Mehdi Mahdavikia, Javad Nekonam, Ali Karimi, Andranik Teymourian, Masoud Shojaei, Vahid Hashemian. Avrupanın önemli liglerinde forma giymiş ya da giymekte olan İranlı futbolcular bunlar ve hepsi futbol formasyonlarını İran liginde alıp Avrupaya transfer oldular. Şu günlerde Servet Çetin transferi sebebiyle gündeme gelen Türkiye çıkışlı oyuncuların Avrupa kariyerleriyle karşılaştırılınca bizimkilerden daha iyi uyum sağlamış gözüküyor İranlı futbolcular. İşin ilginç tarafı İran'a kültür olarak, coğrafya olarak en yakın Avrupa ülkesi olmamıza rağmen bu oyuncuların hiçbiri çıkışını bizim lig üzerinden yapmadı, hatta uğramadı bile.
Şimdilerde Türkiye Şampiyonu ünvanına sahip olan Mustafa Denizli İran'da hatrı sayılır bir süre teknik direktörlük deneyimi yaşadı, bu sırada birçok İranlı oyuncuyu ve ligi yakından tanıma fırsatı buldu. Hatta Osasuna'da oynayan 84 doğumlu Javad Nekonam'la çalıştığını ve Türkiye'deki bazı takımlara önerdiğini hatırlıyorum. Orda da 'Real Madrid egosu' devreye girdi muhtemelen, bizim kulüplerimiz her sene Manchester United'la Şampiyonlar Ligi finali oynadıkları için ismi kamuoyunda yer etmemiş bir oyuncuyu transfer etmeyi hakaret olarak algılıyorlar. Tamam, anladık, araştırma ve oyuncu izleme bizim kulüplerin becerebildiği işler değil ama yıllarca o oyuncuları izlemiş, güvenilir bir futbol adamı var orda. Hiç mi aklınıza gelmedi burda iyi oyuncu var mı diye sormak?
Şimdilerde Şenol Güneş'e takmış vaziyetteyim. Şu adama oyuncu sormayı aklına getiren ilk takım Bursaspor oldu. Shin Young-Rok transferinin Bursaspor adına ne kadar kârlı bir iş olacağını aşikârdı o zaman, şimdilerde Avrupa kulüplerinin 5 milyon dolardan kapıyı çalmaya başladığı haberlerini okuyoruz. Salih'in Premier Lig yetmezmiş gibi Kore ligini de ele geçirmiş olmasından istifade ediyorum bazen, gerçekten iyi oyuncular var ve böyle bir referansımız varken Türkiye Güney Koreli futbolcular için Avrupaya çıkış kapısı olabilir. Tıpkı İran için olabileceği gibi. Türkiye ligi artık "birinci el" oyuncuların da yer bulduğu, kulüplerin bu oyunculardan para kazanabildiği bir pazar haline dönüşmelidir. Bursaspor küçük gözükse de çok önemli bir transfer hamlesi yapmıştır bu anlamda, arkasını getirecek kadar düşünceli olacaklarına inanmak istiyorum. Beşinci sınıf Brezilyalı çöplüğü olmaktan kurtulmalı artık Türkiye ligi....
3 yorum:
Konfederasyon Kupası'nda görüyoruz ki Irak'ta da iyi oyuncular var Uğur.
Kalecileri ve kel sol bekleri ligimizde rahatça oynayabileyecek oyuncular.Molla Mohamed diye bir oyuncuları var,o da fena oyuncu değil.Anorthosis Famagusta'da oynuyormuş zaten.
Bize bu kadar yakın ülkelerden oyuncu bulmak çok da zor olmasa gerek...
bizim ülkemizdeki takımlar bu tarz transferlere uygun değil malesef. bunun birçok sebebi var. süper lige yeni çıkan bir takımı düşünüyorum, kadrosuna 7-8 tane süper lig tecrübelisi/emeklisi oyuncu, 6 tane de yaşı belli bir noktaya gelmiş isimsiz yabancı oyuncu alıp kadroyu şişiriyor. bu diğer takımlar için de geçerli, aynı oyuncular farklı takımlarda bir sirkülasyon içinde oynuyorlar.
halbuki koreden, ıraktan, irandan, azerbaycandan, mısırdan ve bu coğrafya üzerindeki ülkelerden çok cüzi paralara oyuncular almak mümkün. 3 tane oyuncu alırsın, 1 tanesini parlatsan büyük bir kar elde edersin. eğer iyi scout edebiliyorsan 1 tane de çıkarırsın zaten. avrupalı takımların yaptığı bu durumun biraz daha gelişmişi sadece. brezilyadan avrupaya büyük paralara gelen birsürü futbolcu görüyoruz her sene. bunların hepsi de tutmuyor fos çıkıp evine dönenler de oluyor. ama 3 tane oyuncuyu 8 milyona alıp 24 milyon veriyorsa bunların bir tanesini parlatıp 30 milyona satıyor, diğerlerini de zarar etmeden elden çıkarıyor. bizim takımlarımızın yapması gereken de bunun minyatür hali.
Doğru tespit. İşin komik tarafı çok daha büyük paraları bu gereksiz ve özensiz transferlere yatırıyorlar. Sadece 6 aylık performansıyla 5 milyon dolarlık teklif alan Shin'e Bursaspor bonservis bedeli ödemedi. Daha iyi teklifler de alacaklardır muhtemelen. Sivasspor yabancılar konusunda seçim yaparken dikkatli oluyor, diğer takımların gerçekten dünya umrunda değil. Şaşırmamak elde değil bazen. Şu ligde organizasyonu olmayan o kadar çok takım var ki doğru düzgün para bile harcamadan sadece dikkatli olarak ligi ilk 10'da kapatmak mümkün.
Tekrar Sivasspor'a geleceğim, eminim ki ligin en düşük bütçeli 4-5 ekibinden biri Sivasspor ve bu kısıtlı bütçeye rağmen oluşturdukları kadroya bakınca bu işin nasıl yapılması gerektiğinin dersini veriyorlar benzer bütçeli takımlara. Yakın zamanda bir Sivasspor yazısı yazacağım zaten, şu yabancı transferleri de belli olsun...
Yorum Gönder