Aralık 2008 verilerine göre Türkiye'nin en fazla Brezilyalı oyuncu oynatan 4. Avrupa ülkesi olduğunu, Fenerbahçe'nin ise 5 oyuncuyla kulüpler bazında 5. sırada yer aldığını biliyor muydunuz? Ligimizdeki yabancı kısıtlamasını düşününce Brezilyalılara ilginin ne boyutlarda olduğunu gösteren bir veri bu.
42 - Italy
35 - Germany
34 - Greece
34 - Turkey
27 - Cyprus
27 - France
Önümüzdeki ülkeler İtalya ve Almanya'da yabancı kısıtlaması yok, sadece İtalya'da "birisi gelirse birisi gider" minvalinde bir kural mevcut. Ligin zirvesini bir kenara koyarsak diğer takımların Brezilyalı ilgisine üşengeçlikten başka açıklama getiremiyorum. En son hangi Brezilyalı oyuncu ligimizde takımını sırtladı ya da iyi işler çıkarıp üst düzey bir ekibe atladı? Dört büyükler dışında oynayan ve iyi denilebilecek tek Brezilyalı Beto, ikinci bir isim gelmiyor benim aklıma. Bank Asya'daki Bruno Ferreira'yı dışarda bırakıyorum tabii.
Peki geri kalan 20 küsür oyuncunun dünyanın bir ucundan getirilmesinin arkasındaki mantık nedir? Özellikle Ankaragücü ve Bursaspor'da müthiş bir Brezilyalı fetişizmi var, bir tane bile verimli oyuncu bulamadıkları halde yıllardır inatla Güney Amerika yollarına düşüyorlar transfer için. Bursaspor'un Koreli Shin Young-Rok transferiyle bu zinciri kırdığını düşünmüştük ama son maçta başka bir Brezilyalı oynadı yine, o da yeni transfer. İsimlerini öğrenmekten imtina ediyorum çoğunlukla zira bir aksilik olmazsa 6 ayda memleketlerine dönüyorlar bu oyuncular. Gerçi bu seferki Sivasspor maçındaki golü attı, bakalım.
8 - AS Roma (Italy)
7 - FK Partizani Tirana (Albania)
6 - FC Rapid Bucureşti (Romania)
6 - Shakhtar Donetsk (Ukraine)
5 - Fenerbahçe S.K. (Turkey)
Kulüp bazında ise başı Fenerbahçe çekiyor. Fenerbahçe'deki bu yoğunluğun en önemli sebebi Alex De Souza tabii. Fenerbahçe tarihinin en parlak performanslarından birini sergiliyor olması Fenerbahçe'nin yabancı transferinde Güney Amerika'ya yönelmesini sağlamıştı geçtiğimiz senelerde. Geçen sene kaçan şampiyonluğun ardından o rüzgar dinse de Fenerbahçe bu ünvanını hala koruyor. Alex ve Carlos'un sözleşme yenilediğini de düşünürsek bir süre daha Fenerbahçe'nin Brezilya tandanslı bir ekip olacağını söyleyebiliriz şimdiden.
Portekiz'de Brezilyalı oyuncular yerli statüsünde oynadığından onları kategori dışı bıraktığımı not düşeyim. Yazının orjinali ise The Best Eleven'dan, listenin devamına
şurdan bakabilirsiniz.
10 yorum:
hocam tabata'yı harcamışsınız :-)
Tabata Japon-Brezilyalı diye düşündüm. :) Neyse bahanelerin ardına sığınmamak lazım, aklımdan geçmedi bir an.
Japon-Brezilyalılar hakkında bir yazı yazmıştım zamanında, arşivde olması lazım...
Uğur Selamlar,
Brezilya konusundaki en önemli etken oyuncu havuzunun çok geniş olması - dolayısıyla ucuz olması - ve teknik olarak belirli bir düzeyin her zaman üstünde olmaları.
5 büyük ligi bir kenara koyarsak Avrupa Ligleri'nde bu seviyede oyuncu bulmak zor.
Biraz kuzey ligleri ve orta/doğu avrupa liglerinden bulabilirsin fakat orayı da İngilizler ve Almanlar ciddi izliyorlar. Baliç filan gibi adamları sana yedirmiyorlar.
Bizimkilere de Brezilya kalıyor, bir de Afrika.
