Mad Men

Geçenlerde size dizi tavsiyesi sorduktan sonra başladığım dizilerden birisi Mad Men. Televizyonda denk geldikçe göz atıyordum ama kopuk kopuk olunca hikayenin gelişimini izlemek mümkün olmuyor haliyle. Dün itibariyle iki sezonu da bitirdim ve söylemeliyim ki kazandığı bütün ödülleri hak eden bir yapım Mad Men.

Dizi 1960ların New York'unda Amerikan reklamcılık sektörünü konu alıyor. Dönem dizisi yapmak her zaman zordur ama şu ana kadar gördüklerim arasında en iyi bile diyebilirim Mad Men için. Hemen hemen her detay düşünülmüş, günümüzle aradaki farkları gözümüze sokmadan bizlere anlatmayı başarıyor dizi. Reklamcılık sektörü şirketinin en başarılı ve yaratıcı reklamcı üzerinden işleniyor doğal olarak, esas oğlanın adı Donald Draper. İki çocuk babası, güzel bir eşi olan bu arkadaşın günlük halleri üzerinden dönüyor hikaye. Dizide genel olarak hitap edilen kısa adıyla Don, yaratıcı ekibi, patronu, sekreteri ve ailesi arasında bir hayat geçiriyor. İlk bölümlerde bu düzen işlenirken karakterleri de yavaş yavaş tanımaya başlıyoruz.

Karakterlerin ilk bölümden itibaren çizilişi, olaylar ve olaylara verilen tepkilerle ortaya konan karakter derinliği genelde yüzeysel bir çizgiye sahip Amerikan dizi geleneğinin tamamen dışında bir iş olduğunu gösteriyor Mad Men'in. Hemen hemen her bölümü bir sinema filmi gibi işlenmiş, kurgulanmış. Her karakterin üstüne düşünüldüğü, kafa yorulduğunu hissediyorsunuz. Benim için bir diziyi iyi yapan en önemli unsurlardan biri bu. Karakterler şöyle, böyle diye anlatmak istemiyorum zira diziyi en keyifli kılan unsuru bozmak istemem. Yalnız feci alkol, sigara tüketimi var dizide, öyle böyle değil. Dizinin sonunda esas oğlan ya sirozdan gider, ya da akciğer kanserinden!

Bunların dışında ayrıca değinilmesi gereken bir konu da dizinin müzikleri. Gerçekten olağanüstü bir soundtrack albümü var Mad Men'in, hatta öyle ki diziyi izlemeye başlamadan önce televizyondan etkilenip albümü dinlemek için indirmiştim. Özellikle fragman müziği Babylon'u seslendiren David Carbonara'nın olağanüstü bir iş çıkardığını belirtmem lazım. Zaten daha önce blogda değinmiştim bu şarkıya, şurdan dinleyebilirsiniz. David Carbonara'nın Babylon dışında bir şarkısı daha var albümde. Çeşitli manyaklıklarıyla sıkça adını duyuran Amy Winehouse dizinin ana soundtrack'i olan "You know, i'm no good"u seslendiriyor, o da dinlenilesi bir şarkı. Kısaca albümü bulun, indirin demeye çalışıyorum. Elbette diziyi izlemeden aşırı dozda dinleyip dizi içinde yabancılaşma ihtimalini de unutmayın. Şarkıların listesi aşağıda;

1. "On the Street Where You Live" - Vic Damone
2. "Volare" - McGuire Sisters
3. "Lipstick" - David Carbonara
4. "P.S. I Love You" - Bobby Vinton
5. "Botch-a-Me" - Rosemary Clooney
6. "Fly Me To the Moon (In Other Words)" - Julie London
7. "Caravan" - Gordon Jenkins
8. "Manhattan" - Ella Fitzgerald
9. "I Can Dream, Can't I?" - The Andrews Sisters
10. "Shagri-La" - Robert Maxwell
11. "Babylon" - David Carbonara
12. "Mad Men Suite" - David Carbonara
13. "A Beautiful Mine" - Aceyalone / RJD2

Bu Yazıyı Paylaş!

Bookmark and Share

3 yorum:

Adsız dedi ki...

Sitenin yeni tasarımı çok hoş olmuş.

os dedi ki...

himym ın bir bölümünde de bu diziye gönderme vardı işyerinde içki içiyoruz, mad men'deki gibi tarzında :)
tabii ki barney yapmıştı...

bunun dışında hakikaten insanda sigara içme isteği uyandırıyor, ortalık sürekli duman, çat çat sigara yakma sesleri falan böyle..

türkiye'de yayınlanırken deli gibi sansüre uğrar bu :)

Empyrium dedi ki...

Harika dizidir Harper manyaklığına başlayalı çok olmuştu benim içinde.

Dönem dizisi dersen, Carnivalé derim. Ucubeler ve eski zaman mükemmel bir karışım olarak sunulmuştu. Dini çevreler tarafından baskıyla kaldırıldı dizi.Rating diye dediklerinde bitirmeyin diyen yüzbinler protesto etti.

Related Posts with Thumbnails