Aykut Demir. Hollanda'da dikkat çeken Türk oyuncuların başında geliyordu hep. Onu ilk farkettiğimde Ersun Yanal onu Manisaspor'a getirmek için çırpınıyordu, olmadı. NAC Breda ondan iyi bir bonservis kazanmaya kararlıydı. Ancak Aykut o dönem stoper oynarken 1.80'lik boyu sebebiyle sağ beke kaydırılmış gözüküyor. Bu da onun meziyetlerini tam anlamıyla sahaya koyamaması demek. Orhan Şam ve Uğur Uçar'a benzer bir kariyeri var bu anlamda. 24 kez Eredivise'da forma giyen Aykut şu sıralarda Hollanda 2.ligi takımlarından Excelsior'da kiralık olarak forma giyiyor.
3 gün sonra 20 yaşını dolduracak Aykut için ufak bir tüyo, benim edindiğim bilgilere göre sözleşmesi Haziran 2009'da sona eriyor. Bu da ümit milli takım seviyesinde, defansif özellikleri çok kuvettli bir oyuncuyu çok uygun bir bedelle takıma katma fırsatı demek. Galatasaray'ın bu yönde bir ihtiyacı olduğu pek söylenemez ama Beşiktaş ve Fenerbahçe'nin rotasyonları için faydalı bir oyuncu olacağı kesin Aykut'un. Ancak ben onun oynayacağı bir takıma gitmesini isterim, yeni bir İlhan Parlak vakasına ihtiyaç yok. Böyle transferleri her zaman kovalayan bir Gençlerbirliği'nin ve ekonomik olarak gayet iyi durumda olan Kayserispor'un bu transferde bir şansı olabilir...
Aykut Demir'le ilgili bu satırları yazdığımda tarih Ekim 2008'miş, blogun ilk ayları. Gençlerbirliği bu sesi duymuş olacak ki 9 ay sonra transfer gerçekleşti. Hatta bu satırları yazdığım bile aklımdan çıkmış, bir arkadaşımız hatırlattı yorumlarda. Yazı da zamanında Futbol Blog'da tanıtılmıştı, gerçekten çok sevinmiştim. Zaman hakikaten çabuk geçiyor.
Transferi ise iki türlü yorumlayabiliriz. Yazıda da dediğim gibi bölge ve yaptığı işler bakımından Orhan Şam'la çok benzer tipte bir oyuncu Aykut. Stoper için kısa olduğu için beke kaymış oyunculardan. Orhan'la Aykut'u yan yana oynatabilmeniz için soldan sürekli bindirme yapan bir bekiniz ve hava toplarında sıkıntı çekmemeniz için boy ortalamasını yukarı çekecek bir stoperiniz olmalı. Gençlerbirliği'nin sol beki Momha. Bildiğim kadarıyla bindirme yapan bir oyuncu Momha ama izlediğim maç sayısı kısıtlı, bu tip bir defans dörtlüsünü hücuma çıkaran oyuncu olabilir mi, şüphelerim var. Ayrıca sezon boyunca oynayan ve stoperlerden birisi Traore, diğeri İlhan Eker. Oftaş'taki ve Gençlerbirliği'ndeki performansıyla piyasası daha yüksek, yerli bir oyuncu olan İlhan muhtemelen diğer stoper için tercih edilir ancak bu da defans hattında bazı problemlerin ortaya çıkmasına sebep olur. Gençlerbirliği'nin bu sebeple İlhan-Aykut-Orhan üçlüsünü yan yana oynatacağını düşünmüyorum.
Bu transferin bence daha mantıklı kılan açıklama ise Orhan Şam'a gelen tekliflerden birini değerlendirme niyetinde İlhan Cavcav ve pazarlıklar sonunda açıkta kalmamak adına Aykut'u alarak bölgeyi sağlama alıyor. Basında adı Galatasaray ve Trabzonspor'la anılıyor Orhan'ın adı ancak Galatasaray'ın mevcut rotasyonunu düşününce ben Orhan'a eskisi kadar yoğun bir ilginin olduğunu düşünmüyorum, kişisel fikrim bu yönde. Trabzonspor'un o bölgede çok daha ciddi bir sıkıntısı var. Tayfun ve Serkan'dan istedikleri verimi alamadılar ve piyasada sağ bek bakıyorlar. Sol tarafta iyi bir ofansif bekleri olduğu düşünüldüğünde defansif yönü kuvvetli, arada bindirmeleriyle de katkı sağlayacak bir Orhan Şam'ı kadroya katmaları benim için sürpriz olmaz.
Ne olursa olsun, bu piyasa şişkinliğinde Gençlerbirliği'nin küçük yaşlardan beri profosyonel düzeyde forma bulan, milli bir defans oyuncusunu kadrosuna katması doğru ve akılcı bir hamle. Aykut'u Gençlerbirliği aldı, bakalım Veli Kavlak ve Jem Paul Karacan'ın yolları Türkiye'ye düşecek mi?
2 yorum:
diğer ikisinin yolu bence zor düşer buralara. jem karacan belki ama veli kavlak bildiğim kadarıyla daha gündemde ülkesinde, o yüzden gelmez diye düşünüyorum.
Lamine Traore'nin sözleşmesi bitti ve uzatmıyor gençler. Geçen sene menisküstü üstüne bir daha dizdi derken sakatlıktan korkuyorlar heralde. Cavcav oynamayan adama para vermeye katlanamıyor.
Yorum Gönder