Hagi'nin Birinci Dönemi & Bugünü

Galatasaray'ın başına Hagi mi gelmiş? Hemen eski defterleri karıştırıyoruz. Açıp bakıyoruz ki bu adam koskoca Galatasaray'la üçüncü olmuş. Bir de yetmemiş, taraftarla tartışarak ayrılmış. Demek ki bu adam kötü bir dönem geçirmiş. Bu iki anekdot günü kurtarmaya, eleştirileri sürdürmek için yeter de artar bile...

Fakat işin aslının öyle olmadığını Galatasaray'ı yakından takip eden herkes biliyor. İkinci Terim döneminde tarumar olmuş, lig yarışından kopmuş, kadrosunda işler parçası olmayan, yenilgi serisinde Galatasaray rekorunu kırmış bir takım vardı o dönem. Hagi'nin göreve gelişindeki ilk önceliği de bu yenilgi serisine son vermekti. Bugünkü kaos ortamının da hakkını verelim ama sanıyorum ki o Galatasaray yakın tarihinin en büyük krizidir. UEFA Kupası'nı alalı sadece dört yıl, Terim'i başa getirip hedefi Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu olarak belirleyeli sadece iki yıl olmuştu. O yıkım başka hiçbir şeye benzemiyordu.

Galatasaray vs. Gaziantepspor, 2004/2005, 2.Hafta
Peki Hagi, yeni sezon öncesinde ne yapmıştır? Bu sorunun cevabı net. Hagi'nin önceliği takımın omurgasını sabitlemek ve bu belirlediği oyuncularla mümkün olduğunca oynamamaktır, kısacası kadro istikrarıdır. 2004/05 sezonu başında bu omurgaya Song, Tomas ve Conceicao takviyeleri yapıldı. Hagi, öncelikle bu oyuncuları takıma yerleştirmiş, etrafına da takımdaki en hazır oyuncuları yerleştirmiştir. Yanda Galatasaray'ın ilk 11 haftadaki tek yenilgisi olan Gaziantepspor deplasmanının kadrosu var. Yaklaşık beş ay sonra aynı Gaziantepspor'a beş atan kadroda sadece iki değişiklik var ve bu değişikliklerin hiçbirisi takımın omurgası olarak sayabileceğimiz Mondragon-Song-Tomas-Conceicao-Ergün-Necati-Hakan hattı üzerinde değil. Lafı uzatmamak gerekirse yapılacak ilk tespit budur. Hagi takımdaki en hazır adamları belirler ve onlarla sağlam bir yapı oluşturmayı hedefler. Kevgire dönmüş bu savunma anlayışının düzelmesi için yapılması gereken en önemli hamlelerden biri.

Öte yandan bu sabit yedilinin etrafındaki kanat oyuncularında mümkün olduğunca maç çevirecek vasıflar aramıştır, beklerde ise mümkün olduğunca bölgesini tutabilen oyuncuları tercih etmiştir. Sezon başında Baliç ve Hasan Şaş, daha sonraları Franck Ribery. Hücumdaki aktifliğin anahtarı da yaratıcı forvet konumundaki Necati'yle beraber bu kanat oyuncuları sağlıyordu. Beklerden ise hücum sorumluluğu bekleyen bir teknik adam değildir Hagi, Orhan ve Cihan ısrarı (ki o dönem fazlasıyla takmıştım buna) önceliğin savunma hattının sağlamlığı olduğunu gösterir ki bu da yeni dönem tercihlerine yansıyacaktır diye düşünüyorum.

Galatasarayvs. Fenerbahçe, Türkiye Kupası Finali
Aradan beş yıl geçse de Hagi, "İyi oynamak her zaman mümkün değil, rekabetçi yapıda sonuç almak için de oynadığımız zamanlar olacak" diyerek eski sağlamcı yapısında devam edeceğini söyledi ve bu bence Galatasaray'ın bugünü açısından önemli. 2005 ve 2006 sonrası şampiyonluk barajı inanılmaz geriledi. 81 puanla değil ikincilik, haftalar öncesinden davullu zurnalı şampiyonluk ilan ediliyor artık. Hagi'nin o Galatasaray'la aldığı 76 puan ufak nüanslarla şampiyonluğu kaybetmişti ve son iki senedir ilk iki dahi göremeyen bir Galatasaray'ın artık bu dereceyi aldı diye hoca kovacak bir egosu yok. Sağlamcı yapı (ayakları yere basması koşuluyla) şu haliyle Galatasaray'da iş görür. Zaten elde öyle bir kadro var ki Hagi "Ben yardıracağım, kendi yarı sahama top geçirtmeyeceğim" dese de ne o Galatasaray sahada, ne de rakipler 2004-2006 aralığındaki gibi zayıf ve plansızlar. Türkiye Ligi değişti ve üç büyüklerin profilini de değiştirme yolunda ilerliyor.