Ben bir anadolu takımı yöneticisi olsam bütün transferlerimi Brezilya'dan yaparım şahsen. Geçtim Serie A kulüplerinin A takımlarını. bunların altyapıları ve Serie B/C kulüplerinde bile muazzam oyuncular var.
Peki Türkiye'de neden birşeyler yapamıyorlar bunlar ?
Bunun sebebi kulüplerin durumu. Nobre'yi ele alalım. Japon takımından geldi Türkiye'ye. Brezilya'da tutunamamış bir adamdı. FB yerine Rize'ye gelmiş olsaydı mesela 3 ayda bir teknik direktör, transfer dönemlerinde en az 10 oyuncu değiştiren bir kulüpte tutunamayıp ülkesine geri dönecekti. Sebebi, tiksiniyorum artık ama, istikrar olmaması. Ne kadro, ne td, ne de oyun anlayışı ne de kulüp ekonomisi bazında.
Ama biraz eli yüzü düzgün ve ödemeleri düzgün bir kulüpte Tabata denilen bir adam ligi domine ediyor.
Bu adamların tek kusurları özel hayatları. Evli olmayanların maraza çıkarmaları yüksek olasılık.
Sanırım Platini'ni bir planı var idi..Bu sınırlama konusunda..Aynı bizim sistem gibi..Bir araştırsana Uğur..
Tabata yazacaktım ama arkadaşlar yazmışlar :) Bir zamanlar Tita, Jaba Wederson üçlüsünün de Ankaraspor'a sınıf atlattığını düşünüyorum.
FM'de bir ligi açarken Brezilyalı oyuncuları da full acarım. Hele ki TSL de cok iş yapıyorlar FM'de. o nedenle Brezilyalılara karşı bir sempatim var :) Ülkemizdeki takımların sorunu Brezilyalı falan almak değil. 6 oyuncu hakkının neredeyse tamamının farklı ülkelerden alınması bence problem. Halbuki benzer kültürlerden alınması gerekiyor bence. Mesela geçen sene Nonda basarılıydı ama yanında benzer kültürden Song ve oynamasa da Barusso vardı. FB'deki Brezilyalılar zaten malumunuz. BJK ta Sivok, Zapo ve Holosko var. Denizlispor'da da Tomas ve Roman vardı. Manisanın en şaşlı döneminde forvet arkasında Zelenka,forvette holosko vardı.
Bence sorun başka ülkeye gelen adamların tamamen yalnız bırakılması.
tabata'nın yanında bilica da harcanmış gibi.
kendisi 4 meira gücünde benim bildiğim kadarıyla.
Bilica diye Brezilyalı mı olur, bu adamın ülkesi Romanya'dır, bir karışıklık var. :)
Bir şey dediğimize pişman ettiniz yahu, aklıma gelmedi o an hiçbiri. Önceki yazılardan beğendiğim oyuncuları biliyorsunuz zaten...
Abi baska bi noktaya parmak basayim
"Aralık 2008 verilerine göre Türkiye'nin dünyada en fazla Brezilyalı oyuncu oynatan 4. Avrupa ülkesi olduğunu"
Dunyadaki 4. Avrupa ulkesi olmak guzel bi duygu ama biraz karisik :)
GSde de nedense hic bi zaman cok buyuk bi Brezilya egilimi olmadi, hatta ayni anda 3 Brezilyali hatirlamiyorum takimda (2de hatirlamiyorum da o vardir kesin ben atliyorumdur)
@ sınan kolat
1999-2000 ve 2000-2001 sezonu taffarel-capone-marcıo
2002-2003 sezonu felipe-fabıo pinto- christian
ezeli rakıbımız daha cok sambacılarla ılgılnınce bızım bıraz sonuk kalıyor. forza romanya=)
brezilya, ülke gelirinin en büyük bölümünü yurtdışı futbolcu satışlarından elde ediyor. bu yüzden de bireysel bazda bir kaç hollanda kulübünün altyapısı her zaman dillere pelesenk olsa da brezilya da daha kör topal işlediğini düşündüğüm sistem daha geniş çaplı yürütülüyor. misal, lincoln'ün yetiştiği futbol okuluyla ilgili bi program izlemiştim, barınakları falan rezalet içindeydi ama yatılı bir şekilde normal dersleri de dahil futbol antrenmanlarını falan hep orda yapıyorlardı. bir çoğu için ailesini fakirlikten kurtarma umudu zaten, hepimiz biliriz.
bitiremedim yazıyı. öyle işte =)
Yorum Gönder