, Slovak milli takımı oyuncusu Robert Vittek ve kariyerinin son demlerinde de olsa Avrupanın önemli pivot santraforlarından Koller gibi üst düzey hücum oyuncularına rağmen düşmeleri bence sürprizdi. Bu sene yeni bir yapılanmaya gitmek durumundalar. Mainz ise pek yakından takip ettiğim bir takım değildi, iki sezon önce Mısır milli takımı forveti Zidan'lı kadrolarıyla küme düşmüşlerdi. Bir de Türk kökenli sağ bek Christian Demirtaş var, 25 yaşında. Sağ bek diye çırpınan Türk kulüpleri için düşünülmesi gereken alternatiflerden biri.
Son günlerde sıkça konuşulan konulardan biriydi Parma'nın tekrar Serie A'ya dönmesi, özellikle Tardini Büfe'nin yaratıcısı Parma Maniac vesilesiyle blog aleminde yer buldu kendine. 90ların efsane ekiplerinden biriydi Parma, daha sonra yaşadığı büyük malî krizden sonra genç oyuncularla ligde tutunmaya çalışan bir kulüp yapısına büründüler. Aslına bakarsanız iyi de idare ettiler bir süre ancak kadro kalitesi bu düzeydeyken Parma'nın düşmesi neredeyse kaçınılmazdı. Düşmelerinin ardından lige dönüp dönemeyecekleri soru işaretiydi ancak 76 puanla ikinci sırayı alarak amaçlarına ulaştılar. Bu sene kaldıkları yerden devam edecekler. Takibimizde olacak ekiplerden biri Parma.
Parma dışında ülkemizde tribünlerinin siyasi tavrıyla adından söz ettiren Livorno da lige geri dönen ekipler arasında. Kendi sahalarında Brescia'yı 3-0 mağlup ettikleri play-off maçıyla Serie A'ya dönmeye hak kazandılar. Bu iki takımın önünde ligi şampiyon bitiren ekip ise Bari oldu. Onlar da köklü bir ekip olmasına rağmen uzun süredir Serie A'ya yükselememişlerdi, bu sene tekrar zirve lige dönüyorlar.
Fransa'da üst lige yükselen ekipler Lens, Boulogne ve Montpellier. Her Galatasaraylının olduğu gibi benim de renklerinden ötürü bir sempatim var, özellikle formalarını çok beğeniyorum. Lens'ın lig atladığını duyunca Le Foot'un bloguna bir göz atmıştım o dönem, güzel de bir yazı çıkarmış kendisi. Burda söylebileceklerim zaten o yazıdan aklımda kalan 2-3 cümleden fazlası olmayacak, en iyisi siz makalenin tamamını şurdan okuyun. Boulogne ve Montpeiller hakkındaysa en ufak bir fikrim dahi yok, hele Boulogne'nin adını ilk defa duydum. Siz en iyisi işi ehlinden okuyun. Yazıyı gelecek sezonla ilgili içi boş kehanetlerimizle bitirelim;
İspanya: Zaragoza kalır, Xerez ve Tenerife düşer.
İngiltere: Birmingham ve Wolves kalır, Burnley düşer.
Almanya: Nürnberg kalır, Freiburg ve Mainz düşer.
İtalya: Parma ve Livorno kalır, Bari düşer.
Fransa: Lens kalır, Boulogne ve Montpellier düşer.
İngiltere: Birmingham ve Wolves kalır, Burnley düşer.
Almanya: Nürnberg kalır, Freiburg ve Mainz düşer.
İtalya: Parma ve Livorno kalır, Bari düşer.
Fransa: Lens kalır, Boulogne ve Montpellier düşer.
3 yorum:
ispanya için tenerife'den umutluyum ben, zaragoza ise asansör takım hüviyetine bürünecek, xerez ise geldikleri gibi giderler, bir daha da zor gelirler diyorum...
ingiltere'ye pek yakın değilim, sadece iddaa'dan kupona koydukça takip ettiğim kadarıyle Wolves dirençli bi takım, kolay pes etmeyen mücadeleciler. burnley ise tutunamayacağını düşündüğüm bir takım.. birmingham ise kalır bence...
almanya 2. ligine çok kupon yaptığım için bu takımlara daha aşinayım.. bu 3 takımında bundesliga'ya çıkmışken kolay kolay geri inmeyeceğini söyleyebilirim.. hem bundesliga bu kadar göz önündeyken, seyirci ortalamaları bu şekilde yüksekken yönetimleri ve oyuncuları ekstra motive olacaklardır bu lige tutunabilmek için..
italya'da parma yavaş yavaş yükselecek gibi duruyor. düşme hattının üzerinde bitirmeleri süpriz olmaz, livorno'da keza aynı şekilde kalacaktır.. tek soru işaretim bari bu ülkede de... onların da geldikleri gibi gideceğini düşünüyorum...
fransa içinse zerre tahminim yok,keyfi davranacağım.. montpellier ve boulogne söylenmesi zor, en az birisi kalır o ligde, lens ise maksimum 10-12 arası bir yerde bitirir, onlar alt kümede çıkmak için uğraşırken onların standardındaki takımlar lyon'u alaşağı etti. çok zor fransa ligi.
ugurcum sen artik transfer haberi vermesen:)
ismail (bjkyle anlaşmış) ve ferhat gs ye transfer olucak büyük bir ihtimal diye senden duydum sanırım, ikisi de olmadı, yapma bunu :D
Ben blogda Topuz ve Özer transferleri sonrası bu transferin gerçekleşmesinin zor olduğunu söylemiştim, domino taşı gibi bu transferler. Aykut+Volkan Yaman nere, 5 milyon euro nere. Galatasaray'ın yapabileceği hiçbir şey yoktu. Sadece İsmail'e güvenip Ferhat Öztorun'dan vazgeçmek çok büyük hatadır, onu söyleyeyim.
İşin kötüsü Karşıyaka'dan Rıdvan da alınmış galiba, o da ekstrası oldu. Beşiktaş iyi iş çıkarmış. Bir yazı yazarım yakında. Transfer haberleri konusunda resmi anlaşma olmadan heyecanlanıp buralara yazmamam gerektiğini de öğrenmiş olduk böylece, yapacak bir şey yok...
Yorum Gönder