Benim Ali Sami Yen'im

Hani herkes "Şu kadar yıldır tribündeyim, şu yaşımdan beri maçlara geliyorum" der ya, ben maalesef çocukluğundan beri Ali Sami Yen'den çıkmayan, maç kaçırmayan o şanslı arkadaşlarımdan birisi değilim. Okul harçlıklarımın maçlara yetmeye başladığı lise döneminden sonra Sami Yen'e adam akıllı adım atabildim. O yüzden çok da doyabildiğimi, her köşesinden maç izleyebildiğimi söyleyemem. Mesela sırf Ali Sami Yen Numaralısı'nda maç izledim diyebilmek için arkadaşımla Formula 1 şölenine gitmişliğimiz vardır birkaç sene önce. O yüzden benim için veda acı, tatlı anıların bir tezahürü kadar doyamamışlıktır aynı zamanda.

Beypazarı maçında birkaç aksiliğin üst üste gelmesi sonucu o toplu vedayı Ali Sami Yen Sokak'tan hüzünlü bir şekilde izlemek durumunda kalmamı da o günlere yordum biraz. Aslında Gençlerbirliği maçında buruk bir şekilde vedamı etmiş, o maça gitmek istemediğimi söylemiştim ama kapıya kadar geldikten sonra girememek de ayrı bir hüzün. 11 ocakın acısını çıkarma fırsatı ise 13 ocakta geldi ve Türk Telekom'un "ASY'deki son maç" organizasyonuna gidip son kez baktım şöyle Ali Sami Yen'e. Paketlenip götürülmüş koltuklar yoktu belki ama çim yerli yerindeydi, tribünler de öyle. Sahada da Galatasaraylı futbolcular olmasa da Ali Sami Yen'de futbol oynamaktan heyecan duyan Galatasaray formalı insanlar vardı. Kopardığımız çimleri dosya kağıdına koyduk, bir gün açıp ASY'yi anmak üzere çektirdiğimiz fotoğraflarla arkamızı dönüp gittik.

Çocukluğumuz maketlerle ve proje çizimleriyle geçtiğinden yeni stada bir gün gidileceğini biliyordum ama bana o gün hiçbir zaman gelmeyecek gibi geliyordu, inanın hâlâ da öyle geliyor. Okula, işe giderken her gün yanından geçtiğim o stat inşaatının heybeti bile beni ikna edebilmiş değil. Birazdan Türk Telekom Arena'ya doğru yola çıkıyorum. Ali Sami Yen'de top koştururken izlediğim Frank De Boer'un basın toplantısına gideceğim. Bu da ayrı bir hayal gibi olsa gerek. Keşke gitmeseydik diyebilecek birisi olmadım ben hiçbir zaman, romantik bir serseri olmayı isterdim ama değilim. Yeni stadyumun neleri getireceğini hep beraber göreceğiz. Fakat bir şey kesin ki Ali Sami Yen'i özleyeceğiz. Herkes kendi Ali Sami Yen'i özleyecek, ben de benimkini...

Bu Yazıyı Paylaş!

Bookmark and Share

3 yorum:

umutation! dedi ki...

çok güzel bir veda yazısı olmuş uğur. yeni stadın her koltuğuna otururuz =)

Adsız dedi ki...

"Ali Sami Yen'de top koştururken izlediğim Frank De Boer'un basın toplantısına gideceğim "
frank de boer barcelona'da oynarken sami yen'deki barca maçlarını mı kastettin burada.zira de boer'un galatasarayda oynadığı sezon olimpiyat stadında oynadığımızı unutmana ihtimal vermedim pek.

pclion dedi ki...

Yok ihtimal ver, benim hatam çünkü. :) Canlı izlediğim manasında demiştim ama hangi statta izlediğimi düşünmemiştim açıkçası.

Yalnız o takım aklıma geldi de, hâlâ içim ürperiyor. Bugünküyle karşılaştırabileceğim tek takım oydu herhalde. Gerçi o halimiz bile son maçta ŞL'de tur için çıkabiliyorduk. Neyse, De Boer abi Olimpiyat eşrafındandır dediğin gibi...

Related Posts with Thumbnails