The Vampire Diaries

Vampirlerin insanlarla ilişkilerini işleyen dizi ve filmler son yılların modası. Geçen sezon başlayan True Blood'ın yakaladığı başarı, Alacakaranlık serisinin özellikle gençleri sinemaya çekmesi buradan iyi ekmek çıkacağını düşünen yapımcıların da ilgisini çekmişe benziyor. Vampir furyasını bir gençlik dizisi haline getiren The Vampire Diaries ise bu sezon çıkış yapan diziler arasında.

LJ Smith'in en çok satanlar listelerinde de yer bulan korku serisinden uyarlanan dizide 150 yıl sonra vampire dönüştükleri kasabalarına geri dönen Salvatore kardeşlerin hikayesini işleniyor temel olarak. Düşman kardeşler sendromuna vampir yorumu getiren bunu da güzel bir kızın etrafında ören bir olay kurgusu var. İki kardeşi de vampire çeviren Katherine'e tıpatıp benzeyen Elena'ya aşık olan Stefan'ın ve Katherine'in ölümü sebebiyle küçük kardeşini suçlayan Damon ana karakterleri oluşturuyor. Geçmişe verilen referanslarla yavaş yavaş gizemli konular ortaya çıkarılırken yavaştan bir savaşın da tırmandırıldığını hissediyorsunuz.

Bir furyadan nasiplenip ısıtılan dizilere mesafeli yaklaşırım genelde fakat LJ Smith'in serisinden uyarlanan The Vampire Diaries, karakterlerindeki derinlik ve henüz ortaya çıkmamış geçmiş ve bugündeki referanslarıyla yayınlanan ilk 13 bölümünde sınıfı geçmeyi başardı. Elena, Stefan, Damon ve Katherine. Bu dörtlünün ilişki ağı epey karmaşık ve bunun yanında ilerleyen bölümlerde çıkacak olası savaşta daha büyük bir rol edineceği kesin olan Bonnie, kullanılmaya müsait kişiliğiyle ortalığı karıştırması muhtemel ergen Jeremy varken konunun kendini kısa sürede tüketmeyeceğini hissediyorsunuz. En az ikinci sezonun sonuna kadar keyifle izlenecek bir dizi görüntüsünde. Nina Dobrev'in güzelliğini de düşünürsek ortaya gayet izlenilesi bir yapım çıkıyor ortaya. Ülkemize henüz giriş yapmış dizilerden biri değil The Vampire Diaries, zaten henüz ilk sezonunda dizi. Perşembe sabaha karşı ABD'de yayınlanan diziyi yeni bir arayış içinde olan arkadaşlara önerebilirim.

Bir haftadır epey yoğun bir dönem geçirdim, şehirdışına çıkmam, Kadir Has Üniversitesi'ndeki Spor İletişimi Sertifika Programı'nın sınavı, gazete derken. Epey de konu birikti. Dönüşü yine diziyle yapmış olalım, zaman buldukça atladığımız konulara değinmeye çalışırız. Bugün ya da yarın yazmaya niyetli olduğum konular ise şöyle:

Transfer Tanrısı: Haim Fresco
Yeni Nesil All-Starlar
The End: Casio Lincoln

Bu Yazıyı Paylaş!

Bookmark and Share

1 yorum:

AsperAstrum dedi ki...

Uğur tam olarak hangisi hatırlayamasam da, Digiturk'ün kanallarından birinde yayınlanmakta bildiğim kadarıyla dizi. DiziMax olabilir.

Related Posts with Thumbnails