Galatasaray 2-1 Bursaspor

Galatasaray son iki haftadır kazanıyor ligde ama bu oyunla daha seriyi uzatmak zor, hatta mucize. Bu şekilde çıkılacak bir Trabzonspor deplasmanı birçok şeyin sonu olabilir. Kendi sahanızda eli, ayağı düzgün bir pozisyon bile bulamıyorsanız orda işler iyi gitmiyor demektir.

Maç Galatasaray için olabilecek en iyi şekilde başlamıştı halbuki, Harry Kewell'ın şahane ortasında şansın da yardımıyla rakibe çarpan top ters yöne gitti ve Ivankov'a hamle yapma şansı bırakmadı. Daha 9. dakikada öne geçiyorsunuz ve rakibin bütün oyun planı bozuluyor. Buna rağmen üst üste iki pas yapamayan bir takım vardı sahada. Lincoln'de müthiş bir düşüş var, Skibbe'nin gidişinin onu fazla etkilememesini ummuştum ama beklediğimden de keskin bir oldu bu düşüş. Bir insanın form grafiği duygularıyla bu kadar bağlantılı olabilir mi, gerçekten şaşırıyorum. Harry Kewell, Bordeaux maçında harika bir gol atsa da unutmamamız gereken bir gerçek var, o da 3 aylık ameliyatlı bir sakatlıktan döneli daha 10 gün oldu, ikinci yarı ayakta kalamaması çok normal. İkinci goldeki mücadelesini takdir etsek de maç boyunca sağ kanadı işletemedi Aydın her zamanki gibi, arkasındaki Serkan'a da savunma anlamında yardımcı olamayınca iki yönü de işlemeyen bir sağ kanat izledik bugün.

Maçta iki tane net gol pozisyonu vardı, ikisi de gol olmadı. İlki Bursaspor'un golünün hemen ardından Nonda'nın bomboş pozisyonda topu tutmadan gelişine vurmaya çalışıp dağlara yolladı pozisyon, diğeri ise Emre Aşık'ın hatasında kaleciyle karşı karşıya kalan Shin Young-Rok'un topu kaleye gönderememesi. Bunun dışında Konyaspor maçında bahsettiğimiz skor baskısını Galatasaray yine yaşadı. Öne geçince daha rahat oynayıp oyunun hakimiyetini almak yerine skoru tutma psikolojisiyle daha ikinci yarı başından itibaren hücum başlangıçlarında yanlış kararlar veriyordu takım. Nonda biraz top tutmaya çalıştı ama bir süre sonra öyle toplar şişirildi ki karşı sahaya, bir Galatasaraylıya ulaşması mümkün değil. Kanatlardan çıkamıyorsunuz, göbekten Lincoln'le çıkamıyorsunuz, ileriyi geçtim topu orta sahada bile tutamıyorsunuz. Bu şekilde oynarsanız rakibin yeteneklerine kendinizi teslim etmişsinizdir demektir.

Savunma yapmaya, rakibi açılmaya zorlamaya karşı bir futbol görüşüm yok ama siz hücum yapmaktan vazgeçerseniz ligin iyi takımlarından değilsiniz demektir, kimse kusura bakmasın. Galatasaray takımı bu futboluyla şampiyonluğun adını dahi anmaması gerekir. Her maçta karşı kalede bir Ivankov, bir Jefferson olmayacak. Tek ümidim kendilerini Hamburg mücadelesine saklıyor olmaları, başka türlü mantıklı bir açıklama getiremeyeceğim bu oyuna çünkü.Maç öncesi Semih, Alpaslan oynayabilir, Serkan yedekten girer diye tahmin yürütmüştük, maçta tam tersini gördük. Serkan maça iyi bir giriş yapsa da pozisyon alma konusunda büyük yanlışları var. Çok önde pozisyon alıyor bir kere, rahatlıkla kafa vurması gereken toplarda zar zor dokunuyor ya da arkasındaki adamı kaçırıyor, ilk önce halletmesi gereken bu. İkinci olarak önündeki oyuncuyu tartmadan çıkış yapmamayı öğrenmeli. Tamam, Aydın'ın bu konuda daha büyük payı var ama öne aktardığı topun bindirme sonrası tekrar kendine gelmesi gerek ki bindirme bir işe yarasın. Önündeki oyuncu bu organizasyonu beceremeyince senin bölgen boş kalır, kabak da senin başına patlar. Yine de aşırı eleştiriye kaçmamak lazım, giderilebilecek hatalar bunlar. Önünde bir Arda Turan, bir Harry Kewell'la oynasa daha verimli olur diye tahmin ediyorum. Yine de bu görüntüsüyle kadroyu zorlayacak bir görüntü vermedi bizlere, eksik yönlerini bir an önce tamamlamalı, eğer oynamak istiyorsa.

İkinci yarıda Kewell'ın yerine Volkan Yaman'ın oyuna girmesini kaptana hiç yakıştıramadım, zaten ne kadar yanlış bir karar olduğunu maçı izleyen herkes görmüştür. Hiç ama hiç katkısı yok oyuna Volkan'ın, hücumda zaten bir şey beklemiyoruz ama ortalama bir defans oyuncusu bile değil Volkan. Hala Rizespor'a attığı duran top golünün ekmeğini yemekte, bu ilk izlenim çok önemli bir olay gerçekten.

Hamburg maçını merakla beklemekteyim, bugünden çok daha farklı olmasını ummaktan başka yapacak bir şey yok. Arda Turan kesinlikle yetişmeli bu maça. Bir şansımız olacaksa bu Arda'yla olabilir ancak...