Galatasaray'da Transfer Rotası & Senaryoları

Gelecek sezon sahada nasıl bir Galatasaray göreceğimizin yanıtı henüz verilmiş değil. Yerli rotasyonunda yapılan değişiklikler ve Lorik Cana hamlesi şimdilik yerinde gözükmekle birlikte yeni Galatasaray adına henüz bir şeyler görebilmiş değiliz. Elano ve/veya Arda takımda kalıyor mu, görünürdeki transfer Pino'nun gelişinin ardından Kewell takıma dönecek mi büyük resmin oluşmasına yardımcı olacak önemli veriler ancak bu iki konu üstüne kafa yormak daha kolay. Bence Galatasaray resmini çizecek olan Lorik Cana'nın partnerinin kim olacağında yatıyor.

Galatasaray geçen sene iki tip orta saha kullandı. Bunlardan ilk Mustafa Sarp'ın arkayı topladığı, Ayhan Akman'ın olabildiğince box to box rolünü üstlendiği ve Arda/Elano'yu mümkün olduğunca öne itip oyun kurucunun pozisyon üretmesini sağlayan türde bir orta sahaydı. Baştan verimli işledi belki ama Mustafa Sarp ve Ayhan Akman'ın 40 maç bu rolü başarıyla götürmesi mucizeydi, üstelik sadece onların form grafiği değil maçlar ilerledikçe bu bağlantıya üretilen ve başarılı olan antitezlerle de başa çıkmak durumunda kaldılar.

Bunun üzerine Frank Rijkaard'ın daha fazla mücadele eden bir orta saha kullanma denemesi geldi ki Mustafa Sarp, Mehmet Topal, Barış Özbek üçlüsünden ikisini sahaya koyan bir tercihti bu. Sivasspor maçıyla başlayan bu denemenin sonu ise hüsrandı çünkü bu oyunculardan savunma beklerken bir yandan da hızlı ve doğru pas tercihleri yapmaları gerekliydi, orta saha oyuncularının da bu işi becerememesinin yanı sıra iyice dibi bulan form grafikleri Galatasaray'a Nisan ayında kepenk indirtti.

Johan Neeskens bu sezon başında dedi ki "Türkiye gerçeklerini gördük, buna göre takım kuracağız." Adnan Polat konuştu, "Yabancı transfer hedeflerimizin başında iki orta saha oyuncusu geliyor" dedi. Haldun Üstünel'in gitmeden önce "Bu kez çok daha mücadeleci bir takım kurmak istiyorum" demeci var. Bence gidişine rağmen bu transfer rotası değişmedi. Eldeki tüm veriler ikinci orta saha tercihinin de defansif olacağı yönünde.

Şimdi bu noktada iki temel tespit/senaryo üretilebilir. Bir, Galatasaray iki defansif orta saha oyuncusu alıp Lorik Cana'dan sağ iç oyuncusu olarak faydalanmayı düşünüyor olabilir. İkincisi Cana'yla beraber ikinci bir oyuncunun daha orta yuvarlak civarında beklemesi ki Dünya Kupası trendi de orta sahayı iki oyuncuyla tutmanın gerekliliğini işaret ediyor. Yalnız bu iki senaryo da bana kusursuz gelmiyor ki bu da bana orta saha transferi tercihinin önemini hatırlatıyor tekrardan.

Lorik Cana'nın pas ve bunun üzerinden pozisyon alma grafiklerini göstermiştik. Top aldığı noktalar büyük çoğunlukla orta çizgi civarı ve bu çizginin gerisinde. Yani Cana'ya bir sağ iç, bir başka deyişle geçen seneki Galatasaray'ın box to box orta sahası rolünü biçmek, bu bölgede sertliği arttırsa da bu Cana'ya fazla bir yük bindirmek anlamını taşıyor olabilir. Arka bölgeyi harika tutuyor olabilir ama üçüncü bölgeyle pas iletişimi görece zayıf bir Cana'dan hem sürpriz şutörlük, hem de yan oyun kuruculuk görevi beklemek bence doğru bir tercih değil. Madem ortada böyle bir rol var, Cana'yı bir adım arkada değerlendirip box to box orta saha kontenjanından Kim Kallström veya onun benzeri bir adamı takıma katmak bence daha mantıklı olur.

Yok, Neeskens'in işaret ettiği çift ciğerli, iki defansif oyunculu 4-2-3-1'e kayan bir takım kurgulanıyorsa burada da yabancı kontenjanı sorunu ve bekler problemi ortaya çıkıyor. Defansa gelen oyunculardan Çağlar Birinci ve Ali Turan'dan Çağlar'ın bekte değerlendirileceğini düşünürsek karşımıza Çağlar ve Sabri'yi bek olarak kullanan bir takım çıkar. Sabri Sarıoğlu geçen sene büyük aşama kaydetti ama onun hücum beki kimliğini verimli olarak sahaya yansıtabileceği maç sayısı kaç, bence o soru işareti. İki kanattan da istikrarlı hücum katkısı alamayacak bir Galatasaray'a çift defansif orta saha inanılmaz bir yük olur, ön bölgede kimler olursa olsun hücum çeşitliliği yaratmada sıkıntılar oluşacaktır.

Bek rotasyonu beni bu anlamda ikna etmiyor ve yabancı bir bek kullanmak da kontenjan açısından ciddi problem. Neill'dan başlayıp çift defansif orta saha, bir kanat, bir de forvette kullanılacak 5 adet vazgeçilmez yabancı şimdiden mevcut. Oyun kurucu olarak Arda Turan kullanılsa diğer kanada koyulacak banko bir yerli gerekli ki Serdar Özkan'ın tek başına bu işi becerebilmesi hususunda benim de şüphelerim yoğun. İki kanadın alternatifi olarak kullanılabilir ama Galatasaray 11 oyuncusu olabilmesi için kat etmesi gereken büyük bir mesade var Serdar'ın.

Çok konuştum ama benim yeni Galatasaray'la ilgili beklentilerimin ve şüphelerimin temelini bu transfer oluşturuyor. Pino hoş gelir, sefa gelir ama bu oyuncunun kim olacağının bir an önce belli olması benim adıma daha büyük öncelik. He, bana kalsa Nuri Şahin gelsin, ben de Taksim turuna çıkayım, hatta artık saçmalamanın son raddesi olan somon formadan alıp arkasına Nuri Şahin yazdırayım ama o tren kaçalı bir sene oluyor. Yenisi de iki-üç seneden önce gelmez, o bile çok zor. O olmasa da box to box'a alternatif kontenjanından Jem Paul Karacan'ı yazmakta fayda var. Unutulan ümit millilerden, 22 yaşına gelmişken bir ara uğrayıp bir haftada geri döndüğü Florya kapısından girse fena olmaz derim. Geçen sene yokları oynayan orta saha hattını mümkün olduğunca yenilemek Galatasaray'ın yararına...