Hagi'nin şu anda transfer yapma şansı yok ve A2 takımdan rotasyonu delebilecek kadar hazır olan oyuncu(lar) mevcut değil. Yani eldeki malzeme buysa Hagi'nin de ısrar edeceği adamlar kısmen bellidir. Kalede bir Mondragon, savunmada bir Tomas-Song ikilisi yok ama en azından Neil burada istisnasız her maç forma bulmaya devam edecek, yanında da Servet veya Hakan Balta oynayacak devre arasına kadar. Ön ikilide ise Ergün-Conceciao ikilisinin rolünü Ayhan-Cana görecek ve bence Cana, Hagi düzeninin en has adamlarından biri olacaktır.

Kanatlarda ise Arda ve Pino görev alacak gibi. Baros'un forvet rolü kesinken bence ikinci forvet için en önemli alternatif Kewell gibi duruyor ama Hagi'nin Misimovic'i kenara alacağını sanmıyorum. Misi-Baros ikilisini ve Arda'yı yedekleyen bir Harry Kewell izleyebiliriz ve Arda dönene kadar da muhtemelen sol kanatta görev alan isim o olacak. 4-4-2, daha doğrusu 4-4-1-1'e yakınsayan bir Galatasaray göreceğiz ama rakamlardan da öte sahada ayakları yere basan bir takım görüntüsü çok uzakta değil diyorum. Hagi, kendi takımını kurana kadar eldeki malzemeden maksimum verimi almaya çalışacaktır ve bence bu sürede Mustafa Sarp ve Barış Özbek gibi oyuncular zamanla elenecektir. Bekleyip göreceğiz. Sahne O'nun...

Bu Yazıyı Paylaş!

Bookmark and Share

10 yorum:

Troyadabiradam dedi ki...

Merhaba Uğur, yazının geçmiş dönemdeki bilgiler için teşekkür ederim bence hepsi yerinde tespitler. Elano konusunda yazmamışsın Elano ile Misimovic bir şekilde bu kadroya girmeli... Bence Rijkaard ın sistemi değişecek Yarından itibaren...

Adsız dedi ki...

mustafa sarp(reykarddan torpilli) eğer oynarsa Hagi'nin futbol bilgisnden de şüphe ederim..

anfieldyolu dedi ki...

Eğer Elano burada kalıp futbol oynamak niyetindeyse Elano kesinlikle bu takımın içinde olmalıdır diye düşünüyorum.Eldeki malzeme 9 haftayı idare edecek.Sonrasında isabet oranı önemli.Sanırım psikolojimiz fena halde bozuldu,Rijkaard'ınki de bozulmuştu artık.Hagi herşeyden önce sağlam bir psikoloji olarak artı getirir umarım takıma.Elano-Misimoviç-Cana-Kewell-Baros-Arda, Alex-Stoch-Dia-Niang-Emre-Topuz ve Quaresma-Guti-Bobo-Tabata-Holosko-Ernst. Kozlar bunlar ve dışarıdan bir göz bunlar arasında çok geride olduğumuzu söyleyemez.Normalize edebilsek olayları,takımı ve kişileri geride değiliz,büyük usta yapacak umarım bu normalizasyonu.

Nevzat dedi ki...

LigTv yarinki macin muhtemel 11'ini gösterince ve ortada Mustafa Sarp ismini görunce beyin kanamasi gecirdim. Her gecen gun daha cok tiksiniyorum ondan.
Cana'nin yerine Sarp oynamasi kiyametin alametlerinden birisidir.
Allah gunahlarimizi affetsin.

Serhat dedi ki...

Hoş bir yazı olmuş, tek eleştiri "sahne O'nun" değil de "sahne 10'un" diye bitmeliydi yazın :)

Nevzat dedi ki...

Veya "sahne Hagi'min" :)

excellence dedi ki...

Ugur, sence Haginin dönmesiyle Necati icin de devre arasinda bir hamlesi olabilirmi? Ben pek sanmiyorum ama gelse is yapar Baros ile beraber.

Bu Necati ile Adnanlarin bir sorunu var, ne oldugunu cok merak ediyorum.

Adsız dedi ki...

fikard geldiğinde total futbol yazan bloglar şimdide hagi efsanesini yazmaya başlamış.bakalım haginin arkasından neler yazılacak

pclion dedi ki...

Elano kritiğine katılıyorum, ben onu sağ açık için düşünmüştüm aslında, atlamışım.

Excellence, Necati'nin geleceğini pek sanmıyorum. Bu yönetimle arası açık, İBB'de yardırmasına rağmen ondan dönememişti takıma...

Adsız dedi ki...

derbi kadrosu:
a.erçetin
sabri - neill - servet - balta
pino - sarp - cana - ayhan - insua
batdal

Related Posts with Thumbnails