Ara transfer döneminin ilk yabancısı geldi ve görünen o ki dört gözle beklenen Lucas Biglia ve Mauro Formica gibi transferlerin önüne de bir set çekerek geldi: Juan Emmanuel Culio. 27 yaşındaki Arjantinlinin adına aşinalığım Şampiyonlar Ligi'nde Cluj'u takip ederken olmuştu fakat daha çok forvetleri Traore'ye alıcı gözle bakmıştım. Culio takımın etkin isimlerinden biridir ama birkaç maçlık Şampiyonlar Ligi performansıyla kimse hakkında bir kanıya varmak mümkün değil. Zaten açıp rakamlarına bakarsanız 3.5 sezonda ligde attığı gol sayısı üçken bu dönemde çıktığı 12'si Şampiyonlar Ligi olmak üzere 18 maçta attığı gol sayısı dört. Yine de top ayağına yakışan, özellikle kornerleri etkili kullanabilen, bence vasat üstü bir yabancı aldık ve açık konuşmak gerekirse bir transferde hayal kırıklığı yaşamamak bile beni yeterince tatmin etti şu durumda.
Özellikle Haldun Üstünel'in yetkilendirmesiyle birlikte Adnan Polat dönemi Galatasaray adına isme, kariyere önem veren, bu uğurda zaman zaman ihtiyaçlardan ziyade takıma gelmek isteyen en kariyerli isimlere yönelen bir strateji belirliyordu geçen sezonun ortasına kadar. Her daim günlük yaşamamak ve bakmamak gerektiğini söylerim burada ama mevzu transfer olunca insanın gönlü kayıyor. Elano, Giovani, Jo gibi isimlere hayır demek zorlaşıyor. Ancak görüyoruz ki dört yıllık bu süreç Galatasaray'a sandığı kadar prestij katmadığı gibi maaş bütçesini de oldukça şişiriyor. Sadece gelen yabancının aldığı paradan bahsetmiyorum. Elano gelip 3 milyon avro alması Arda Turan'ın 2.5 istemesi, hatta Servet Çetin'le 1.7 milyon avroya imza atması için pazarlık yapılması da demek. Sene başındaki operasyon denemesi bu yüzden önemliydi ama rotadan epey sapıldı, yönetim kendine güvenini tamamen kaybedip benim gördüğüm en şuursuz yönetim hamlelerinin temelini attı. Adnan Polat yönetiminin akla, mantığa dayanan bir planlaması ya da bilinci olduğunu ben zannetmiyorum ama bu süreçten kendimce çıkardığım bir sonuç var: Herhangi bir Türk takımı bütün yabancılarını kendinden daha üst düzey liglerden Türkiye'ye gelmeye razı olacak oyunculardan kurmamalıdır. Bu transferlerin yan etkilerini yönetebilecek ortak akıl mevcut değil çünkü...
Culio, bu sebeple benim açımdan ilginç bir transfer ve en azından benim nezdimde "isimsiz bir adam"dan ziyade Hagi referanslı, değişik bir deneme olacak ve başarılı olması bence mühim. Romanya'daki bazı isimleri takip ettiğim yerlere bir göz gezdirdim, kötü referans verene de pek rastlamadım açıkçası. Bizim aklımızdaki referans doğal olarak önümüzdeki en efektif örnek olan Alex de Souza olduğundan gol rakamları şüpheyi beraberinde getiriyor, buna aldanmamak lazım. Culio'yu daha çok Arda'nın bir tamamlayıcısı olarak göreceğiz ve muhtemelen forvet arkası üçlünün en çok koşanı, mücadele edeni ve gerektiğinde joker olarak eksik bölgede kullanılabileni olacaktır.
Unutmayalım ki bence Galatasaray'ın son dönemdeki en güzel yabancılarından Sasa Ilic de Galatasaray'a geldiğinde en başarılı dönemini Partizan'da geçirmişti ve yaşı da Culio'dan az değildi. Cluj'dan, Partizan'dan, Rosenborg'dan, Basel'den oyuncu almak Galatasaray adına bir ayıp ya da yanlış değil. Bu transfer denen uyuşturucunun etkisiyle beklentiler artık transfer şampiyonlukları alınması yönünde ilerliyor fakat Culio ya da bir başkası bu etkiyi kırabilir. Ivan Ergic'in bu ülkede yaptıklarına bakıp aklımızdaki transfer yollarını biz kez daha gözden geçirmemiz gerektiğine inanıyorum ve Culio'yu bu açıdan bir fırsat olarak görüyorum...
8 yorum:
son cümle çok büyük detay bence.bu nedenle transfer,culio'nun takıma ne verebileceğinden çok bundan sonraki oyuncu rotasının ne yöne çevrileceği hakkında bize fikir veriyor.artık muhtemelen düzenli olarak dünya kupasına katılan milli takımlarda oynayan orta yaşlı veya futbol piyasasına ilk adımını attığında "aha büyük yetenek" yaftası yapıştırılıp ardından beklenilen patlamayı yapamayan 22-23 yaşındaki oyuncular transferin odak noktası olmayacak.kulüp de nakit akışını türkiye'ye gelip tutmayan yüksek maliyetli yıldızlarla kestiğine göre bundan sonra transfer edilecek oyuncular daha çok maaş bütçesini aşmayan,kalibresi belli,takıma direkt katkı verebilecek isimler olacak.
ne diyelim,büyük bir vizyon değişimi..umarım kulüp açısından hayırlı olur.
İyi de Culio'ya yıllık 700 bin € garanti para verirken Kazım'a 1,25 milyon € vermek neresinde yer alıyor bu stratejinin? Başka enayi var mıydı acaba Kazım'a o parayı verecek? Bu transfer uygun ise Kazım pahalı, Yok Kazım uygun ise bu adam dandik; "ucuz etin yahnisi yavan olur" çünkü...
Culio her şeyi ile doğru bir transfer. Galatasaray'ın yönelmesi gereken piyasa kesinlikle genç yıldız adayları olmamalı. En azından şu an için. Ne Galatasaray tribünleri bunun için yeterli bir olgunluğa sahip ne de Galatasaray kulübünün antrenör altyapısı.. Galatasaray kendi altyapısından çıkarttığı oyuncuların yeteneklerinin üzerine bir şey koyamazken elin Arjantin'inden gelen oyuncuyu nasıl yetiştirebilecek. Carrusca bizden bir örnek. Ama bu sadece bize özgü bir durumda değil. Kierrison misal. Palmeiras'ta geçirdiği o sezondan sonra Barca'ya geçicince pek çoğumuz ona yıldız adayı olarak bakmadık mı? İki sezondur kayıplarda, yeteneğinin üzerine bir şey koyamadı. Galatasaray Formica'yı getirirse de benzer bir durumla karşılacak. Fenerbahçe Alex'i dünkü çocukken almadı ya da bir diğer bakış açısıyla.. Galatasaray düşük maaşlı, kariyerinde en az bir kontrat daha yapacak kadar yaşı ve deneyimi olan oyunculara yönelmeli. Doğru düzgün bir yönetime kavuşana dek yapılması gereken bu.Bu süreci en az zararla kapatmamız gerek. Ayrıca Kazım ile Culio'nun maaşlarının karşılaştıran arkadaşlar olmuş yorumlarda. Bir sakin kafayla düşünün Culio ayarında bir yerli almaya kalksanız bugün kulübü kaçtan açar kapıyı en az 5 milyon, oyuncu da en az 1 alır. Hele iki milli forma gördüyse Gökhan Zan gibi vah Galatasaray'ın haline.. Yerli oyuncuların kalitesizliğinin yarattığı bir durum bu. böyle bir piyasada kazım bile bulunmaz hint kumaşı.. kaldı ki bir de bonservisi elinde geldi o kadar fark olacak..
uğur, haginin culioyu forvet arkası üçlüde kullanacağını sanmıyorum, daha ziyade cana-culio ikilisi olarak orta sahanın göbeğinde oynayacaktır.
clujda güçlü rakiplere karşı hızlı ve ayakta kalabilen bir oyuncu olduğu için göbek-sol açık melezi ya da forvete yakın oynamışlığı var, öncesinde şili de sağ açık olarak da oldukça başarılı imiş. ama cluj kariyerinin çoğunu göbeğin solunu parsellemiş bir oyuncu. gol sayısının düşüklüğü bundan, söylendiği gibi kaleye yakın bir sol açık değil, ancak maç içinde sahanın yerine gidebildiği gibi oraya da gidebiliyor. Formda bir vedersonun orta saha versiyonu desek çok yanılmış olacağımı sanmıyorum.
geriden yaratıcılık ya da oyun kurabilme anlamında ne derece başarılı olduğu şüpheli,ancak bir dinamizm katacak gibi görünüyor. özellikle cananın performansını arttırabilecek, kanatlarla yardımlaşma ve basit pas alışverişi yapabilecek bir oyuncu. zaten bizim orta sahamızın kısırlığının en büyük sebebi de orta saha oyuncularının kanat yardımlaşmalarına girememeleri, ver-kaç yapmaktan aciz adamlar, 10 ver-kacın 9 unu rakibe verebilen oyuncular. (özellikle sarp ve barış) zira temposuz ve dribling özellikleri olmayan adamlar. culio bu açıdan da bir fark yaratabilir diye düşünüyorum.
ayrıca yorumunu beğendim, özellikle isimsiz futbolculara bakış açısı önemli. baktığımız zaman galatasarayın en iyi yabancıları hagi, pope, tafo, jardel gibi dünyanın en iyileri ya da stumpf, prekazi (komunist kurallardaki yaş haddinden genç yaşta avrupaya gidemeyip 27sinde bize geldi)ilie, filipescu (geldiğinde romanyadan genç adamlardı) gibi isimsiz ancak görev adamları olmuştur. maalesef bu durumun arası hiç olmadı, olacak gibi de görünmüyor.
lucenin 250.000 dolara kiralık perezle, 55.000 dolara kiralık fleurquinle, 60.000 dolara alınmış victoriayla neler yaptığını unutmamak lazım, bundan sonrası biraz da hagiye bakıyor, elindeki oyuncudan (kim olduğu önemli değil) verim alabilir ise iyi bir hoca olduğunu herkese ispatlayacaktır.
saygılar, sevgiler.
ya bir de o kadar lafın üstüne abuk olacak ama, niyeyse ronaldinho sarı kırmızıya çok yakışır gibi geliyor. heh,
bu da futbol meraklısı değil safi taraftar yorumu işte. :)
Zaten bize daha uygun olanlar bahsettiğin Rumen takımları, kuzey liglerinden gelecek oyuncular. Eğer başarılılarsa da oradan Avrupa'ya. Yani Avrupa'dan Katar'a açılan değil, balkan ve kuzey liglerinden Avrupa'ya açılan kapı olmalıyız.
ilk maçında kendi kalesine gol atarmış amma gülerim
mustafa sarp adında futboldan anlamayan(bunu tüm içtenlğimle,çok da iddalı olrak söylüyorum) kaçak güreşmeyi topçuluk sanan bir adam kadroda..
misimoviç kadro dışı.elano kovuldu..
bağırabilsem tüm gücümle birileri ses verir mi?
çok şey var anlatılcak çoookk,kar etmiyor be Uğur kardeşim..
sağlıcakla..
mesut
Yorum Gönder